21 Aralık'ta Türkiye'de olacaklar...

21 Aralık’ta gerçekleşen Ay tutulması, sosyal gerginlikler, etnik tartışmalar, zaman zaman çatışmalara varabilecek halk hareketlerine yol açacak.

2011 yılının, Cumhuriyeti için ekonomik anlamda ciddi bir büyümenin gerçekleşeceği; ülkenin, yabancı yatırımcıların yatırım cennetlerinden biri haline geleceği bir yıl olduğunu görüyoruz. Cumhuriyetin ilanına göre çıkartılan harita, bize, Nisan ve Mayıs aylarında meydana gelebilecek kısa dönemli bir durgunluk hariç, ekonomik büyümenin hızlanacağı güçlü bir yıla girdiğimizi göstermektedir.

Ocak ayında bazı kanunlarda yapılacak düzenlemeler ile birlikte önemli değişimler olacaktır. Bu seçim yılında, Ekim ayının ortalarından itibaren anayasamızın bazı maddelerinde ülkemiz adına olumlu bazı değişiklikler gündeme gelecek. Üniter devlet yapımız güçlenecek. Jüpiter’in ülke horoskopunun 6. evinde hareket etmesi ile de Ağustos ayından itibaren sağlık sistemi ile ilgili köklü bir değişiklik yapılacaktır.

2011 ve takip eden 2 yıl, Türkiye’nin yılları olacak ve önümüzdeki Uranüs transitinin de 22 Ocak’taki etkisi ile birlikte 2018’ e kadar olan dönemde bölgenin Rusya ile birlikte en güçlü ülkesi haline geleceğiz. Türk insanı, sanki Cumhuriyetin ilk kuruluş dönemindeki gibi yeni ve kudretli bir ivme yakalayarak, eğitim, öğretim, endüstri ve buluşlar gibi pek çok konuda dünyada ses getirecek atılımlar yapacaktır. Eğitim sistemindeki bazı değişimler ile beraber üniversitelere giriş kolaylaşacak, eğitimde kalite artarken, gelişim, her alana yansıyacaktır.

Siyasete geldiğimizde; 4 Nisan 2011 yılında Neptün’ün Balık burcuna gelmesi, Sayın Başbakanımız Tayip Erdoğan’ın siyasi kimliğinin gittikçe güçleneceği 14 yıllık ikinci Erdoğan döneminin başlayacağını göstermekte. 2002 yılındaki Uranüs transitleri ile beraber Başbakanımızın doğum horoskopundaki etkiler güçlendi ve bildiğiniz şu anki konuma geldik. Seçimlerden sonra anayasa değişikliği ile yönetim sisteminde önümüzdeki 2 yıllık dönem içinde gerçekleşecek ciddi bir değişiklik söz konusu olabilir. Tam kesin olmasa bile, bir merkezi yönetimin çatısı altında, 9 bölge-100 şehirli bir başkanlık sisteminin gelmesi, bazı bölgelerde konfederal yapıların ortaya çıkması mümkündür. Sınır komşularımızla sorunlarımızın hızla tükenmesini de bekleyebiliriz.

Elektrik üretiminde artış, ülkemizin güçlü bir teknoloji ağı ile örülmesi gibi konular ön plana çıkarken, halkı ve sosyal bilinci etkileyen bazı davalardaki çürük yumurtaların ayrıştırma dönemi de yaklaşacaktır. Şubat ayı, ekonomide güçlenmenin, Nisan ve Mayıs ayı bazı yavaşlamaların, Ağustos ayı tarımdaki verimliliğin bazı bölgelerde düşüşü gibi konuları gündeme taşırken, sınırlarımız dışında oluşabilecek bazı ekonomik krizler hariç, ekonomik alanda çok etkilenmeyeceğiz. Bu seçimlerde AKP’nin yine tek parti hükümeti olacağını, CHP’nin iç karışıklıklarını bitiremeyeceğini, hatta eski bir sosyal demokrat liderin seçim sonrasında yeniden parlamaya başlayacağını göreceğiz. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, bu seçim döneminde alacağı bazı etkilerden dolayı ciddi sağlık sorunları yaşayabilir ve partinin alt tabanına hâkim olamayabilir. Şu an, MHP’nin barajı geçeceğini görmekteyiz. Sayın Devlet Bahçeli’nin yönetimindeki parti istikrarını devam ettirse de sosyal demokratlar ve milliyetçiler arasındaki gerginliklerin Nisan’ın ikinci haftasından itibaren çok yoğunlaşacağını söyleyebiliriz. Bunun yanında, ana seçim döngüsünde AKP’nin oy oranlarının pek çok tahminin aksine inanılmaz artacağı görünmektedir. Kısacası halkımız, şu an merkez sağı temsil eden AKP’ye güven duyduğunu gösterecektir.

2011, dünyada liberal sağ partilerin daha da güçleneceği, bazı ülkelerde ise Hristiyan demokrat partilerin kuvvetleneceği bir yıl olarak öne çıkabilir.

