İhsan Bayülken: Efes günü kurtardı

Fenerbahçe Ülker oyuncuları, sanki Barcelona maçını daha başlamadan kaybetmiş gibiydiler. Efes Pilsen ise Santiago'nun oyuna girişiyle kazandı ve grup birinciliği şansını sürdürdü.

Avrupa arenasında bizim adımıza sonuç olarak beklenenler oldu. Efes Pilsen, Partizan’ın Malaga’yı yenerek grubu karıştırmasından sonra mutlak kazanmak zorunda olduğu maçı gereken farkın üstünde kazanmasını bildi. Fenerbahçe ise formda Barcelona karşısında tam toparlamaya başladı dediğimiz takım olgusunun dışında anlamsız bir basketbol oynadı. Temsilcilerimizin maçlarda neler yaptıklarına bir göz atalım.

EFES PİLSEN- RYTAS : 77- 62

Efes Pilsen, maça düzenlerini üstüne kurduğu iki skorer oyuncusu Rakocevic ve Smith olmadan başladı. Böyle olunca sayı opsiyonları olarak agresiflik, hücumda sabırlı oynama ve Nachbar’ı etkili kullanmak gerekti. Bu dakikalarda karşılıklı top kayıpları maçın skorunu etkiledi. İkinci periyot için ise yeni bir beş ile başladık. Periyot içinde ayrıca Ermal de oyuna dahil olunca 11 oyuncumuzu da Santiago hariç rotasyona sokmuş olduk. Bu beşte periyot sonunun son iki dakikasına gelene kadar ki tüm sayıları Rakocevic ve Shumpert attı. Rytas’ın oyun tarzı olarak ikili oyunları adam değişerek savunmasını sadece Kerem Tunçeri ile kullandık. Diğer pozisyonlarda oyuncuların yanlış tercihleri ve saha içi yerleşimi iyi yapmamamız skoru yukarılara çekmemizi engelledi. Periyot sonunu kötü oynayıp Litvanyalılar’ın istediği gibi geri dönüşte dengesiz yakalanınca 10-2 bir seri ile devreye 34-32 geride girdik.

Dış atışlarımızın girmediği bir günde alternatif üretmemiz gerekiyordu. Oyunu hızlandırsak bu, Rytas’ın işine gelirdi. O zaman içeriden oynamamız veya içeri dışarı dengesini oluşturmamız gerekecekti. Kaya’nın 4. faulünü alması maçın dönüm noktası oldu. Skor 44-47 Rytas lehine idi. İşte rotasyonun son adamı Santiago kalan 14 dakikada 17 sayı- 6 ribaund-2 blok yaparak maçın anahtarı oldu. Santiago oyuna girdikten sonraki skor 33-15 Efes Pilsen lehine gelişti.

3/20 üçlük yani %15 bu kalitedeki oyunculardan hele hele sistemin onların bu sayıları atması için düşünülmüşken çok kabul edilir değil. Kerem Tunçeri’nin 7 asist ile takımını çok iyi yönetmesi ve ona Santiago’nun eşlik etmesi bu kritik maçın kazanılmasını sağladı. Basketboldaki (Efes Pilsen sisteminde ikinci planda kalan!) 1 ve 5 numaranın önemi de tekrar hatırlanmış oldu.

Haftaya Efes Pilsen zorlu Partizan deplasmanına gidecek. Bu maçı kazandığımız takdirde fikstür avantajımızdan dolayı grup birincisi bile olabiliriz.

BARCELONA- FENERBAHÇE ÜLKER: 89- 55

Bazen yorum yapmakta zorlandığınız anlar olabiliyor. Şimdi bu maç için nasıl sağlıklı bir yorum yapılabilir diye düşünüyorum. Oyuncularımızda istek ve mücadele azmi o kadar azdı ki sanki maç oyuncuların kafasında hava atışından önce oynanıp Barcelona’ya verilmiş gibiydi. Fenerbahçe son maçlarında toparlanmaya başlıyor gibiydi. Ama Barcelona toparlanma sürecinde oynadığımız takımların çok üstünde bir takım. Kısa oyuncularımızın verimli oynaması ve çok ciddi mücadele etmemiz durumunda maça tutabilirdik. Biz ise maçı kontrol etmemiz gereken yerlerde kısalardan başlamak üzere bireysel oyunu tercih edince sonuç da kaçınılmaz oldu. Yaratıcı ve adam eksilten oyuncu ile şutu olan Mirsad tipindeki oyuncu eksikliğini çok fazla hissettik.

22 top kaybına karşılık 8 asist yaptık. Takımımızın oyun kurucuları Greer ve Mrsiç hiç asist yapamadılar! Barcelona’da ise Lakoviç, Rubio ve Navarro toplam 12 asist yaptılar. Bu seviyelerde oynamak istiyorsanız öncelikle çok iyi bir oyun kurucuya ve yanında onu tamamlayacak hem 1 hem de 2 oynayabilecek bir oyuncuya ihtiyaç var. Sonuç olarak Fenerbahçe bu hafta İstanbul’da oynayacağı Asvel maçını kazanırsa beklenildiği gibi grubu Barcelona ve Siena’nın arkaısndan üçüncü sırada tamamlayacaktır.

Sayfa Yükleniyor...