İhsan Bayülken'le Basketbol Analiz

Final serisinin ilk maçında iki takım da daha fazla hata yapmaya çalıştı desek yanlış olmaz. Sadece kağıt üstünde Fenerbahçe'nin 1-0 öne geçtiği bir maç oldu.

İSTANBUL - Basketbolda bir takımın maçı kazanması için öncelikle karşı takımdan daha az hata yapması gerekir. Final serisinin ilk maçında iki takım da daha fazla hata yapmaya çalıştı desek yanlış olmaz. Oynanan oyundan sonra da kimse de performansları değerlendirirken diğerine bir üstünlüğü var diyemez. Sadece kağıt üstünde Fenerbahçe'nin 1-0 öne geçtiği bir maç oldu.

Maç genelinde iki taraf toplam 42 top kaybı ( Fenerbahçe 24- Efes Pilsen 18) yaparak ne kadar gerilimli ve bu maçtaki onları bekleyen sertliğe hazır olmadıklarını gösterdiler. Diğer yandan maçta yapılan faul adedinin yüksek olması faul çizgisinden kullanılan atış yüzdesinin de önemini arttırdı. Fenerbahçe'nin daha yüksek yüzde ile Efes Pilsen'den 8 sayı fazla bulması belki de maçı kazanmalarını sağladı. Pota altı savunmasını ve oyun kurucu savunmasını iki taraf da çok iyi yapınca iş bu oyuncuları tamamlayan 2 ve 3 numaraların performansına kaldı. İşte burada Preldzic ve kritik anlarda aldığı iki hücum ribaund ile 4 sayı yapan Smith, Efes Pilsen'de çok şey beklenen Thorthon ve Charles Smith'in önüne geçti.

Efes Pilsen maçı Shumpert ile kazanmaya çalışırken kariyerinde bu tip maçları sürekli olarak oynamış olan Kakiouzis'i unuttu. Efes Pilsen'in bir hatası da yarı final serilerini değerlendirirken yazdığım “Smith ve Thorthon iyi gününde olmadıklarında bir B planı varsa işler iyi gidiyor demektir” düşüncemin sahada olmadığını görmüş olmamızdı. Efes Pilsen, Kerem Tunçeri, Kasun ve Kakiouzis'in oyun dakikalarını gözden geçirmesi gerekecek ya da Charles Smith'in skor yapmasını ve Thorthon'un istatistiksel pozitif katkı yapmasını bekleyecektir. Bu arada Kaya Peker'in kendine yakışmayan oyunu da dikkatlerden kaçmamalı.

Fenerbahçe cephesine gelirsek; Tanyeviç takımını çok iyi yönetti ve maçın bitimine 4-5 dakika kala döndüğü 4 kısa oyuncu tercihi ile maçın gidişatını etkiledi. Fenerbahçe adına kritik soru şu ana kadar istenen çizgiye gelmeyen Solomon'un performansı böyle devam ederse( 1/8 şut- 7 top kaybı) ne kadar kredisi olacağı. Maçın sonundaki maç toplarını da Preldizic'e bırakması da pek Solomon'un yaptığı bir yaklaşım değildi. Herhalde Solomon kendi taraftarı önünde sahne almayı bekliyor. Fenerbahçe uzun adamlarından (Kaya için söylediğimizi Oğuz için de söyleyebiliriz) istenen verimi hücumda almasa da savunma tarafında belli düzenleri ve sertliği sağlamayı başardılar.

İlk maç için söylenecek son söz ise Türk oyuncularından verim alan takımın maçı kazanması oldu (Ömer Onan ve Mirsad toplam 30 sayı). Efes Pilsen zaten maçta iki iyi oynayacak Türk oyuncuyu da sahaya süremedi.

İkinci maçta sahada sakin kalmak ve oyun konsantrasyonundan kopmamak gerekiyor. İş maçın sonunda el yakan son toplara kalırsa Fenerbahçe'nin bu topları daha iyi oynaması beklenebilir. Kısacası Efes Pilsen'in seriyi devam ettirmek adına özeleştirisini doğru yapması gerekiyor.

Not: Damir Mrsiç genellikle hücumda attığı üçlüklerle gündeme gelen bir oyuncudur. Ama Telekom serisinde Serkan'ı şimdi de oyundayken Smith'i tutmak için gösterdiği çaba yaşını düşündüğümüzde saygı duyulması gereken bir basketbolcu yaklaşımı. Genç basketbolcuların da öğrenmesi gerekeni Mrsiç fazlası ile sahada gösteriyor.

Sayfa Yükleniyor...