Liverpool artık yalnız mı yürüyor?

Liverpool 2008 yılında Forbes tarafından dünyanın en değerli 4. futbol markası seçildi; değeri borç hariç yaklaşık 1 milyar Dolar (600 milyon Pound) olarak hesaplanmıştı.

Liverpool artık yalnız mı yürüyor? - 1

Küresel krizin etkileri ile birlikte futbol endüstrisinde el değiştirme konuşmaları her geçen gün artıyor. İngiliz futbol devi Liverpool, halen bu konunun tam odağında yer alıyor. 18 kez İngiltere Şampiyonu olmuş, müzesinde 5 Avrupa Şampiyonluğu, 3 UEFA Kupası ve 3 UEFA Süper Kupası bulunan kulübü Amerikalı sahipleri Kuveytli birkaç aileye satmaya çalışıyor.

Liverpool’un sahipleri Amerika’da hokey takımı Dallas Stars, beysbol takımı Texas Rangers ve rodeo ligi gibi yatırımları bulunan Tom Hicks ile yine Montreal Canadiens hokey takımı ve Nascar oto yarışı takımı Richard Petty Motorsports gibi operasyonları sahibi George Gillett. İkili kulübü 2007 yılında eski sahibi David Moores’dan 174 milyon Pound nakit ve kulübün 45 milyon Pound’luk borcu ile birlikte yaklaşık 219 milyon Pound’a satın aldılar. Bu alımın bir hedefi de kulübün yeni stadı için yatırımdı. Ancak başlayan küresel ekonomik kriz sebebi ile stadyum yatırımı gerçekleşemedi. Yatırımcılar bu alımı, transferleri, yeni stadyum için ilk yatırımı ve diğer borçları finanse etmek için iki bankadan 350 milyon Pound’luk bir kredi paketi kullandılar ve bu paket kulübe 105 milyon pound bir borç yükü ekledi. İkili toplam 350 milyon Pound olan borçlarını Temmuz kadar yakın bir zamanda geri ödemek veya yeniden finanse etmek durumundalar. Bu borcu geri ödeme taraftarı olmayan yatırımcılar, kendi aralarındaki anlaşmazlıklar ve kulübün taraftarı ile bir türlü kaynaşamamaları gibi faktörleri de göz önünde bulundurarak kulübü satmaya çalışıyorlar. Haberlere göre, hali hazırda Hicks, Gillett’in hisselerini bir yatırımcıya aldırıp kulüpte kalmayı düşünüyor.

Hicks ve Gillett öncelikle 2007 yılında da kulübü almaya çalışan Dubai International Capital LLC ile masaya oturdular ancak bu girişimden sonuç çıkmadı. Yapılan teklif kulübün bütün hisseleri için olan yaklaşık 400 milyon Pound’u Hicks kabul etmedi. Kulüp ile halen Kuveytli bir yatırımcı grubu ile pazarlık halinde. Kuveyt’in en zengin ailelerinden Al-Kharafi ailesinin de içinde bulunduğu konsorsiyumu Abdulla Al-Hager temsil ediyor. Kulübün değerlemesi borç da dahil olmak üzere 500 milyon Pound olarak yapıldı ancak Kuveytli grup bunu çok buldu. Önümüzde iki hafta içinde yatırımcılar Texas’ta tekrar bir araya gelecekler ve Gillett’in hisselerini satın almaya çalışacaklar.

Liverpool 2008 yılında Forbes tarafından dünyanın en değerli 4. futbol markası seçildi; değeri borç hariç yaklaşık 1 milyar Dolar (600 milyon Pound) olarak hesaplanmıştı. Kulüp halen Deloitte firmasının hesapladığı Avrupa Para Ligi listesinde 210 milyon Pound’luk gelir ile 7.sırada yer alıyor. Geçen yıla göre 1 sıra yukarı çıkan kulüp, esas patlamayı yeni stadı ile yapmayı bekliyor çünkü Anfield Road’da her maç tam dolu tribünlere oynayan takım, 43,500 kişilik stadından maksimum elde edilebilecek geliri elde ediyor. Halen Şampiyonlar Ligi yarışında olan kulüp buradan da çok önemli gelir elde ediyor. Kulüpte değerini her geçen gün arttıran Torres, Kuyt, Babel gibi oyuncuların yanı sıra taraftarın sevgilisi ve İngiliz futbolunun prenslerinden Gerard gibi yıldızlar var. Bu bağlamda Liverpool bir Fulham, West Ham hatta Manchester City gibi kolay yutulur lokma değil. Tottenham, Newcastle, Arsenal gibi diğer köklü kulüplerin de yatırımcı aradıkları günümüzde bu alım gerçekten kolay olmayacaktır. Ayrıca kulübün alımı ile birlikte 105 milyon Pound borcun da yatırımcıların üzerine gelecek olması, alımı zorlaştıran bir diğer faktör.

