Yüzde yüz yerli malı olduğunu kuruluş hikayesi ile de kanıtlayan Scorp fikri, kurucularının aklına, ABD’deki muadillerinin aksine garajda değil, balkonda gelmiş.
Küresel İnovasyon Endeksi’nin (Global Innovation Index) 2014 verilerine göre inovasyonda 142 ülke arasından kendisine 68’inci sırada yer bulabilen ülkemizden neden bir Facebook, WhatsApp veya Instagram benzeri bir fikrin çıkmadığı sıklıkla tartışılır.4 üniversite öğrencisi tarafından hayata geçirilen Scorp kısa süre içinde bu sohbetlerin kriptoniti olabilir.
Kullanıcıların güncel sorunlar veya popüler konular üzerine 15 saniyelik mikro-videolar ile etkileşime geçmelerine olanak sağlayan Scorp’a bugüne kadar yüklenen video sayısı 4 milyonu geçti.
Şubat 2015'te hayata geçirilen ve kullanıcılarının yaş ortalaması 22 olan mobil uygulamanın fikir babalarından Sercan Işık, fikir aşamasından kullanıma girene kadarki süreçte yaşananları ve uygulamanın hedeflerini anlattı.
Fikir ortaya nasıl çıktı? Motivasyonunuz neydi?
Amerika’da garaj, Türkiye’de balkon. Uygulama fikri evin balkonunda anneler çay börek getirirken aklımıza geldi. Bunun dışında özellikle ABD ve Avrupa’nın önde gelen üniversitelerinden tonlarca girişim çıkıyorken biz niye böyle bir şey yapamayalım dedik. Hem yeterince çevik mühendislerimiz var, hem de sosyal zekanın fazla olduğu bir ülkeyiz. Şimdi bu ikisinin de olduğu bir ülkede neden yapmayalım? Bize sadece yapmak kalmıştı. Biz de bu işe giriştik.
Kullanıcıların güncel sorunlar veya popüler konular üzerine 15 saniyelik mikro-videolar ile etkileşime geçmelerine olanak sağlayan Scorp’a bugüne kadar yüklenen video sayısı ise 4 milyonu geçmiş durumda.
Türkiye’de sanal ortamda gittikçe popülerleşen sözlük konsepti ile 15 saniyelik video çekimini birleştiren Scorp, videolu sözlük olarak da nitelendiriliyor.
Fikir var, girişimcilik var, peki kaynağı nereden buldunuz?
Ailelerimizden para almadık. 3-4 bin liralık bir bütçeyle başladık. Bu da aslında girişimci olmak için ciddi bir sermayeye ihtiyaç vardır klişesini yalanlamış oluyor.
Scorp’un arkasında geniş bir ekip var ve bu gönüllülük esasına dayalı bir ekip. Bu kadar insanı nasıl ikna ettiniz?
Farklı üniversitelerde ekipler oluşturduk. Bu ekiplerdeki insanlara Scorp diye bu uygulama yokken (o dönem sadece bir internet sitesi vardı) Scorp’u anlattık. Yani bir hayali anlatıyorduk aslında. Kendi sosyal medyamızı kendimiz yaratalım tutkusu vardı ve insanlara bir girişimde çalışmanın avantajlarını anlattık.
Nasıl bir yer Scorp, sınırları neler?
Herkesin her konuda konuşabildiği bir yer. Kendi kurallarımız elbette var. Küfürün olmaması demek aslında sen baya bir şeyi kısıyorsun demek. Küfür bir kere hayatın bir parcası. Türklerin küfürleri vardır. Bilirsiniz, böyle noktalı virgül olarak kullanılan… Sohbetin akışında gelişen küfürler hoş karşılanıyor. Ama ne zaman bu iş kişiye veya kuruluşa hakaret boyutuna geliyor, o zaman biz o içeriği saldırgan içerik olarak sınıflıyoruz.
Koç Üniversitesi’nden hatırı sayılır bir destek gören ekibin sıradaki hedefi, ürünlerini dış pazarda test etmek.
İşin finansal boyutu ne durumda?
1 milyon dolarlık yatırım bekliyoruz. Büyük bir bölümü kapandı yatırımın. Önemli markalarla çalıştık. Scorp gelir üretiyor ve biraz daha zorlasak, daha satış odaklı olsak, Scorp kar eden bir şirket haline gelir. Ama bizim istediğimiz şey şu an için bu değil.
Sırada ne var?
İlk günden beri aklımızda olan dünyada bir şey yapmaktı. Biz globale oynamak istiyoruz. Farklı bir şey yaptık, güzel bir şey yaptık ve bunu birçok pazarda daha yapmak istiyoruz. Şimdiki planlarda ABD ve Almanya var. Bu pazarlarda da yükselme yakalayıp daha global bir şirkete dönüşme hayalimiz var.
- Etiketler :
- Haberler -
- Teknoloji
