Voleybol'da 2009 yılı değerlendirmesi

Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık, 2009 yılında hedefe ulaştıklarını belirterek yıl değerlendirmesi yaptı.

ANKARA - Voleybol Federasyonu (TVF) Başkanı Erol Ünal Karabıyık, ''2009 yılında, 2008'deki tempomuzu korumak görevimiz, artırmak hedefimizdi. Görev tamamlandı, hedefe ulaşıldı'' dedi.

2009 yılını değerlendiren Karabıyık, bu yıl, geçen yıla oranla çok daha yüksek bir tempo içinde olduklarını belirterek, ''Kayseri'de Bayanlar Avrupa Ligi Finalleri, İzmir ve İstanbul'da Erkekler Avrupa Şampiyonası ve CEV Genel Kurulu vardı. Ev sahibi olarak bu 3 organizasyonu takdirnameyle tamamladık'' diye konuştu.

Gerek Kayseri gerekse İzmir'deki finallerde, organizasyon yapmaktaki başarılarının, hem kendi açılarından hem kamuoyu açısından takımların performansıyla ölçüldüğünü dile getiren Karabıyık, "Kayseri'deki finalde Sırbistan'a, 2-0 öndeyken 3-2 yenildik ve tarihin ilk Bayanlar Avrupa Ligi'nde ikinci olduk. İnanın bunun üzüntüsünü günlerce üzerimden atamadım. Organizasyon, Avrupa Voleybol Konfederasyonu'ndan (CEV) tam not aldı. Gelmiş geçmiş en iyi final organizasyonu ve en iyi seyirci takdiri aldık, ancak bu beni mutlu etmeye yetmedi. Çünkü kendiniz de organizasyondaki yarışmacılardan biriyseniz, ister istemez hedefleriniz çakışıp bütünleşiyor.'' dedi.

'GURUR YAŞASAM DA MUTLULUK YAŞAYAMADIM'
Benzer şekilde (A) Milli Erkek Takımı'nın katıldığı Avrupa Şampiyonası'nda play-off grubuna çıkamamaları nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu kaydeden Karabıyık, ''Bizzat CEV Başkanı tarafından (şimdiye kadar yapılmış en iyi kongre organizasyonu) olarak nitelenen CEV Genel Kurulu'nun ve hem İzmir hem de İstanbul'daki etaplarıyla tüm Avrupa Şampiyonalarına emsal olarak nitelenen organizasyon başarımızın gururunu yaşasam da, mutluluğunu yaşayamadım'' dedi.

Bu yıl ulaşamadıkları bir diğer hedefin, Alanya'da yapılacak Avrupa Voleybol Merkezi olduğunu ifade eden Karabıyık, CEV'in Avrupa Kıtasında Plaj Voleybolu Kamp Merkezi açma tekelini 30 seneliğine TVF'ye verdiğini, Moskova'daki CEV Kongresi'ne özel davetli olarak katılan Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu'nun, proje sunumunun ardından dakikalarca alkışlandığını söyledi.

Ancak belediyenin tahsis ettiği alanla ilgili imar planı değişiklikleri gerekli olduğu için proje ve bütçe hazır olduğu hâlde ihaleye çıkamadıklarını anlatan Karabıyık,''Sorun giderilip ihale aşamasına geldiğimizde, bu kez Bölge İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararıyla karşılaştık. Bu bizim dışımızda doğan ve Alanya Belediyesi ile davacılar arasında gelişip bize yansıyan bir problemdi. Nihayet dava konusu alandan en azından dava sonuçlanıncaya kadar feragat etmeye ve üç bloktan oluşacak tesisimizin iki bloğunun ihalesine çıkmaya karar verdik ve Kasım ayında ihalemizi sonuçlandırdık. Fakat maalesef bu sefer de tam yer teslimi aşamasında Alanya Belediyesi'nden bir başka yürütmeyi durdurma kararı olduğuna dair bir yazı aldık. Kısacası, eğer tesisin projelerini çizdirerek iki kez ihale kararı almamızı ve bir de ihale yapmamızı (hiç başlayamamak) olarak değerlendirirsek, Avrupa Voleybol Merkezi Projesine hiç başlayamamış sayılabiliriz. Bunlar dışında ulaşamadığımız bir hedefimiz yok.'' dedi.

