Rijkaard: Her şey inanmaya bağlı

Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard, ikinci yarı hazırlıklarını değerlendirdi. Son dönemde form düşüklüğü yaşadıklarını kabul eden Hollandalı teknik adam, inançlarını yitirmezlerse şampiyon olacaklarını söyledi.

Rijkaard: Her şey inanmaya bağlı

Frank Rijkaard, Galatasaray Televizyonu'nda yayınlanan AVEA Kamp Günlüğü Programı'nın konuğu oldu. Taraftarların kendisine yönelttikleri soruları yanıtlayan Hollandalı teknik adam, "Yürekleri ümitle doldurmak için bir sözünüz var mı?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Taraftarlarımıza ben buradan güzel mesaj vermek istiyorum. Öncelikle arkadaşımızın dediği gibi ümitler çok önemli. Mutlaka ümitlerin, beklentilerin olması lazım. Mutlaka bu tip şeylere inanmanız gerekiyor. Her şeyin başı bence inanmak. Taraftarlarımızın buna inandığını görmek çok güzel. Ama kafalarında bir soru işareti olmasın. Onlar kadar inanıyoruz. Çünkü inandıktan sonra, bir şeyi kafaya koyduktan sonra mutlaka o zaman kaliteler devreye girecektir. Biz de buna hem teknik ekip olarak hem takım olarak inanıyoruz ve sezon sonunda onları çok mutlu edeceğimizi, şampiyon olacağımızı düşünüyorum. Onların da bir şüphesi olmasın."

"BAROS'UN DÖNMESİ BİZİ ÇOK MUTLU EDECEK"
Rijkaard, Baros'un sakatlıktan geri dönüşünün kendilerini çok mutlu edeceğini ifade etti.

"Bu bizim için çok mükemmel bir olay olacak" diyen Hollandalı çalıştırıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü biliyorsunuz kendisi gol atma konusunda uzman bir futbolcu. Sakatlığından önce de bize bunu zaten kanıtladı. Onun gelişiyle sistemde bir değişiklik olacağını düşünmüyorum. 4-3-3 ve 4-4-2 sistemiyle oynadık 2009 yılında. 4-3-3 sisteminde forvet arkasında bir on numara koyduk, üç tane orta saha oyuncusuyla oynadık. Yani 'bu sistem Baros döndükten sonra değişecek' gibi yorumlar yapılmasının anlamı yok. Bir şey değişeceğini zannetmiyorum, çünkü sistem birazcık oynadığınız rakiple alakalı. Eksikleriniz olabilir. Örneğin çok iyi bir kanat oyuncunuz olmayabilir, o anda sakat olup oynamayabilir. Bu tip şeylerle sistemde bazı değişiklikler olabilir. Karşılaştığınız rakibe göre de bir sistem olabilir. Ama Baros döndükten sonra yine aynı şekilde oynadığımız gibi, genelde 4-3-3 sistemiyle veya 4-4-2 sistemiyle oynayacağız."

"PERFORMANSIMIZDAN MEMNUNUM"
Rijkaard, ilk yarıyı lider bitirememelerinin nedenini Manisaspor ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçlarını önde götürürken yedikleri gollere bağladı.

İki maçta yedikleri goller nedeniyle ligi ikinci sırada bitirdiklerini anlatan Frank Rijkaard, "Genel olarak takımın performansından memnunum ama bitirdiğimiz yerden çok memnun değilim. Ama çok fazla abartılacak, büyütülecek fark yok. Lider takımla aramızda şu an bir puan fark var. Bizim burada en önemli öğrenmemiz gereken şey önde götürdüğümüz maçı o şekilde sonuçlandırabilmek, o şekilde bitirebilmek ve bunu da elimizden geldiği kadar yapacağımızı düşünüyorum. Ama genel olarak bunun ana sebebi bazı maçlarda kaybedilen gereksiz puan kayıpları" diye konuştu.

Kendisini, iyi oyunculara sahip olması nedeniyle çok şanslı hissettiğini anlatan Rijkaard, ''Çok yetenekli ve kabiliyetli futbolcularımız var ki kötü giden bir takımı bu şekilde çevirebiliyorlar. O yüzden futbolcularıma teşekkür ediyorum'' dedi.

"TÜRK ŞARKILARI HOŞUMA GİDİYOR"
Türkiye'nin ülke olarak müziği çok seven bir ülke olduğunu anlatan Rijkaard, burada çok değerli, çok önemli sanatçıların olduğunu düşündüğünü söyledi.

Hollandalı çalıştırıcı, "Televizyon seyrederken bazen denk geliyorum bu tip şarkılara, Türk şarkılarına ve dinliyorum. Hoşuma da gidiyor" ifadesini kullandı.

Rijkaard, taraftarların kendisine destek olmasının çok güzel bir duygu olduğunu da kaydederek, "Çünkü bizim taraftarımızın çok iyi şeyleri hak ettiğini düşünüyorum. Özellikle maçtan önce, maç boyunca hep bunlara konsantre oluyorum, onlara iyi bir şey yaşatabilmek için, onları en azından mutlu bir şekilde evlerine gönderebilmek için, mutlu bir şekilde günlerini geçirmeleri için kesinlikle başarıya, özellikle güzel oyuna ve galibiyete odaklanmış durumdayız. Ama tabii ki bu tip desteklerin gelmesi süper bir olay. Bizi de motive ediyor, gururlandırıyor. O yüzden tarifi mümkün olmayan bir duygu" diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...