2007-2008 sezonu... Gerets'in yerine Feldkamp'ı göreve getiren Galatasaray Yönetimi, bitime 6 hafta kala Alman çalıştırıcının istifasıyla sarsıldı. Antrenör Cevat Güler, idareci Adnan Sezgin ve takımın ağabeyleri Hakan Şükür-Hasan Şaş ikilisinin önderliğinde şampiyonluk geldi. Göze hoş gelen bir futbol oynayan takım, yüzde yüz yerli kadroyla dahi hücum gücü yüksek görüntüsünü kaybetmedi. 5 maç seyircisiz oynama cezasına rağmen seri galibiyetlerle sezona başlayan, ilk mağlubiyetini 15. haftada alan Galatasaray, teknik direktörsüz girdiği son virajda puan kaybı yaşamadı. 34 maçta 79 puan, 64 gol ve sadece 3 yenilgi; son 2 sezonla mukayase kabul etmez. Kuşkusuz şampiyonlukta birçok faktörün etkisi var. Ancak kötü sonuçlarda en çok eleştiriyi yönetimle birlikte futbolcular alıyorsa, başarıda en büyük pay sahibi olarak futbolcuları gösterebiliriz.
Aradan 2 yıl geçti, tablo şuan çok farklı. Hasan Şaş ve Hakan Şükür'le yolların ayrılması, takımın gençleştirilmesi kapsamında doğru bir adım olarak yorumlanabilir. Problem yıldız Lincoln ile müzmin sakatlar Linderoth ve Serkan Çalık kararları da anormal karşılanamaz. Volkan Yaman'ın gönderilişi, aynı mevkiideki Hakan Balta nedeniyle eleştirilemez. Hepsi tamam da, en büyük 'pay sahipleri'nin birer birer silinmesi, bitirilmesi veya kaybolup gitmesi ilginç olan. İnceleyelim...
Uğur Uçar: 2007-2008 model Galatasaray'da en çok göze batan oyuncuların başında geliyordu. Elverişsiz saha koşullarında oynanan Konyaspor maçına kadar alkış aldı. Savunmada güven veren genç oyuncu, ilk 11'in vazgeçilmeziyken, ciddi bir sakatlık geçirince formasından oldu. Geçen sezon zaman zaman şans bulsa da, teknik ekibin gözüne giremedi. Şimdi Gaziantepspor yolunda.
Servet Çetin: 2007-2008 model Galatasaray'da en dayanıklı oyuncuydu. Hırsı, sakat sakat oynaması nedeniyle ilk yılında tribünlerin sevgilisi oldu. Hatta takım arkadaşları sahada şampiyonluğu kutlarken, sakatlığı nedeniyle onların yanına gidemeyecek ve kendisini unuttukları için suratı asılacaktı. Geçen sezonu 'istenmeyen adam' pozisyonunda tamamlayan milli futbolcu, yönetimden bonservisinde indirim yapmasını bekliyor. Bursaspor'un listesinde, Avrupa'ya sıcak bakıyor.
Emre Güngör: 2007-2008 model Galatasaray'da takıma en hızlı uyuma sağlayan futbolcuydu. Afrika Kupası'na giden Song'un yerine transfer edilse de, sergilediği performansla sırtına geçirdiği formayı kaptırmadı. Servet ile savunmada iyi bir ikili oluşturdu. Uzun yıllar takımda kalması beklenirken, Rijkaard'ın takımında fazla yer bulamadı. Uğur'la birlikte Gaziantepspor'a gitmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Aykut Erçetin: 2007-2008 model Galatasaray'da son 11 hafta kaleyi korudu. Bu karşılaşmaların 9'unu kazanan sarı-kırmızılılar, sadece 5 gol yedi. Şampiyonluğa katkı sağlayan isimlerden olmayı başaran Aykut, sonraki 2 sezonda yedek kulübesinden çıkamadı. Önce De Sanctis, ardından Leo Franco'nun arkasında bekledi. İlginçtir iki file bekçisi de yoğun şekilde eleştirilince, son haftalarda görev yine O'na verildi. Sözleşmesini yeniledi, son şampiyonluğun ardından ilk kez kale yerli bir isme emanet edilecek.
Shabani Nonda: 2007-2008 model Galatasaray'da şampiyonluğu getiren golü atan isimdi. Fenerbahçe derbisinde kaydettiği kafa golüyle kilidi açtı. İlk sezonunda müthiş işler yapıp ligde 11 gol attı, ama ikinci yılında Milan Baros'un gölgesinde kaldı. Geçen sezon neredeyse forma şansı bulduğu her maç ağları sarsmasına rağmen devre arasında Harry Kewell'a tercih edildi. 'Forvetsiz' Cimbom, ligde üst üste kötü sonuçlar alırken, Avrupa'ya da golcü eksikliğinden veda etti.
Ayhan Akman: 2007-2008 model Galatasaray'da orta sahanın etkili futbolcularından oldu. Defansif etkinliğinin yanı sıra kariyerinde ilk kez hücuma bu kadar katkı sağladı. 10 numara pozisyonunda, kanatta, ön liberoda görev yaptı. Şampiyonluk yolunda yaptığı faydalı işlerin sayısı oldukça fazlaydı. Son 2 yılda sakatlıkla boğuşurken, geçen sezon Elano-Keita-Arda-Santos-Kewell'lı kadroda unutuldu.
Başkan Adnan Polat, yeni sezon için genç, koşan ve mücadele gücü yüksek bir kadrodan söz ediyor. Yıldız transferinden dem vururken, Avrupa'da isim yapmış oyuncu geleneğinden vazgeçildiğini açıklıyor. Yeni yapılanma, yeni teknik ekip, yeni yönetim kurulu... Bu yenilikler yanında kadro yapısı değişen rakipler karşısında Galatasaray'da da değişiklikler olması çok doğal. 4-3-3'ten taviz vermeyen Rijkaard yönetiminde keskin farklılıklar zaten bekleniyordu. Nitekim bir futbolcunun, müthiş bir performans sergiledikten sonra ilerleyen dönemde aynı etkiyi vermesinin garantisi yok. Ancak örneklerin sayısı oldukça fazla. Başarısız sezonların ardından tekrar aynı noktaya gelindi. Galatasaray gibi büyük kulüpler 'deneme-yanılma' ile yönetilmeye çalışılırsa, sonuçlar kimseyi şaşırtmamalı. Ligde, Avrupa'da ve Türkiye Kupası'nda kabus dolu 2 yıldan sonra geçmişe dönüş, sorgulanmalı. Bu tablonun neden olduğu "Kaybolan 2 yıl ne olacak", "Neden 2 yıl beklendi" gibi sorular cevapsız.
- Etiketler :
- Haberler