Bu arada kulübün Amerikalı yatırımcılarına alışamayan ve şimdi de yeniden piyasaya çıkmasına bozulan Liverpool taraftarları, kendi aralarında örgütlenerek kulübü almaya çalışıyor. Çok üyeli bir modelle Share United Liverpool FC adlı taraftar grubu üye başına 5,000 Pound vererek, Hicks ve Gillett’in istediği parayı karşılamaya çalışıyor. Hicks ve Gillett’in 350 milyon Pound’luk borçlarını, bilet fiyatları ve diğer harcamalar ile kendilerine ödettiğini savunan taraftarlar bu bağlamda harekete geçtiklerini söylüyorlar. Tabi bir taraftar grubunun 500 milyon Pound toplaması çok da gerçekçi gözükmüyor. Şubat itibari ile kulübün eski oyuncuları, şehrin zenginleri, bazı önemli finans ve hukukçuları akademisyen Ronnie Taylor liderliğinde birleşerek ancak 47,5 milyon Pound kaynak topladılar. Ayrıca Hicks şu an hisselerini satmak istemiyor; sadece Gillett’in hisseleri satılık. Bu da para toplansa bile Hicks’i ikna gerekliliğini ortaya çıkartıyor. Yine de taraftarlar bu alımı gerçekleştirirlerse, gerçekten futbol endüstrisinde bir devrim yaparlar ve aynı zamanda Liverpool’un gerçekten yalnız yürümediğini kanıtlarlar.

Peki, Kuveytliler veya taraftarlar kulübü al(a)mazlarsa ne olur? Bu kriz ortamında 350 milyon Pound’u yeniden finanse etmek veya bu parayı çıkartıp tek kalemde ödemek büyük ihtimalle Hicks ve Gillett ikilisine çok zor gelecektir. Hicks, Gillett’siz yola devam etmeyi isterken, Gillett hisselerini devretmeye hazır duruyor. Bu bağlamda fiyat kırılıp büyük ihtimalle bir yatırımcı bulunur.

Esas sorun ise İngiltere’nin en başarılı ve köklü kulübü olan, Liverpool kenti ile bu kadar özdeşleşmiş ve dünya çapında bu kadar taraftarı olan bir kulübün bu şekilde piyasada olması. İşte burada da kulübün eski sahibi Moores’a bakmak gerekli. Kulübü alırken satış bedelinin tümünü borç alan, yeni stadyum için finansman bulamayan ancak yine de bu boyutta kaldıraç kullanan, iki Texas’lı yatırımcıya kulübü satan Moores bu sorunun baş sorumlusu. Bunu yapacağına kulübü taraftara açsa, o zaman Liverpool gerçekten yalnız yürümeyen bir kulüp olurdu. Şu an ise, kulübün hocası sözleşme imzalamaya yanaşmıyor, ortakları kavgalı, CEO işten atılmak üzere ve takım saha dışında her şeyle uğraşıyor. Tek sahipli kulüp modelinin, bu kadar büyük kitlelere hitap eden kulüpler için neden yanlış olduğunu Liverpool örneği bizlere bir kere daha gösteriyor. Bu bağlamda bu tip kulüpler için çok üyeli dernek veya çok hissedarlı şirket modelleri kitlesel futbol kulüpleri için her zaman daha doğru; özellikle çok üyeli dernek veya şirket kurumsal bir anlayışta yönetilebiliyorsa.

Sayfa Yükleniyor...