A Milli Takımımız Avrupa Şampiyonası öncesi son prova olan Efes Cup’ta soru işaretleri ile turnuvayı tamamladı. Hedeflerimiz doğrultusunda katılan takımlar içinden sadece Hırvatistan bize rakip olacak konumda idi. Yine de Tanyevic, A Milli Takımımız için bir düzen oluşturmuş olsa da düzen dışı değişiklikler denemek istemesi turnuva başarısını getirmedi. Belki de takım içinde kilit oyuncuların istenen form durumunda olmaması Tanyevic’i bu arayışlara sürükledi. Avrupa Şampiyonası öncesi bu son provanın bize gösterdiklerine bir göz atalım.
A Milli Takımımız turnuva boyunca oyun kurucu bölgesinde istikrarlı bir ismi bulamadı. Bu da kritik anlarda tercih hataları yapmamıza neden oldu. Kerem Tunçeri, Türkiye Ligi final serisinden beri istenen çizgide değil. Ama mutlaka oyun süresini arttırarak geri dönmeli. Şu an Kerem tecrübesini yakalayacağı form ile birleştirirse çok farklı bir milli takım seyrederiz.
Ender Arslan oyunu tek başına yönlendirmek zorunda kaldığında bazen organizasyon bozuklukları yaşıyoruz. Geçen Avrupa Şampiyonası elemelerinde olduğu gibi Kerem Tunçeri ile yan yana oynarsa daha rahat ve verimli oynayacaktır. Sinan Güler kenardan gelerek takımın direncini artıran takımın çehresini değiştiren bir oyuncu. Onu verimli olduğu yerde oynatmak gerekir. Kısacası oyun kurucu değil. Mutlaka katkı vereceği 2 numarada oynatılmalı (Savunmada gerekirse karşı takımın oyun kurucularını tutabilir). Engin Atsür maçına göre fazlası ile olumlu işler yaptı. Hata yaptığı anlar ise tamamen sezon içi yaşadığı operasyon ve maç eksiği ile orantılı. Engin, savunma kısmında daha dikkatli ve tuttuğu adama konsantre olmalı. Ömer Onan şu an için A Milli Takımımız'ın en hazır oyuncusu. Sahanın her iki tarafını da çok iyi oynadı. Burada unutulmaması gereken Ömer Onan’ın tek başına maç kazandıran değil sistem içinde maç kazandıran oyuncu olduğudur. Bekir Yarangüme özellikle savunma tarafında topa baskı yapılması gereken anlarda önemli işler yaptı. Haddini bilerek oynaması takıma olumlu yansıyor.
Hidayet’in takım için ne kadar değerli olduğunu söylemeye gerek yok. Ama şu an ne kadar takım içinde gözükse de kenarda duruyor. Onun daha iyi oynaması için geçiş oyunlarında top ile buluşmasını ( bu sırada set oyununa yerleşmeden uzun adam ile ikili bir oyunda düşünülebilir ), hücumda set akışı içinde ilk topları değil son topları uygun pozisyonlarda bulmasını sağlamalıyız. Takımın ona göstereceği desteği o da vites büyüterek geri döndürmelidir. Ersan tekrar NBA'e döndüğü için kendine güveni oldukça fazla. Sadece 3 numara oynadığında kendini güvensiz hissediyor. 3 numara özelliği olan bir oyuncuyu 4 numara oynatmak kolaydır ama 4 numara gibi bir oyuncuyu 3 numara oynatmak çok zordur! Kesin olan bir şey Ersan’ın hiç başka pozisyonda oynamadan 4 numarada 30 dakika ( Kerem Gönlüm’ün olmaması) oynamasıdır. Alternatif Barış Hersek için fazla yorum yapmadan bu kadar şans gelen kaç oyuncu olduğunu kendi kendine sorması.
Uzun oyuncularımız aynı oyun kurucularımız gibi istikrarı yakalayamadı. Bir an önce işin içinde olmaları gerekiyor. Bireysel olarak bakınca; Oğuz bize keyif veren pota altında etkili bir silah olmanın çok ötesinde kaldı. Hücumda pota altında 1x1 oyunlarına ihtiyacımız var. Semih ve Ömer Aşık potansiyellerinin altında. Ama bu oyuncuların verimi tamamen kısa oyuncuların onları yönlendirmesi ile orantılı olacaktır. Fatih de kapasitesi doğrultusunda iyi niyetle mücadele ediyor. Yine de en az iki uzun oyuncumuzun her maç katkı vermesi gerekecek.
Genel anlamda ise;
- Etiketler :
- Haberler
