Uluç: Beşiktaş daha avantajlı

"Denizlispor son haftaya girilirken kümede kalmayı garantileyebilir, o yüzden de Beşiktaş daha avantajlı gözüküyor. Beşiktaş'ın bir diğer avantajı da bir beraberliğe tahammülü var, averajda Sivasspor'dan iyi durumda."

Uluç: Beşiktaş daha avantajlı

İSTANBUL - "Ligin bitimine iki hafta kaldı. Bu iki hafta içinde Beşiktaş, Galatasaray ve Denizli ile oynuyor. Sivasspor da Gençlerbirliği ve Sivasspor ile karşılaşıyor. Ortak rakipleri Galatasaray, Beşiktaş'ın avantajı ise kendi sahasında oynamak.

Denizlispor son haftaya girilirken kümede kalmayı garantileyebilir, o yüzden de Beşiktaş daha avantajlı gözüküyor. Beşiktaş'ın bir diğer avantajı da bir beraberliğe tahammülü var, averajda Sivasspor'dan iyi durumda. Sivasspor'un beraberliğe tahammülü yok. Berabere kaldıkları anda Beşiktaş işi bitiriyor.

Bütün bu göstergeler Beşiktaş'ın lehine. Ama yine de Türkiye'deki futbolun oynanma düzeyi hakikaten vasatı aşamadığı için basit hatalar her şeyi değiştirebiliyor. O yüzden lig bitmeden bir şey bitmez."

KUPA FİNALİ
"Seyir zevki olarak beklediğimden güzel bir maç oldu. Fenerbahçe ve özellikle de Aziz Yıldırım için çok önemli bir maçtı. Beşiktaş için o kadar önemli değildi. Beşiktaş'ın çok önemli bir hedefi var. Lig şampiyonluğu ve buna da çok yaklaştılar.

Fenerbahçe için ise sezonun son maçı neredeyse bu maç; çünkü ligde herhangi bir iddiası kalmamış, Şampiyonlar Ligi'ne girme ihtimali yok. UEFA Kupası'na girmemesi de çok fazla mucizenin arka arkaya gelmesiyle mümkün olabilecek bir durumda.

Fenerbahçe'nin o kupaya şiddetle ihtiyacı var. Bunun da iki nedeni var. 1-) 1984 yılından bu yana sarı-lacivertliler o kupayı kazanamamış. 2-) Fenerbahçe'nin yaklaşan bir kongresi var.

Bu kongrede başkanlığa adaylığını koyması şiddetle beklenen Aziz Yıldırım sene başında taraftara ve kongreye 3 kupa sözü vermiş ve ikisinde hiçbir başarı elde edememiş. Sözünün bir tanesini yerine getirme şansı var, o da Türkiye Kupası final maçı. Yani Fenerbahçe için ölüm kalım, Beşiktaş için de olsa da olur olmasa da olur maçı.

Bundan çok kısa bir süre önce bu iki takım ligde karşılaşmışlar ve Fenerbahçe maçı kazanmış. Bunları bir araya getirdiğin zaman dersin ki, 'bu maçın favorisi Fenerbahçe'... Ama bir baktık ki, daha takımlar sahaya çıkarken iki ekip de yedek kaleci ile sahada. Beşiktaş'ın yedek kaleciyle oynamasının sebebi var, anlamı da var. Ona rağmen Rüştü ile çıktılar, sonra ısınırken sakatlandığı için kaleye Hakan geçti.

Fenerbahçe'nin ise yedek Volkan ile sahaya çıkmasının hiçbir mantığı yok. Ancak intihar etmek niyetinde olan bir hoca böyle bir değişiklik yapabilir. Aklıma şu geliyor: "Siz beni göndermeye karar verdiniz, iyi işte ben de böyle giderim." Böyle mi demek istedi Aragones bilemiyorum.

Maç aslında 4-1, o penaltı pozisyonu penaltı falan değil. Bu 4-1'lik tabela farkına rağmen aynı maç olsun ve kalecileri değiştirin. Hakan'ı bu kaleye, Volkan'ı diğer kaleye koyun maç nasıl biterdi bilemiyoruz. Belki de kupayı Fenerbahçe alırdı.

Oyunun geneline bakınca Fenerbahçe'nin 4-1 ezilecek kadar bir futbol farkı ile geride olduğunu düşünmüyorum. Sarı-lacivertlilerin de çok önemli pozisyonları vardı, kullanamadılar. Sahanın en iyi futbolcusu seçilen Bobo ise, golü attığı ana kadar bana sorarsan sahanın en kötü oyuncusuydu. Fakat o dakikadan itibaren de, bu haftaki lig maçı dahil, Beşiktaş'ı kurtaran adamdı. Futbolun özü bir adamın içinde olduğu zaman, onun ne zaman patlayacağı belli olmuyor."

GALATASARAY - FENERBAHÇE – TRABZONSPOR
"Bana sorarsanız Bursaspor'a yazık oldu. Bence verilen faul ters bir faul. Önce Gökhan, Ömer'e faul yapıyor. O pozisyon da döndü gol oldu. Bu durum da Galatasaray'ı çok rahatlattı. Son haftalarda hakem hataları nedense büyükler lehine yoğunlaşmaya başladı.

Galatasaray'da Bület Korkmaz da seneye onunla devam etmemeleri için elinden geleni yapıyor. Geçen hafta her şey için 'benim takdirimdir' diyordu. Bu hafta Hasan Şaş ile Ümit Karan yine kadroda yok, kimin takdiri olduğu belli değil...

Sahaya çıkan onbirde yine Kewell yok. Bülent Korkmaz, Emre Güngör sakatlandığı zaman Semih Kaya'yı oyuna sokmaya hazırlanıyor; ama tribünler Kewell diye bağırmaya başlayınca Kewell'ı oyuna sokuyor. O Kewell, aynı Bobo gibi bir müddet topa vuramadı. Ondan sonra Galatasaray'ı ve maçı kurtaran adam oldu."

Sayfa Yükleniyor...