Final serisi Efes Pilsen’in ne derseniz deyin müthiş geri dönüşü ile renklenmeye başladı. Oynanan üç maça bakıldığında ise gözüken karşılaşma sonunda skoru önde götüren takımların maçı kaybetmiş olması.
Kendinizi bir an için Tanyeviç’in yerine koyduğunuzu düşünün; ilk iki maç deplasmanda geriden gelerek Efes Pilsen’e psikolojik üstünlük sağlayarak kazanılmış artı son periyot başında fark 15 sayıya çıkmış. Herkes gibi Tanyeviç de bu dakikadan sonra serinin 3-0 olacağını hesap etti.
Burada atlanan nokta ise Efes Pilsen takımının potansiyel olarak geri dönebileceğiydi. Son periyot içindeki sayı farkı bundan önceki maçların tersine Efes Pilsen üstünde oluşan mental gerilimi azalttı. Daha rahat oynamaya başladılar. Hücumdaki rahatlamalarına, Sinan’ın agresifliği de eklenince savunmanın dengelenmesini sağladı. Buna hazır olmayan Fenerbahçeli oyuncular da takım kimliğinden uzaklaşarak oyunun Solomon üstünde kalmasına neden oldular.
Saha içinde Ömer Onan’ın bu dakikalarda olmaması da bu süreci toparlama şansını yok etti. Basketbolun içindekilerin dediği gibi : Hiçbir maç oynamadan kazanılmaz. Fenerbahçe, salondaki binlerce taraftarının önünde bu sözü hatırlamak zorunda kaldı.
MAÇ İÇİNDE ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR
EFES PİLSEN:
-Her maç kullandıkları üçlük atışların sayısını arttırdılar.
- Etiketler :
- Haberler
