“Dijital pazaryerleri bankacılığın geleceği olacak”

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, bankanın 100’üncü yılında geleceğin bankasını inşa etmeyi istediklerini dile getirerek, gelecekte ticaretin dijital pazar yerlerinde yapılacağını, tüm bankacılık fonksiyon ve faaliyetlerinin pazar yerlerinde verilmek zorunda olduğunu kaydetti.

“Dijital pazaryerleri bankacılığın geleceği olacak”

Hakan Aran, Webrazzi Summit’te “Geleceğin Bankası Olmak” başlıklı oturumda Webrazzi Kurucusu ve CEO'su Arda Kutsal’ın sorularını yanıtladı.

Geleceği planlarken 100 metre koşucusu değil, uzun maraton koşucusu olduklarını bilerek davrandıklarını söyleyen Aran, Bankanın kurulduğundan bu yana 97 yıl geçtiği düşünüldüğünde 3 yılın çok kısa bir süre olduğunu ifade etti.

Aran, şunları söyledi: “100. yıl planını yaparken, biz de geleceğin bankasını inşa etmek istiyoruz. ‘Her şeyin dijitalleştiği bir dünyada elektronik hale gelmenin ötesinde artık paranın, sanatın, bankacılığın dijitalleştiği bir dünyada acaba bankacılık fonksiyonları nerede ve nasıl yapılacak? buna nasıl hazır hale gelebilir’ sorularının gereğini yapmak için çalışıyoruz. Silikon Vadisi'nde ve Çin’deki ofislerimiz, girişimcilik ekosisteminde çok aktif bir oyuncu olmamız, girişimlerle birlikte ürün geliştirmemiz, bu ürünleri bankaya entegre etmemiz, açık bankacılık, dijital bankacılık uygulamalarımız, bu alanlardaki oyuncularla iç içe olmamız aslında bu trendi görüp, uygulamaya çalıştığımızın somut göstergeleri.”

Aran, bankacılığın özü ve değişmeyen bölümleri bulunduğunu vurgulayarak, bankaların kurulduğu ilk günden bu yana ticaret nerede yapılıyorsa orada olduğunu belirtti.

Aran, şöyle devam etti: “Para nerede dönüyorsa, bankacılık orada. Ticaretin yapıldığı, para alışverişinin olduğu yerler dijital dünyada nereler olacak? Bu sorunun cevabını, dijital pazaryerleri olarak veriyoruz. Dijital pazaryerlerinde hangi konuda çalışıyorsanız, onun dijital dünyada nasıl yapılacağının hayal edilmesi gerekiyor. Bunun başarılı örneklerini Alibaba'da, Amazon'da e-ticaret anlamında görüyoruz. Geleceğin ticareti bu dijital pazaryerlerinde de yapılacağına göre, bankacılık da o alanlara girmek zorunda. Bunun adına açık bankacılık, görünmez bankacılık diyebiliriz. Tüm bankacılık fonksiyonlarının dijital pazaryerlerinin içine yedirildiği, ticaretin doğal bir parçası olarak zahmetsizce başta kredi olmak üzere tüm bankacılık hizmetlerine ulaşıldığı bir bankacılıktan bahsediyorum.”

“PARADİGMALARI DEĞİŞTİREREK YENİ ALANDA KONUMLANMANIZ GEREKİYOR”

Bankanın çok ciddi işbirlikleriyle tüm pazaryeri oyuncularıyla iş ortaklıklarına gitmeyi hedeflediğini dile getiren Aran, “Kendi bankacılık fonksiyonlarınızı kanala fonksiyon açar gibi değil, API'lar ile o dünyaya entegre edecek şekilde bankacılık altyapınızı değiştirmek gerekiyor. Tüm güvenlik algoritmanızı ve çıtanızı bu dünyanın gerekliliklerine göre yükseltmemiz lazım. Paradigmaları değiştirerek, bu yeni alanda konumlanmanız gerekiyor. Dolayısıyla bizim 100. yıl stratejimizi bunları ete kemiğe büründürme, o işbirliklerinin adını koyma, dijital pazaryerlerini yaratma olarak görüyorum. Banka olarak mevcut oyuncularla entegre olmakla yetinmiyoruz. Aynı zamanda bu pazaryerlerini oluşturarak aktif bir oyuncu oluyoruz ki bizim API'laşma sürecimizi hızlandırsın” diye konuştu.

Aran, sözlerine şöyle devam etti: “Biz yolculuğu çok uzağa götürüyoruz. Dijital paraların, kripto paraların,  blokzincirin, akıllı kontratların olduğu ve insanların NFT'leri konuştuğu bir dünyada, banka ve bankacılık fonksiyonları nasıl olur ve bugünkü bankalar nasıl ilkel kalır diyerek, kendimizi yeniden kurmanın, yenilemenin planlarını yapıyoruz. Dolayısıyla bizi heyecanlandıran çok önemli bir 3 yıl var.”

