Herşey çok da güzel başladı esasında..Taraftar tribünleri doldurmuştu, Ali Sami Yen'de tek bir boş yer yoktu. Turu geçmek için herşey hazırdı. Maça sarı-kırmızılı takım temkinkli başladı. Gol için saldırmadı, yapması gerekeni yaptı. 2 tane çok net pozisyon da buldu. Ama olmadı Arda ve Elano bu pozisyonları kullanamadı. İkinci yarı ise çok kötü başladı Galatasaray için, önce 2 kez Reyes'le gole yaklaştı, sonra Simao ile golü buldu Atletico Madrid. Golün geleceği belli olmuştu. Herkes umutsuzluğa kapılmışken sahneye bu kez ilk maçın da kahramanı olan Keita çıktı. Arda'nın mükemmel ortasında güzel bir kafa vuruşuyla Atletico ağlarını havalandırdı. Umutlar yine yeşermişti..
Tur geliyor muydu? Caner, güzel bir baskı sonrasında ceza sahası içindeki Perea'dan topu aldı, Perea topu eliyle kesmeyi denedi başaramadı, Caner vurdu ancak top direkten kornere çıktı. O dakikada Galatasaray maçı kaybetti esasında... Yine tam bir Türk mantığı ile davranıp maçı bırakıp sinirimize hakim olamadık. Önce Caner üst üste 2 gereksiz sarı kart gördü ve kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Sonra zaten yorgunluktan ölen takım panik havasına girdi, oyunu soğutmak yerine hırsına yenik düştü ve bunun sonucunda 90. dakikada acı son gerçekleşmiş oldu. Tam bir Türk takımının yiyeceği golle elendi Galatasaray..
BU maçtan sonra yine çoğu kişi teknik heyete kızacak, geriye kalan kısım hakeme ateş püskürecek. Ancak bu yaşananlar futbolun içinde olan şeyler, hakem hataları da, takımın yorgunluğu da.. Ancak bu yenilginin ardında yine Türk mantığı ile davranmak var. Bir pozisyon sonrası sinirine hakim olamamak, ve son dakikada 10 kişiyken topu tutup oyunu soğutmak yerine gol aramak teknik adamın suçu mudur? Yoksa futbolcuların mı yoksa hakemin mi? Hayır, bu bizim mantalitemimizin suçudur.
Caner'in çok iyi bir futbolcu olduğunu düşünüyorum. O tartışmalı penaltı pozisyonunda, pozisyonu yoktan yaratan isimdi. Ancak, penaltı verilmedikten sonra yaptığı hareketler, iyi bir futbolcunun yapacağı hareketler değildi. Genç oyuncu kırmızı kart görerek, hem takımına hem de kendine zarar verdi. O kırmızı kart görülmese eminim ki son dakikada sarı-kırmızılıları kupa dışında bırakan o gol yenmezdi. Artık, bir anlık düşünmeyi bırakıp maçın tamamına bakmamız ve geçmişte kalan pozisyonlara takılıp bütün bir maçı feda etmemeyi öğrenmemiz gerekir.
Son pozisyondaki golü tekrardan izlediğimde ise daha çok üzülüyorum. Eğer bir takımın kafasında UEFA Avrupa Kupası'nı kazanmak varsa, sen o gölü ye-me-ye-cek-sin. Reyes tek başına soldan gidiyor, iki futbolcu onu kovalıyor. Hiç bir müdahele yapamıyor, Forlan ceza sahası içinde topla çok kolayca buluşuyor, antrenmanda bile bulamayacağı bir pozisyonda Servet'ten sıyrılıyor ve golü atıyor.. Bu kadar kolay yenen bir golden sonra Rijkaard, şapkadan tavşan çıkarsa nolur? Elinde forvet olsa nolur, olmasa nolur?
Galatasaray yönetimi bir risk almıştır ve bu risk tutmamıştır. Nonda'yı göndermek büyük bir risktir evet, ancak bu turda Galatasaray'ı forvetsizlik değil, acemice yapılan hatalar yıkmıştır. Hollandalı teknik adama gereğinden fazla yüklenmek kimseye hiçbir şey kazandırmaz. Bu maçta Rijkaard hata yapmışmıdır? Evet yapmıştır. Sakatlanan Elano'nun yerine uzun zamandır forma giymeyen Ayhan'ı sokarak yapmıştır. Son maçlarda hiç görev vermediği Ayhan'ın oyuna girmesi bence doğru değildir. Brezilyalı yıldızın yerine Barış'ın oyuna girmesi daha mantıklı olabilir diye düşünüyorum. Onun dışında ben olsam maç boyunca çok kötü bir futbol sergileyen Mustafa Sarp'ı ilk yarının sonunda çıkartırdım.. Ancak teknik direktör ben değilim, Rijkaard'ta futbolu benden daha iyi biliyor, ondan onun değişikliklerine saygı göstermek gerekir. Bu maçta eğer Ayhan girip, iyi bir oyun sergilese o zaman Hollandalı teknik adam yaptığı değişikliklerle turu getirdi yorumları yapılacaktı, ama Ayhan varlık gösteremeyince işler tam tersine döndü..
Galatasaray'ın önünde tek bir hedef kalmıştır. Lig şampiyonluğu, bu hedefe de ulaşacak kadroya sahiptir. Artık, geçmişe takılıp Atletico Madrid maçına üzülmek sarı-kırmızılı takıma ve taraftarlarına yarar getirmez. Bu dakikadan sonra tek hedef Turkcell Süper Lig Şampiyonluğu olmalıdır. Bunun için tüm camia birleşmelidir ve bunu taraftarda Kasımpaşa maçında tribünleri doldurararak göstermelidir
- Etiketler :
- Haberler
