Sarvan'dan ilk yarı değerlendirmesi

MHK Başkanı Oğuz Sarvan, hakemlerin geçen sezona göre daha iyi bir performans sergilediğini belirterek, başlattıkları eğitim hamlesinin karşılığını aldıklarını belirtti.

Sarvan'dan ilk yarı değerlendirmesi

WOW Airport Hotel'de basın toplantısı düzenleyerek, çalışmalarını ve sezonun ilk yarısında hakemlerin performanslarını değerlendiren Merkez hakem Kurulu (MHK) Başkanı Oğuz Sarvan, özellikle Cüneyt Çakır'ın UEFA 1. hakem kategorisine yükselmesinden dolayı duydukları mutluluğu dile getirdi.

Türk hakemlerinin uluslararası alanda daha üst seviyelere çıkabilmesi için harcadıkları emeklere değinen Sarvan, yoğun çabaları sonucu Cüneyt Çakır'ın UEFA 1. kategoriye, Bülent Yıldırım'ın da UEFA 2. kategoriye terfi etmeyi başardıklarını vurgularken, "Bu Türk hakemliği adına çok önemli bir olay. Uluslararası hakem camiasıyla entegrasyon çalışmalarımız ve hakem eğitimlerinin uluslararası standarda getirilmesiyle böyle bir sonuç çıktı. Bu başarı benim için ayrıca önemli. Bundan 9 yıl önce faal hakemliği bıraktığımda, UEFA 1. kategorideydim ve benim ardımdan da kimse bu seviyeye çıkamamıştı. Cüneyt Çakır'ın geldiği nokta, benim için ayrıca bir şahsi mutluluk" dedi.

Kişilik olarak övünmeyi seven, çok iddialı biri olmadığına değinen Sarvan, ancak elde edilen bu başarıda mütevazı davranmayacağını, çünkü aksi bir durumun UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik'e, TFF Başkanı Mahmut Özgener ile yönetimine, çalışma arkadaşlarına ve kendilerine destek olan herkese haksızlık olacağını düşündüğünü söylerken, "Bu Türk hakemlerinin uluslararası alanda başarıları için atılmış önemli bir adımdır" ifadesini kullandı.
        
"JAAP UILENBERG'DEN DESTEK ALDIK"
UEFA Hakem Komitesi üyesi ve Türkiye sorumlusu Jaap Uilenberg'e, 2008 yılındaki görüşmelerinde Türkiye'ye daha sık gelmesi yönündeki isteklerini ilettiklerini anlatan Sarvan, kendisinin önemli desteğini aldıklarını söyledi.

Sarvan, şöyle devam etti:
"Uilenberg'den, hakemlerimizi maçlarda izlemesini ve değerlendirme yapmasını talep etik. Ayrıca üst düzey eğitimci sıkıntımız var, bu konuda da adımlar atmış olalım dedik. Kendisini geçen sene Antalya'daki hakem kampına davet ettik. Yine davet ettik ve Cüneyt Çakır'ı Galatasaray-Sivasspor maçında izledi. Burada tüm hakemlerimizle görüştü, ayrıca Cüneyt Çakır'la bir toplantı yaptı. Akşam yemeğinde yaptığımız konuşmada, (Ben Cüneyt'i aralık ayındaki Twente-Schalke 04 maçında izledim. O maçı düşününce çok da umutlanamıyorum) dedi.

Ertesi gün Galatasaray-Sivasspor maçını izledikten sonra ise düşünceleri tamamen değişmişti, (Çok büyük değişiklikler var, kendisini çok geliştirmiş) şeklinde görüş belirtti. Cüneyt Çakır'ın 2007 yılından itibaren uluslararası maçlardaki notu ortalama 8,4 seviyesinde. Bu, Avrupa'da üst düzey hakemlerin bile zor elde edebileceği bir noktadır. Başka arkadaşlarımızın da üst kategorilere çıkacağını biliyoruz. Bu kadar net konuşuyorum. Bülent Yıldırım'ın 2. kategoriye çıkması da bizim için mutluluk, hakemlerimiz için umut kaynağı oldu."

