Mehmet Sevinç: Erkek mi kadın mı?

Berlin’de sona eren Dünya Atletizm Şampiyonası sırası ve sonrasında, en az dünya rekortmeni Usain Bolt kadar konuşulan bir başka isim daha vardı. 800 metre bayanlarda dünya şampiyonu olan Caster Semenya.

Mehmet Sevinç: Erkek mi kadın mı? - 1

Güney Afrikalı atlet kendi en iyi derecesini 1 saniyenin üzerinde geliştirip 18 yaşında dünya şampiyonu olunca, cinsiyeti konusunda da bazı spekülasyonların kurbanı oldu.

Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği, Semenya'nın erkeksi görüntüsü, kaslı vücudu ve kalın sesinin yarattığı şüphe nedeniyle cinsiyet testi istedi.

Güney Afrikalı sporcuya yapılan testlerin sonuçları henüz açıklanmasa da, eski dosyalar bir bir açılmaya başladı. İngiliz Telegraph gazetesi, Semenya'ya yakın bir kaynağa dayandırdığı haberinde, genç atletin dünya şampiyonası'ndan önce girdiği testlerdeki testosteron seviyesinin normalin üç misli çıktığını yazdı. Bu haber tabii ki kafalardaki soru işaretlerini artırdı.

Aslında bu tür cinsiyet şüpheleri her daim vardı. İlk cinsiyet testi biraz ilkel koşullarda da olsa 1948 Londra olimpiyatlarında mücadele eden sporculara uygulandı. Yöntem son derece basitti. Sporcuların cinsel organları kontrol ediliyordu. İlerleyen yıllardaysa daha bilimsel kontroller yapılmaya başladı. Londra olimpiyatlarının üstünden 20 yıl geçtikten sonra, Grenoble’daki kış olimpiyatlarıyla birlikte “Barr Testi” yürürlükteydi.

Somatik hücrelerinin çekirdekleri içinde Barr korpüslerinin bulunmasıyla (dişi cinsiyet) ya da bulunmayışıyla (erkek cinsiyet) belirlenen cinsiyet testi neticesinde birçok kadın sporcu emekliye ayrıldı. 1992 Barcelona olimpiyatlarında “Polimeraz Zincir Tepkimesi” yürürlüğe giren yeni cinsiyet belirleme testi oldu. Bu test günümüzde de yaygın olarak kalıtsal ve bulaşıcı hastalıkların teşhisi, genetik parmak izlerinin tanımlanması, genlerin klonlanması, babalık testi ve dna hesaplaması gibi konularda kullanılıyor.

Ancak Uluslararası Olimpiyat Komitesi 2000 Sydney Oyunları öncesinde sporcuların cinsiyet testine tabi tutulmasını öngören kuralı kaldırdı. 2004 Atina’da da cinsiyet değiştirmiş kadın ya da erkek sporcuların olimpiyatlarda mücadele edebileceğini belirten bir karar aldı.

Oysa ki geçmişte, erkek olduğu iddia edilen çok sayıda kadın sporcu olimpiyatlar ve özellikle de atletizmde yarışmıştı. Polonyalı sprinter Stanislawa Walasiewicz, 1932 Los Angeles olimpiyatlarında bayanlar 100 metrede altın madalya kazanmıştı. Ardından ismini Stella Walsh olarak değiştirdi ve birleşik devletlere yerleşti. Bir soygun sırasında kaza kurşununa hedef olan eski sporcuya yapılan otopsi onun tartışmaya yer vermeyecek şekilde erkek olduğunu ortaya koymuştu.

Tarihte biraz daha yakına gelelim. 2006 yılında da Hint Santhi Soundarajan’ın 800 metrede kazandığı gümüş madalya cinsiyet testini geçemediği için elinden alınmıştı.

Tüm bu tarih sayfalarının açılmasına neden olan Caster Semenya şimdi ülkesi Güney Afrika’da dinleniyor. Ancak genç atlet hakkındaki tartışmalar ülkesinde milli davaya dönüştü. Pek çok Güney Afrikalı, Uluslararası Atletizm Federasyonuna ırkçılıktan emperyalizme varan suçlamalar yöneltiyor. Yurttaşları, Semenya'nın geniş omuzları ve kas yapısının bayanlar atletizminde garipsenecek bir yanı olmadığını savunuyor. Parlamento ise Birleşmiş Milletler'in insan hakları ile ilgili komisyon üyesine şikayette bulunmayı planlıyor. Parlamento, cinsiyet testlerinin "insan haklarını ve özel yaşamın gizliliğini" ihlal ettiğini öne sürüyor.

Sayfa Yükleniyor...