İDDAA VE GENÇLER LİGİ
''Voleybolun İddaa'ya girmesi en önemli hedeflerimiz arasındaydı'' diyen Karabıyık, İddaa ile birlikte bir diğer yeni uygulama olan Gençler Ligi hakkında ''İddaa ile kulüplerimizi evvelce sahip olmadıkları bir maddi kaynağa kavuşturabildiğimiz için mutluyuz. Televizyon yayınlarının artırılması, branşımızın daha popüler hale getirilmesi ve daha fazla benimsenmesi için olmazsa olmaz hedeflerimizdendi. Gençler Ligi bizce kurulduğu anda hedefine ulaşmıştı ve bu süreç ivme kazanarak devam ediyor. Başlangıçta bu ligi bir yük olarak gören kulüplerimiz dahi bugün (iyi ki Gençler Ligi var) diyerek teşekkür ediyor.'' diye konuştu

Geniş kitlelere ulaşmada tesisleşmenin değerinin çok büyük olduğunu ifade eden Karabıyık, ''Tesis, bizim için ulaşılan zirvelere dikilecek bayrak gibiydi. Ülkenin en büyük üç takım sporundan biri olarak voleybolun, dost kapılarında müsabaka yapması, antrenman yapacak tesis için sıraya girmesi kabul edilemezdi. Voleybol Kampüsü projemizle bunun üstesinden geldik. Artık Ankara'da aynı anda yüze yakın sporcunun antrenman yapabileceği, 7 binden fazla seyircinin gelip maç izleyebileceği, CEV ve Uluslararası Federasyon'un (FIVB) en prestijli şampiyonalarına ev sahipliği yapabilecek koskoca bir tesisimiz var. Artık dünyanın karşısına (bizim de uluslararası standartta tesisimiz var) diyerek çıkabileceğiz'' diye konuştu.

'ERKEKLER AVRUPA ŞAMPİYONASI ÇOK ÖNEMLİYDİ'
Erkekler Avrupa Şampiyonası'nın kendileri için gerçekten çok önemli olduğunu, ancak sonucun arzuladıkları gibi gerçekleşmediğini ifade eden Karabıyık, ''Almanya, Polonya ve Fransa'ya yenildik. Gruptan çıkmak için en az bir galibiyet almamız gerekiyordu. Bu galibiyete de en çok ilk maçımız olan Almanya'da yaklaştık. O maçı almak, son sette bir oyuncumuzun yapacağı veya yapmayacağı bir hataya, bir sayıya, kaçan bir topa bağlıydı, ayrıca play-off da o maça bağlıydı. Şampiyonanın ilk maçını galip bitirip ikinci maça o moralle çıksaydık neler olabileceğini hiç birimiz bilemeyiz'' dedi.

Gruptaki rakiplerinin, play-off grubunda eşleştikleri hiçbir takıma yenilmediğini hatırlatan Karabıyık, ''Eğer Almanya maçını kaybetmeseydik belki biz de yürüyüp gidecektik. Sonuçta grubumuzu birinci tamamlayan Polonya ile ikinci tamamlayan Fransa final oynadı. Avrupa Şampiyonu, ikincisi ve beşincisiyle aynı gruba düştüğümüzü ve buna rağmen bu gruptan talihsiz bir karşılama hatası olmasaydı çıkabileceğimizi görebiliyorum'' ifadelerini kullandı.

Karabıyık, ''Bu sonucun ardından yönetim olarak ne gibi tedbirler aldınız?'' sorusuna ise         ''Sonuç, beklentileri karşılamaması nedeniyle başarısız sayılsa da, bir parmak, bir manşet hatası başarılı bir karşılamaya dönüşebilseydi ve play-off grubuna yükselmiş olsaydık, sonraki sonuçları ne olursa olsun başarı mı sayacaktık? Hayır. Gene iyi şeyler bekleyecek ve hangi maçı kaybedersek kaybedelim, (kazanabilirdik) diyecek, hayal kırıklığına uğrayacaktık. Ben voleybol kamuoyunun bu hassasiyete erişmiş olmasını bile başlı başına bir başarı ve voleybolumuzdaki hatırı sayılır ilerlemenin örtülü bir biçimde kabul edilmesi olarak değerlendiriyorum. Kendi hayal kırıklığımda dahi gördüğüm budur. Üç sene önce katılmayı başarı saymıyor muyduk? Biz yönetim olarak yalnızca idari tedbirler alabiliriz. Görülen o ki, kamuoyu artık bizden Avrupa Şampiyonasına katılma hakkı kazanan değil, katılıp derece elde eden takım istiyor. Bu konuda bugüne kadar ihtiyatsız, plansız, hesapsız davranmış olduğumuzu düşünmüyorum. İlerleme için ne gerekirse yaptık, yapmaya da devam edeceğiz.'' cevabını verdi.