Sarvan, Jaap Uilenberg'le hakem ve gözlemci eğitimlerine katılmasını kapsayan bir anlaşma yapmak üzere olduklarını belirterek, MHK olarak üst düzey eğitimci açıkları bulunduğunu aktardı.

"YÖNETİMLERDE GEÇE SENEYE GÖRE İYİYE GİDİŞ VAR"
Oğuz Sarvan, hakemlerin performansını bir önceki yıl not değerlendirmesine göre kıyaslama yaparak değerlendirirken, iyiye gidiş olduğunu belirtti.

Geride kalan sezonda meydana gelen hakem hatalarının, verilen notlara da yansıdığını anlatan Sarvan, "Bu sezon ise yukarıya doğru bir gidiş var. Yönetimlerde geçen seneye nazaran açık şekilde iyiye gidiş var. Nedeni de kadrolarımızda çok sık değişiklik yapmamamız. Deneyim en önemli kriterlerden bir tanesi. Bunun maçlara yansıdığını düşünüyoruz. Geçen seneye oranla notlarda artış var" diye konuştu.

Hakem hatalarında azalma olduğunu söyleyen Sarvan, şöyle devam etti:
"Biz azalma olduğunu düşünüyoruz ama bu hiç hata olmadığı anlamına gelmiyor. Tespit ettiğimiz hatalar var. Ara seminerde bunları tekrar gözden geçireceğiz. Bazı hatalar, maç sonuçlarını da etkiledi. Faullerde ve disiplin cezalarında standart sağlanamaması, aynı hakemin maç içinde bir yerde verdiği kararı, benzer bir durumda tekrarlamaması, bu tip hataları ciddi buluyoruz. Yine serbest vuruş yönetiminde meydana gelen hatalar oldu, yine yardımcıların ofsayt kararlarında hataları oldu. Oyun kontrolünde eksiklikler oldu. Orta hakem ve yardımcı hakem işbirliğinin geliştirilmesine devam etmeliyiz. Ceza sahası içindeki itiş kakışlara da dikkat edilmeli. Hataların sıfıra indirilmesi mümkün değil ama amaç aza indirmek. Bakıldığında biz yolun henüz yarısındayız. Çabalarımız devam ediyor."

KULÜPLER BİRLİĞİ'NİN AÇIKLAMASI
Kulüpler Birliği Vakfı'nın son toplantısında yaptığı, MHK'ya yönelik memnuniyetsizlik ve güvensizlik açıklamasına değinen Sarvan, muhatabın kendileri olmadığını savundu.

Bu açıklamayı yapanların güvensizlikten neyi kast ettiklerinin yine kendilerine sorulması gerektiğini ifade eden Sarvan, "Biz atamayla geldik ve sorumluluğumuz da bu atamayı yapanlara karşı. Kulüplerin her hafta gönderdikleri olumlu ve olumsuz yazıları, biz federasyon yönetimiyle paylaşıyoruz. Eğer uygun görülürse, hakem atamalarının nasıl yapıldığı ve hakemlerin nasıl eğitildiği konusunda her türlü detayı, kulüp başkanlarımızla paylaşmaya hazırız" dedi.

Sarvan, tabii ki her şeyin çok güzel olmadığını ve hataların da her dönem devam edeceğini dile getirirken, "Ben iki seneyi kıyasladığımda, bu sene ilerleme var. Mevcut resme yukarıdan baktığımızda ise yolun yarısında olduğumuzu görüyoruz. Üç yıl daha bu kadrolar istikrarlı giderse, hatalar kabul edilebilir seviyeye inecektir" diye konuştu.

