Tatsız

Bu kadar futbola elverişli bir ortamda, bu kadar önemli potansiyel sahibi iki takımın, bu kadar kötü bir maç oynamaları, inanılır gibi değil. Lezzet bakımından izleyenleri asla tatmin etmeyen bir 90 dakikaydı.

Tatsız - 1

Lig mücadelesi yönünden konuya yaklaşırsanız, Galatasaray adına alınmış altın değerinde 3 puan; orası kesin. Hamburg ve Trabzonspor maçları için de ölçü teşkil ettiğini düşünmüyorum. Oyuncularda bir isteksizlik hali de dikkati çekmedi, bilakis arzululardı. Ama standart form seviyesi bir hayli aşağılarda, Galatasaray için.

Neden önümüzdeki hayati 3 maç için sorun teşkil etmeyeceğini düşünüyorum? Çünkü o maçların, malum, motivasyonu bambaşka. Futbolcuyu maça motive etmek için en küçük bir çaba harcamaya gerek duyulmayan maçlar oynanacak. O açıdan Bülent Korkmaz şanslı.

Bursaspor maçı özelinde değerlendirilmesi gereken iki oyuncu var, öncelikli. Birincisi sağ bek oynayan Serkan Kurtuluş. Önce Bülent hocayı tebrik edelim, elindeki sağbeki, ihtiyaç durumunda kullandığı için. Skibbe ile çalışılıyor olsa idi, Barış sağbekte, Mehmet Güven ve Ayhan orta alan göbeğinde olurlardı.(Tabii bu iyi ihtimal. 3'lü savunmanın önündeki 5'linin sağında Kewell da oynayabilirdi) Galatasaray'ı diri tutan etkenlerden biri, maça özel heyecan da taşıyan Serkan'ın dinamizmiydi desek, yanılmış olmayız. Takımı sırtına alıp taşımadı elbet, ama görevini yaptı ve ışık verdi.

Diğer oyuncu ise, Arda yerine sahada olan Aydın Yılmaz. Takipçilik ve tesadüf sonucu atılan gol bir yana, Aydın'dan beklentiler ve bunun karşılığındaki gerçekler, kesinlikle birbiri ile uyuşmuyor. Bu gidişin sonu, takasta başka bir takımın yolunu tutmaktır.

Baros'un oyundan alınışının sebebi, ilk Hamburg maçında cezalı oluşu diye düşünüyorum. Yokluğu Galatasaray için önemli. Nonda başka türlü bir oyuncu çünkü. Baros dinamizm sağlayan, sağa sola kaçan, duvar olan çok yönlü bir forvet, Nonda ise bir cezalandırıcı. Baros ile oynarken daha ziyade pasör hüviyetini öne çıkartan Lincoln'ün, Nonda ile oynarken daha dinamik, daha gol peşinde olması gerekiyor.

Emre-Meira ikilisi işlerini yapıyorlar. Formsuz olduğu iddia edilen Hakan Balta'nın asla vasat çizgisinin altına düşmediğini düşünüyorum. Sabri, dinamizmi ile sağ kanada hareket katacaktır. Arda, Lincoln ve Kewell, arkalarında Barış ve Ayhan ile ideale yakın bir orta alan düzenidir. İş ki bu kadro ritmini yakalasın, yerden, kısa ve hızlı paslaşmalarını Hamburg önünde de gerçekleştirsin.

Çok dikkatimi çeken ve memnun olduğum bir diğer detayı daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Tıpkı geçen sezon son 6 haftada olduğu gibi, Korkmaz-Güler ikilisi çok yerinde, zamanında ve doğru oyuncu değişiklikleri yapıyorlar. Önemli bir ikinci adam olan, varlığı Bülent Korkmaz için büyük bir şans olan Cevat Güler'in bu işte parmağı olduğunu görüyor ve çok memnun oluyorum.

Ertuğrul Sağlam'ın Bursaspor'unu ise güzel günler bekliyor. Her şeyden önce, samimi fikrimi bir kez daha tekrarlıyorum, zabıtlara geçmesini de bu vesile ile sağlıyorum. Ertuğrul Sağlam'ın Beşiktaş'tan gidişi bence bir hata idi. Detaylara girmeden söylüyorum, önemli potansiyel sahibi, centilmen, çalışkan bir teknik adamdır Ertuğrul Sağlam. Bursa idareci ve seyircileri sabır gösterirler ise, Sağlam da Shildenfeld, Higuain, Diatta'dan gerekli dersleri çıkartmış ise Bursaspor'u umduklarının da ötesinde bir refah dönemi bekliyor olabilir.

Sayfa Yükleniyor...