'BAYANLARIN AVRUPA 3'ÜNCÜSÜ OLMASI HİÇ DE ZOR DEĞİLDİ'
Bayanlar Avrupa Şampiyonası'nda Türkiye'nin 5. olmasını da değerlendiren Karabıyık, (A) Milli Takım'ın 3. olmasının hiç de zor olmadığını ve sporun tabiatında rekabet olduğu sürece birbirinden güçlü ve her sene biraz daha güçlenen takımlarla çekişmeyi sürdüreceklerini kaydetti.

Bu noktaya eriştikten sonra bakılacak şeyin, ''güçlüler arasında sayılıp sayılmamak'' olduğunu vurgulayan federasyon başkanı, ''(A) Milli Bayan Takımı güçlüler arasında sayılıyor. Japonya'da dünya 10'uncusu olduğu zaman da güçlüler arasında sayılıyordu, Dünya Grand Prix'sinde ilk 6'ya girdiği zaman da. Sultanlarımız dünyanın sayılı markalarından olmaya devam ettikleri sürece performansları iyidir derim'' diye konuştu.

'SPORUN BEYAZ REKABETİNE HAYRANIM'
Erol Ünal Karabıyık, voleybola aşık olduğunu belirterek, ''Ancak hangi branş olursa olsun, sporun beyaz rekabetine hayranım. Kendilerini gelişmeye ve ilerlemeye adamış gencecik insanların sakatlanma, yaralanma pahasına kardeşçe, barış ve dostluk içinde rekabet etmeleri beni büyülüyor. Bu durumda yöneticilere düşen şey de elbette bu adanmışlığın idari izdüşümünü ortaya koymak olmalıdır. Bir federasyon başkanı olarak benim düsturum budur. Sporcular yorulur, kendilerini yerden yere atarlarken benim yorgunluğumun ne önemi olabilir? Tabii ki onlar kendi işlerini yapacak, ben de onlar yarının mücadelesi için dinlenip enerji toplarken onların yerine hesap yapıp çetele tutacağım. Bundan ötürü yorgunluk hissetmem. Tıpkı (milli takım fanatiği gibi). Söz konusu milli takım olunca (gibisi) fazla'' ifadelerini kullandı.

'TAKVİMSEL BİR GELECEK YIL KAVRAMIMIZ YOK'
Aynı gün içinde 8 ayrı cephede milli maç yaptıkları bir yılı geride bıraktıklarını ve sürekli zamana karşı yarıştıkları için takvimsel bir gelecek yıl kavramlarının olmadığını ifade eden Karabıyık, ''Planlar yapıyor, bunları realize edebilmek için kaynak peşinde koşuyor, ulusal ve uluslararası platformlarda büyümeye ve hiç durmadan prestijimizi artırmaya çalışıyoruz. Tesislerimiz, organizasyonel ve mali yapımızla şu anda dünyanın en büyük voleybol federasyonları arasında sayılıyoruz. Adımlarımız da artan potansiyelimize paralel olarak büyüyor'' diye konuştu.

Karabıyık, Erkek Milli Takımı'nı Dünya Ligi'ne sokmak, bir Avrupa Şampiyonası da Bayanlar kategorisinde düzenlemek, devamında Japonya'nın tekelini kırarak Dünya Şampiyonası veya Dünya Grand Prix'si organize etmek üzerinde zihin cimnastiği yaptıklarını söyledi.

'ACİLEN TARTIŞMAYA BAŞLAMALIYIZ'
Erol Ünal Karabıyık, ''Federasyon başkanı olarak dileğim ve aynı zamanda hedefim ise sporu, çocuklarımızın eğitim hayatının en belirgin, en değerli unsurlarından biri haline getirmek. Bu konuyu acilen tartışmaya başlamamız gerektiğini düşünüyorum. Federasyon başkanlığı benim misafir olarak yürüttüğüm bir görev. Burada ev sahibi voleybol camiası, ben de bir süre için baş köşeye davet edilen misafirim. Göreve geldiğim günden beri bunu söyledim. (İş bitsin, hedeflerime ulaşayım da öyle gideyim) demekle (ben hiç gitmek istemiyorum) demek aynı şeydir. Çünkü işini severek ve ciddiye alarak yapan biriyseniz, ne işiniz bitecektir ne de hedefleriniz. Bu nedenle camiamızdaki misafirliğimi tadında bırakmayı isterim. Ama bu sene, ama gelecek sene, ama daha sonra. Bunu voleybol camiasının tavrı belirleyecektir.'' dedi.

Sayfa Yükleniyor...