Pota altı farkı

Haftanın en önemli maçında Beşiktaş Cola Turka ile Türk Telekom kozlarını Akatlar'da paylaştı.

Pota altı farkı - 1

İki takımın kadrosuna baktığımızda kağıt üzerinde Telekom'un daha ağır bastığını söylemek zor değil. Koç Ercüment Sunter'in ekibi, maçın ilk çeyreğindeki gibi bir basketbol oynaması halinde yenilmesi güç bir takım halini alıyor – kendilerinden çok daha sert bir takım çıkmadığı sürece. Bunda Tutku Açık ve yeni transfer Kenan Bajramoviç'in de payı büyük. Tutku karşılaşma boyunca arkadaşlarına müthiş pozisyonlar hazırladı. Belki istatistik kağıdına yansıyan asist sayısı 10 oldu ama onun hazırladığı pozisyonlarla Telekom'un bulduğu sayının haddi hesabı yok. Bajramoviç de ne kadar yerinde bir transfer olduğunu ispatladı. Boşnak oyuncu sahanın her iki tarafındaki tüm meziyetlerini sergiledi.

Beşiktaş'ta Burak Bıyıktay'in gelişiyle bir çok sey değişti. Oyuncuların rol dağılımından, saha içerisindeki serbestliklerine kadar… Ancak değişmeyen bir şey var o da pota altının yetersizliği. Karşilaşma boyunca Telekom uzunlarının 35 sayı 13 ribaund 5 blokluk performansına, siyah beyazlıların aynı mevkideki oyuncuları 17 sayı 12 ribaundla karşılık verince Beşiktaş ne kadar mücadele ederse etsin bir yerde tıkanıyor. Lang ve Bajramoviç’in Beşiktaşlı rakiplerinden uzun olmalarının yanında daha hareketli olmaları da farkı daha belirgin kıldı.

Beşiktaş daha önce Akatlar'da zirve kovalayan iki ezeli rakibi Fenerbahçe Ülker ve Galatasaray Café Crown'ı müthiş mücadelelerin ardından yenmişti. Ama o karşılaşmalarda olan en önemli şey eksikliğini hissettirdi Telekom önünde. Seyirci… Eminim seyirci vardı diyenler de olacaktır ama bunu bir de Beşiktaşlı oyunculara sorsunlar.

Siyah beyazlıların Chatman'sız oynadığı ilk üstdüzey maçta ABD'li yıldızını aradığını da belirtmek gerek. Direk potaya yönelen Jimmie Baxter'ın istediği ritmi bulamamasıyla hücumda zaman zaman bocalayan Beşiktaş, kırılma anlarında sorumluluğu alacak ikinci bir ismi bu maçta öne çıkaramadı...

Ancak herşeyden öte Haluk Yıldırım'a ayrı bir parantez açılmalı. Türk basketbolunun en önemli liderlerinden biri Haluk. Öyle bir lider ki o sahaya girene kadar yalnızca 2 oyuncunun skor yükünü çektiği takım, bir anda canlanıyor, herkes bir şekilde skora katkı yapıyor. Çünkü Haluk sadece kendisi potaya gitmiyor. Arkadaşlarını oyuna çekiyor, dahil ediyor. Herşeyiyle kazanmak için savaşıyor, savaştırıyor...

Zaten bu hırs ve inatla kanseri bile yenmiş birisinden bahsediyoruz. Umarim basketbolu bıraktıktan sonra da değeri bilinir. Umarım onunla aynı dönemde basketbol oynayıp çeşitli sebeplerden dolayı bu camiadan uzaklaşmak zorunda kalan arkadaşları ile makus kaderi paylaşmaz…

Sayfa Yükleniyor...