Hataların azaldığını ama kendisinin şahsen kabul edemediği hatalar olduğunu söyleyen Oğuz Sarvan, ''Gözlemci notu yüksek olmasına rağmen, bir kararından dolayı bir hakemimizi 1 ay dinlendirdik. Yine öyle bir pozisyon oldu ki, ikinci sarı karttan oyuncunun atılması lazım, pozisyon net sarı kart fakat hakem göstermedi sarı kartı. Televizyon karşısında çok kötü oldu. Hakemlerimize, (Herkesin gördüğünü hakem görmezse, arkasında kasıt aranır) diyoruz. Yine son haflardaki bir maçta serbest vuruş esnasında olanlar. Bu tür hatalar bizi üzüyor. Yoksa anlık hatalar olabilir" ifadelerini kullandı.

Kulüp başkanlarının telefonlarına neden çıkmadığı şeklindeki bir soru üzerine, böyle bir eyleminin bulunmadığını kaydeden Sarvan, sadece prensip olarak kendi telefonunda kayıtlı olmayan kişilerden gelen aramalara yanıt vermediğini söyledi. Sarvan, "Biz iletişime açığız ama bu kurumsal bazda olmalı. İki kişi bazı konuları telefonda konuşursa, speküle edilebilir. Doğrusu, federasyonla kulüp arasında olandır" yanıtını verdi.

UEFA 1. hakem kategorisine yükselmesi beklenen isimler arasında Cüneyt Çakır ile birlikte, geçen günlerde hakemliği bırakan Selçuk Dereli'nin de bulunduğunun anımsatılması üzerine ise Sarvan, "Selçuk Dereli de izlendi. Geçtiğimiz sezonun sonunda genel kanı da Selçuk Dereli'nin avantajlı olduğu yönündeydi. Ancak, 21 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası'nda Cüneyt Çakır'ın görev alması, şansı oldu. Hakemlikte şans da önemli" dedi.
        
"HAKEME CEZADA ORTAYI BULMALIYIZ"
Oğuz Sarvan, kötü maç yöneten hakemlere verilecek cezada bir orta yol bulunması gerektiğini savundu.

Kendilerinin, hakemin kötü yönettiği maçın psikolojisinden çabuk çıkması için kısa sürede yeniden maç vermeyi uygun gördüklerini, ancak kulüplerin ise buna tepki göstererek, "Hatanın bir bedeli olması gerekmez mi" diye tepki gösterdiklerini anlatan Sarvan, "Bunun ortasını bulmamız gerekir. Bizim de farkına vardığımız bir hatamız oldu. O hafta görev almayan hakemler, kampa da gelmedikleri için eğitimlerin gerisinde kaldı. Bu da önemli bir hataydı bizim için. İkinci yarıda bunu düzeltmeyi amaçlıyoruz. Arkadaşlarımızı daha çabuk kazanmak için birebir görüşme yapmayı düşünüyoruz. Problemli maç yöneten hakemimizi davet edip, kritiğini yapıyorduk önceden, yine bunu yapmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
        
"HAKEMLER ÇÖZÜMÜ TAMAMEN KENDİ İÇLERİNDE ARAMALI"
Hakemlerin konuşturulmadığı, hakem derneklerinin ise işlevsiz olduğu şeklinde yöneltilen bir soru üzerine Sarvan, şunları söyledi:
"İtalya'da hakem komitesi oluşturulurken, federasyon başkanı, hakem derneği başkanıyla görüşüp, önerilerini alıyor. Bizde ise hakem derneği başkanı, federasyon başkanını arayıp, (Genel kurulda kimi delege belirleyelim) diye soruyor. Hakemlerin örgütlemesi sağlıklı değil. Hakemler, kendilerini iyi temsil edeceklerse, kendi aralarında bir araya gelip, bunu yapmaları gerekir. Kimseden bir şey beklememeliler. Bir hakem derneği çıkıp, (Falanca kişi bizim hakemimize hakaret etti, federasyon ceza verdi ama o da özür dileyene kadar biz onun elini sıkmayacağız) dese, çok şey değişir. Hakemler çözümü tamamen kendi içlerinde aramalı."

Sayfa Yükleniyor...