“PAZARYERLERİNİ KURARAK AKTİF REKABETİN İÇİNDE OLMALIYIZ”

Elektronik pazar yeri Pazarama’yı Çin ofisini açarken kurmaya karar verdiklerini söyleyen Aran, Çin'deki pazaryeri oyuncuları Alibaba, WeChat ve Tencent’in kendi işini yaparken, bu trafiği mutlaka bir bankacılık fonksiyonu ile birleştirdiğini gördüklerini aktardı.  Aran, bu şirketlerin ilk önce bankalarla anlaştığını ve tüm yapı kurulduktan 1 yıl sonra WeBank ve MyBank gibi kendi bankalarını hayata geçirdiklerini, böylelikle hizmet aldıkları bankaları baypas edip, ana işi kendi bankalarına taşıdıklarını ifade etti.

Aran, “Pazaryeri oyuncularının bankalaştığını gördüğümüzde, pazaryeri konseptinin içinde olma kararını aldık. Benzer bir akımın Türkiye'de de olması durumunda biz de bu pazaryerlerini kurarak aktif rekabetin içinde olmalıyız dedik. Bankacılıktaki pazar payımız yüzde 10 ise ve kredi pazarı pazaryerlerine kayacaksa, bu pazarda yüzde 10 pay alan bir şirketimiz olsun istedik. Bunu,  sürdürülebilirlik ve kârlılık için önemli görüyoruz” diye konuştu.

“GELECEK 3 YILDA MOKA BENZERİ BİRKAÇ SATIN ALMA DAHA YAPABİLİRİZ”

Farklı alanlarda Pazarama'ya benzer başka platformları da hayata geçireceklerini belirten Aran, “Müşterimizin yanında olmak istiyoruz. Bu, iş ortaklıklarıyla oluyorsa ne mutlu… Ticari ve KOBİ müşterilerimizin dijitalleşmesine katkıda bulunmaya önem veriyoruz. Onların ürün ve mal satışlarını dijital ortama taşımak hedefindeyiz” dedi. Aran, 1 milyonu geçen küçük işletme müşterilerinin böyle bir pazar yerinde ürünlerini satmasının, ithalat ve ihracat bağlantılarını yapmalarının dijitalleşmeleri açısından önemli olduğunu ifade etti.

Bir gelecek planı varsa ve bu planı 3 yıla sıkıştırmak zorundaysanız organik olarak yapılabileceklere, o alanda yapılmış ve belli bir mesafe almış şirketlere bakıldığını söyleyen Aran, Pazarama'yı kurarken satın aldıkları Moka’nın bu stratejinin bir parçası olduğunun altını çizdi. Aran, gelecek 3 yıllık dönemde Moka benzeri birkaç satın alma daha yapabileceklerini vurguladı.   

“DİJİTAL BANKA, GELENEKSEL BANKALARIN DÖNÜŞMESİNDE MÜTHİŞ BİR REKABET UNSURU”

Dijital bankacılık lisansı verilmesini ve dijital banka kurulmasını son derece yerinde, zamanında atılmış bir adım olduğunu ifade eden Aran, “Geleneksel bankaların en önemli sorununun maliyet yapısı olduğunu düşünüyorum. Dijital bankaların topluma en büyük katkısı, çok düşük maliyetlerle hizmet sunmaları olacak. Bu durumda finansal tüm ürün ve hizmetlerin ucuzlaması, komisyon ve ücretlerin azalması beklenir. Çünkü rekabette en büyük fark yaratacakları yer bu. Bu, bizim de içinde bulunduğumuz geleneksel bankaların dönüşmesi konusunda müthiş bir rekabet unsuru. Bu, şu demek; artık dijital dönemde bankacılığa devam etmek istiyorsanız, bu maliyet yapısıyla, bu geleneksel yapıyla devam edemezsiniz. Çünkü bu hizmetleri verenler var. Ya o payınızı kaybedeceksiniz, tamamen ticari ve kurumsal alana odaklanacaksınız ya da ‘hayır ben onlarla rekabet edebilirim’ diyerek çağın gereğini yapacaksınız” diye konuştu.  

Ülke olarak ciddi bir verimlilik arttırma dönemine girmemiz gerektiğine dikkat çeken Aran, “Temel sorunumuz, işletmelerde çok çalışıyoruz ama kar yaratmakta, artı değer yaratmakta güçlük çekiyoruz. Hep beraber yapısal dönüşümden geçerek daha karlı bir üretim yapan konuma gelmemiz ve bu karı da tabana iyi yaymamız gerekiyor. Çünkü tabana yayılan ve toplumsal geniş bir kalkınmayla ancak sorunlar çözülebilir” dedi.

NTV uygulamasını indirin, gelişmelerden haberdar olun

google-play app-store Huawei App Gallery

Sayfa Yükleniyor...