İhsan Bayülken: Doğru basketbola döndük

Euroleague'de bir kazandık, bir kaybettik. Ama geçen haftalara oranla hem Fenerbahçe Ülker hem de Efes Pilsen daha doğru basketbol oynadı.

Euroleague’de 3.hafta maçlarında takımlarımız doğru basketbol oynadıkları dakikaların sayısını arttırmayı başardı. Avrupa’da ilk 16 içinde yer almaya yetecek basketbolu oynuyoruz. Hedef büyütmek için ise takım olarak iyi oyunumuzu 30 dakikaların üstüne çıkarmak zorundayız.

Oynadığımız maçlardaki durum değerlendirmesine gelince;

FENERBAHÇE ÜLKER- CIBONA ZAGREP : 67- 62
Maç öncesi kadrolara bakınca özellikle pota altında fiziksel olarak büyük bir üstünlüğümüz vardı. Bunu maçın genelinde kullanmayı da başardık. Kullandığımız 55 topun 21 tanesini Oğuz- Ö.Aşık- Semih ile kullanarak toplam 27 sayı bulduk. Oğuz uzun bir zamandan sonra 30 dakikanın üzerinde oynadı (14 sayı- 10 ribaund). İki uzunu aynı anda oynatarak üstün olduğumuz pozisyonu değerlendirmiş olduk.

Dış adam savunmalarını üçlüklerini iyi savunarak yaptık ( % 22 ). Sadece 1x1 savunmada potaya gidişlerde problem yaşadık. Rakibin hücumda çok üretken yapıda olmaması da işimizi kolaylaştırdı. Fiziksel dezavantajlarından alan savunması yapmaları da oyunu kontrol etmemizi sağladı (Bunun yanında alan savunmasına karşı çok başarılı hücum edemedik).

Mrsiç’in uzun bir aradan sonra oynaması ve attığı kritik üçlükler onun sporcu kimliğini örnek bir şekilde tekrar ortaya çıkardı. Bunun yanında Preldziç’in günlük performans ile oynaması (bu maç 0/5 isabet) Giricek’in perdelemeleri kullandığında ve hızlı hücumlarda bulduğu pozisyonlar, Ömer Onan’ın belli bir çizgideki oyunu ve Ömer Aşık oyunda iken ikili oyun ve pota altı savunmasının daha iyi olduğu göze batanlardı.

Fenerbahçe kazanması gereken maçları kazanarak yoluna devam ediyor. Şu an halletmeleri gereken sorunları Solomon’un geleceği ve Mirsad’ın ne zaman oynamaya başlayacağıdır. Greer ile Avrupa’da tek başına büyük hedeflere ulaşmak zor görünüyor. Mirsad tipinde şutu olan bir dört numaranın devreye girmesi de ayrıca gerekli ötesinde.

Fenerbahçe bu hafta evinde yenilgisiz Siena takımını ağırlayacak. Maçı normal şartlarda kazanmaları çok zor. Kazanmalarını sağlayacak faktör ise taraftarlarının yanlarında olmaları olacaktır. Belki de şu an keyifsiz bir basketbol oynayan takımda ruhunu sahaya yansıtma şansı bulacaktır.

UNİCAJA MALAGA- EFES PİLSEN : 93- 88 ( UZATMA SKORU)
İspanya Ligi’nde oynadığı beş maçı da kaybeden ama Avrupa’da Efes Pilsen galibiyeti ile 3/3 yapan Malaga karşısında önce bu iş bitti dedik. Sonra yaptığımız alan savunması, Ender’in performansı ile birleşti ve kazandık derken kaybettik.

Öncelikle şunu yazmakta yarar var. Avrupa’da başarı için oynadığınız ligin kalitesi ve sertliği çok önemli. İki sezon önce takımlarımız başarılı olurken ligimizdeki maçların kalitesi de çok yukarıdaydı. O zaman İspanya Ligi’nden sonra en iyi lig bizimki diyorduk. Şimdi ise bu kadar iddialı konuşamıyoruz.

Malaga takımı çok üst seviye bir takım değil. Zaten üçüncü periyot 17 sayı öne geçtikten sonra organize olamayarak bunu gösterdiler. Oyun kurucu pozisyonlarında sıkıntıları var. Takım oyununu ve sertliklerini sahaya yansıtabiliyorlar. Yine de uzun soluklu olmaları kolay olmayacaktır.

Efes Pilsen ise Shumpert’ın yokluğunda Nachbar’dan skor katkısı alarak maçın içinde kaldı. Ender attığı kritik iki üçlüğün yanında yaptığı 8 asist ile takımı çok iyi yönetti. Kaya tek başına pota altında yorulana kadar savaştı. Bunun yanında 17 sayı 7 ribaund yaptı (maçın sonunda o kadar yıpranmıştı ki çok kritik iki faul atışını kaçırdı). Thornton özellikle arkası dönük pozisyonlarda oynadığı 1x1 ve sorumluluk alarak çok iyi oynadı. Sonuçta maçı kaybettik. Yani Kaya- Ender ve Thornton’un müthiş oynaması maçı kazanmamıza yetmedi.

Çünkü Efes Pilsen sisteminde maç kazanmak için başrolde Rakocevic veya Smith’in (ikisi toplam 1/8 üçlük isabet) olması gerekiyor. Bunun yanında dört numarada eşleşme probleminde Shumpert başta olmak üzere skora ihtiyaçları var.

Bu düzen işlemediğinde zaman içinde çözüm üretecekler. Takım kimyasında ciddi problemleri de olduğu bir gerçek. Özellikle beş numaralı pozisyonda sıkıntılar çok fazla. Santiago, Kasun ve Ermal verimsiz oynuyorlar. Bu maçta bu üçlünün toplam süreleri 18 dakika ve 4 sayı katkısı! İşin iyi olmayan tarafı ise bu pozisyonlardaki tercih edilen iki oyuncunun yabancı kontenjanından yer alması. Gözüken ise başarı için hem teknik hem de takım kimyası olarak ciddi bir yaklaşım içinde olmaları gerektiğidir. Haftaya zorlu Olympiakos maçı var. Fikstür dezavantajımıza rağmen ileriye daha olumlu bakmak için maç sonucundan çok nasıl oynayacağımız önemli olacaktır.

Sayfa Yükleniyor...