Fenerbahçe'nin, Spartak Moskova karşısında yakaladığı beraberlik tur kapısını araladığı sırada ikinci golü kalesinde gördü. Skor sarı Lacivertlilerin aleyhine dönünce taraftarın da gözü sahada Alex'i aramaya başladı.
Yıllardır takıma katkısı tartışılan Alex'i böyle önemli bir maçta sahaya sürmeyen Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman bu değişikliğin sinyalini sezon başında yaptığı açıklamalarda vermişti. Dün kafasındaki yeni Fenerbahçe için ilk adımı attı.
Ancak skor, taraftarı tatmin etmeyince yeni bir tartışma başladı. Peki spor yazarları Aykut Hoca'nın kadro tercihini nasıl değerlendirdi?
RIDVAN DİLMEN:
"Bu maç maksimum berabere biterdi ya da Fenerbahçe en fazla tek farkla mağlup olurdu. Bu kadroya bakarsak bunu söyleyebiliriz. Kocaman, rakibini durdurmak amacı ile sahaya çıktığını gösterdi. Aykut Kocaman'ın genel olarak uluslararası karşılaşmalarda tarzı budur. Fenerbahçe'nin bu şekilde bir kadro ile çıkmasını yanlış bulmadım. İkinci karşılaşmada turu geçmeye çalışacaklar. Bence bu kadro yapısı ikinci maça endeksli bir maçtı."
HINCAL ULUÇ:
"Alex benim için önemli bir futbolcu değil. Alex, Fenerbahçe gibi yıllardan beri çok kötü top oynayan bir takımın içinde anlık parlamalarıyla gol yaratan bir adam. Bu Fener'de oynar ama bir düzen içinde oynayan bir takımda, 90 dakikanın sadece 10 dakikasında oynayan bir adamın yeri yok. Alex, Fener'i kurtarır işte o kadar!.."
OĞUZ ÇETİN:
"Alex'in sahada olmamasının sebebi oyun düzeninde belirlenen bu stratejidir. Aykut hoca bu oyun stratejisinde top hakimiyetinden ziyade oyunun savunma bölümünü daha iyi yerine getirebilecek isimleri tercih etti. Bu skoru lehimize çevirebilmek için kendi sahamızda böylesine tehlikeli bir takıma karşı gerekli savunma önlemlerini almak kaydıyla mutlaka ve mutlaka oyuna etki edebilecek, rakip kalede etkin olabilecek oyuncuların, özellikle Krasic, Stoch, Kuyt ve Alex'in ilk 11'de yer bulması gerekir."
UĞUR MELEKE:
"Netice fena değil, İstanbul’da 1-0’ın avantaj hanesinde olması kabul edilebilir; dolayısıyla Moskova’da Alex’in hiç dakika almaması üstünde de fazla durmayacağım. Ama en azından şunu eklemek lazım: Bu defansif diziliş Spartak Moskova’ya karşı kabul edilebilir, ama Elazığ’a karşı çift ön liberoyla oynamak kabul edilemez. Fenerbahçe’nin rakibi kim olursa olsun onlara saygı duyması doğal, ama bir büyük takımın saygıyla korku arasındaki ince çizgiyi de geçmemesi gerek."
SELÇUK YULA:
"F.Bahçe sanki Cristian'ın ayaklarına bakar gibiydi. Cristian ne zaman ileride baskıya gitse takımı da arkadan sürükledi... Sow-Krasic değişikliği daha erken olmalıydı. Bir de Topuz çıkarken gözlerimiz Bienvenu yerine Alex'i aradı."
ERSİN DÜZEN:
"Aykut Kocaman, sahaya çıkardığı kadro ile rakipten çekindiğini ve beraberliği planladığını gösterdi. Kimileri bunu korkaklık olarak değerlendirebilir ama çift eleminasyonlu maçlarda bu tür stratejilere saygı duyuyorum. Alex’in yokluğunda Baroni o göreve soyunmuştu...
Sahada oyunu dinlendirebilecek, pas yapacak, takımı set halinde hücuma çıkartacak bir oyuncu yoktu. O an muhtemelen herkes Alex’in kulaklarını çınlattı..."
TAYFUN BAYINDIR:
"Alex’i oynatmamak dirençli olmak adına mantıklı olabilir. Peki alternatifi kim olmalı? Sow ve Kuyt’a ne Cristian ne Mehmet Topal ne de Selçuk Şahin pasörlük yapmadılar. Çünkü görevleri o değildi.
Kocaman Alex’siz bir kadro tercih ederek, adeta son 10 yılın F.Bahçe’sinin genleriyle oynadı. Bambaşka bir görüntü vardı Moskova’da. İlk topu kalecisiyle oyuna sokan ve bunu stratejisinin ana unsuru olarak sahaya yansıtan F.Bahçe, dün bir sezonun toplamındakinden daha fazla degaj tercih etti. Bu görüntü bile F.Bahçe’nin sahaya oynamak için değil, oynatmamak amacıyla çıktığının kanıtıydı."
- Etiketler :
- Haberler
