13 bin yıl önce ölülerini çiçekle gömüyorlardı

Bilim insanları, Akdeniz’in doğusunda 13 bin yıl öncesine uzanan Natufian kültürünün izlerini taşıyan mezarlarda renkli ve güzel kokulu çiçeklerin kalıntılarına rastladı.

13 bin yıl önce ölülerini çiçekle gömüyorlardı

Bilim insanları, Levant adıyla bilinen topraklarda antik zamanlarda var olmuş Natufian kültürünün, modern günümüze ulaşan cenaze törenlerini doğrudan etkilediğini öne süren delillere ulaştı.

’nin güney kısımları dahil, Lübnan, Suriye, Ürdün, İsrail, Filistin, Kıbrıs, Irak ve Sinai Yarımadası’nı içeren bölgede M.Ö 13 bin ile 9,800 yılları arasında var olan Natufian kültürü, mezarlara çiçek bırakılması geleneğinin çok eski zamanlara uzandığını ortaya koydu.

İsrail’in Hayfa Üniversitesi’nden araştırmaya katılan Daniel Nadel, “Natufian kültürüyle her şey değişti... Tarıma dayalı hayata geçilmeden önce, bu kültürü benimseyen toplumlar ilk yerleşim birimlerini inşa etti, teknoloji geliştirdi ve tahıl işleyerek ilk mezarlıkları ortaya çıkardılar... Natufian dönemi öncesinde çok az ve izole mezar bulundu... Ancak bazı Natufian mezarlıklarında 100’den fazla iskelet var. Bu çok büyük bir değişim” ifadesini kullandı.

ÇİÇEKLERİN CENAZEDE YERİ ÖNEMLİYDİ
Nadel ve meslektaşları, Hayfa’nın Rakafet mahallesinde 13,700 ve 11,700 yıl öncesine uzanan dört mezar buldu. Her bir mezarda, çiçeklerin dizili olduğunu fark ettiler.

Newscientist sitesinin haberine göre, bitkilerin adaçayı ve sıracaotu olduğunu tespit eden araştırmacılar, cenzae törenleriyle çiçeklerin en eski bağlantısını ortaya çıkardı.

Çiçeklerin vücutların altında, mezardaki diğer eşyalardan etkilenmeyecek bir tabaka altında olduğunu belirten Nadel, “Ölüme bakış açısı değişiyordu... Çiçekleri yerleştirme şekli sadece mezarı daha düzenli yapmanın ötesinde, belki de törene katılanların çiçeklerden nasıl etkilendiğini de düşünüyorlardı” dedi.

Avrupalı medeniyetler ile Natufian medeniyetlerinin gelenekleri arasında büyük farklılıklar olduğunu  belirten Nadel, “Bazı Natufian ölüleri ölümden bir süre önce gömülü ve kafatasları alınırdı... Tüm bunlar ölüme farklı bakış açılarını gösteriyor” dedi.

Sayfa Yükleniyor...