Terim: Türk futbolu iyiye gitmiyor

İSTANBUL - Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, İstanbul’daki 23. Uluslararası Antrenör Gelişim Semineri’nde konuşuyor.

Terim sözlerinin başında, "Söyleyeceklerimi, ülkesi ve ülkesinin kaynakları ve evlatları için yüreği yanan birinin haykırışı olarak dinleyin lütfen. Söyleyeceklerimin kişilerle, kulüplerle ve kurumlarla hiçbir ilgisi yok. İlişkilendirme çabasına da girmeyin. Bu sözler kimseye karşı değil, bu konuşmaya sadece futboldan yana yapılmış bir konuşma olarak bakın" dedi.

“Ülke futolu iyiye gitmiyor, bunu gösteren birçok örnek var” diyen Terim şöyle devam etti:

"Kendimle ilgili süreci hatırlatmak istiyorum. TFF ile milli takımlar için görüşmem ve anlaşmam, kulübümün izni ve onayı ile oldu. Anlaşma, 4 karşılamaya teknik adam olarak çıkmak ve gelecek için bilgi ve birikimimle danışmanlık yapmamdı. Uzun süreli bir anlaşmayı teklif etmememin nedeni, kulübümle anlaşmam olmasıydı; uzun süreli bir atılım projesi vardı.

Ancak yaşanan süreç sonunda ki bilmenize rağmen istediğiniz gibi yazıp doğruların üstüne perde çekiyorsunuz, takımımla birlikte antrenmandayken görevime son verildi. Üstelik hemen öncesinde ‘kovsalar da gitmeyeceğim’ dememe rağmen. Bunun üzerine TFF yönetimi teklif yaptı ve göreve geldik.

Ben bu görevi, 2 maç kazanmak, 3 maç kaybetmek için veya bir turnuvaya gidip gitmemek için kabul etmedim. Kötüye giden ülke futbolunu ayağa kaldırmak için kabul ettim. Konu futbolu dizayn etmek olunca kabul ettim, aksi durumda etmezdim.

Yabancı konusunda arkadaşlarımla birlikte 1 yılı aşkın süredir çalışıyoruz. Bu 1 yıl, birçok proje üzerinde çalıştık, bir kısmını hayata geçirdik bir kısmını  geçireceğiz. Dünyada ve Avrupa’ya bakarak kıyaslama yapmış biri olarak karşınızdayım..." 

"SPOR ARTIK SADECE SPOR DEĞİL"

Spor artık sadece spor değil, sadece bir oyun da değil. Gelilmiş ülkelerin birbirine üstülük sağlamaya çalıştığı bir alandır. Reklam ve bilinirlik için yatırım yapılan önemli bir sektör. Sağlıklı yaşam için kullanılan önemli bir enstrümandır. Ülkenin sağlık harcamalarını azaltmasına neden olan bir uygulamadır. Özellikle çocuklarımız için kuvvetli bir sosyalleşme vesilesidir. Günümüzde spor bu kara önemli bu kadar büyük bir güçtür.

Peki ülkemiz spor konusunda nasıl? Gelişmiş ülkeler spora milli savunmaları için yaptıkları kadar yatırım yaparken sporcularına orduları kadra önem verirken, en son teknolojiden yararlanarak sporu ve sporcuyu desteklerken biz sadece 3 milyon spor yapan içinden, Almanya’da 28 milyon insan spor yaparken bizde 3 milyon. Benzer nüfus sayısıan sahip olduğumuz Almanya 28 milyon spor yapan arasından yarışmacı sporcuları çıkarırken biz 3 milyon arasında aklınıza gelecek her türlü şampiyonlukları istiyoruz. Yani şapkadan tavşan çıkarmaya uğraşıyoruz. Uzun soluklu projeleri hayata geçireceğimize çok başarılı olamadığımız için kısa süreli çözümler üzerine çalışıyoruz. Hatta devşirmelere yöneliyoruz.

Öncelikle benim yaşadığım ülke futbolu hakkında bilgi vermek istiyorum. Global anlamda dünya üzeirnde 265 milyon insanın kayıtlı oalrak futbol oynadığını görüyoruz. 5 milyonda hakemler ve ofis çalışanları var ki 270 milyon. Ülkemizde ise 273 bin futbol emekçisi var. Dünya ortalamasında yüzde 4-5 iken bizde 0.33 civarlarında. 273 bin kişinin nüfusumuza oranı bizi UEFA’daki 54 ülke içinde 48.’liğe taşıyor.

"GELİŞEN KADIN FUTBOLUNA SEYİRCİ KALAMAYIZ"

Kadın futbolcu sayısı bizde 3 bin 500. Hızla gelişen kadın futboluna Türkiye seyirci kalamaz. Hedef lisanslı kadın futbolcu sayısının yüzde 15’i olmalıdır.

Futbolun yaygınlaştırılması ve yarışmacı sporcu ile bunların oynadığı kulüplerin sınırlı sayısıdır. 7 milyon lisanlı oyuncuya sahip Almanya ve biz 273 bin rakamıyla karşı koyuyoruz biz buna.

"GELECEĞİMİZİ KAYBEDİYORUZ"

Rakiplerimizle aramızdaki uçurumun artık farkında olduğumuza göre buradaki mağlubiyetimiz, bu anlayıştaki mağlubiyetimiz sahadakilerden daha önemlidir. Saha da bir maç kaybediyorsunuz ama burada maalesef geleceğimizi kaybediyoruz.

Avrupa’da genç oyuncu grubu daha geniş yukarı doğru yaş ilerledikçe bu rakamlar azalır. Normalde beklenen de buna benzer bir yapılanmanın olması. Fakat bizde pramidin başı sonu karışmış. A takımlerda oynayan fuutbolcu sayısı genç takımların 3 katı kadar. U13 kategorisinde ulusal şampiyonası olan tek ülke biziz ama oyuncu sayısı U19’dab daha az.