2011 dünya üzerinde pek çok hava hareketlerinin meydana geleceği, bilhassa GUATEMALA ve HİNT OKYANUSU gibi bölgelerde yanardağ faaliyetlerinin artacağı, yoğun ısı değişikliklerinin yaşanacağı, bizim bölgemizde de yaz mevsiminin yağışlı geçeceği, Ocak ayının başından itibaren ise yoğun kış koşullarının yaşanacağı bir yıl olacak. 21 Ocak tarihinden itibaren bütün Türkiye’yi kapsayacak yoğun kış koşulları, belli bölgelerde ulaşımı felç ederken, Mayıs ayından itibaren bahar fırtınaları, yaz yağışları, Ağustos ayından itibaren yoğun sıcak gibi belli hareketler görülecek.

Bu yıl, 4 Güneş tutulması, 2 Ay tutulması yaşayacağız. 4 Ocak, 1 Haziran, 1 Temmuz, 25 Kasım Güneş Tutulmaları ile birlikte 15 Haziran, 10 Aralık Ay tutulmaları, bu yılı diğer yıllardan daha özel kılmakta. Gökyüzü hareketleri ve iklimler arasındaki eşzamanlılıklar bu yıl daha belirginleşirken, Haziran ayından itibaren Güneş’in manyetik alanındaki artışın hızlanması ile birlikte dünyanın belli bölgelerinde doğal felaketlerin artacağı da bilinmelidir.

Buna ister küresel ısınma deyin, ister Güneş’in manyetik alanındaki artış, 2011 yılı mevsim anomalileri ile beraber kendisini tüm yüzyıl boyunca hatırlatacak bir yıl olmaya adaydır. Bu etkiler, Türkiye’de, 26 Ocak’tan itibaren tren ulaşımında problemlere ve kazalara, 7 Şubat ve Şubat’ın geri kalanında, 4 Nisan, 11 Ekim tarihinde de ülke hava sahamızda ve yakınlarında hava taşıtlarında problemlere ve kazalara sebebiyet verebilir. Bu yıl tüm kış aylarında Avrupa, Amerika ve bölgemizde, yaz aylarında ise Asya ülkelerinde hava ulaşımı ile ilgili problemler yaşanırken, okyanuslarda Plüton’un da etkisi ile ciddiye alınması gerekli fırtınalar ortaya çıkacaktır.

Deniz korsanlığının Uzakdoğu merkezinde ve Latin Amerika civarında yoğun olmak kaydı ile Afrika dahilinde de yoğun görüleceği 2011 yılı, Satürn ve Plüton kareleri sebebi ile suç düzeyinin çok artacağı bir yıl olarak da kendini gösterecektir.

21 Aralık’ta gerçekleşen Ay tutulması, Türkiye Cumhuriyeti’nin horoskopunda Anadolu’daki halkları temsil eden 29 derece İkizler burcundaydı. Bu tutulma dönemi 15 Haziran ve 10 Aralık 2011 tarihlerinde de aynı etkiyi verecektir. Sosyal gerginlikler, etnik tartışmalar, zaman zaman sokak çatışmalarına varabilecek halk hareketleri, bazı bölgelerde boykot ve grev gibi konular 2011’in unutmayanlarından olacak. Aslında tüm dünyada görülen bu etki, Avrupa ülkeleri, Amerika ve bazı Asya ülkelerinde de sokak hareketleri şeklinde kendini gösterecektir. Ocak ayının ikinci haftasından itibaren tüm Mayıs ayı ve Ekim ayında da bölge ülkelerinden İsrail ile Türkiye arasındaki gerginlik artacak. Bilhassa Akdeniz havzası petrolleri ve kıta sahanlığı ile ilgili problemler gündeme gelirken, bazı dönemlerde Türkiye ve İsrail ilişkileri kopma noktasına gelecektir.

Bunun yanı sıra Türkiye, takım sporlarında yeni yapılanmalara girerken, futbolda Anadolu takımlarının hakimiyeti sürecektir. Ne yazık ki, yapılan yatırımlara karşı Avrupa’da başarısızlık devam edecek ama basketbol ve voleybol dalları tesellimiz olacaktır.

Satürn’ün Terazi burcunda olduğu yıllar, eski ve büyük sanatçıların artık aramızdan ayrılacağını, sanatı sanat için yapmayan pek çok kişinin de hızlı parlamalarının ardından düşüş göstereceğini ifade etmeleri açısından önemlidir.

2011 yılı, bazı medya organlarının, Ocak ayının ikinci haftasından itibaren daha ziyade Alman ve İngiliz yatırımcı gruplarınca satın alınacağı ve büyük medya kartellerinin zaman içinde küçülerek bölüneceği bir dönemi göstermesi açısından da önemlidir.

Bölgemizde, soğuk ve yağmurdan oluşacak olan ciddi felaketler ile birlikte, doğu sınırlarımız başta olmak üzere, tutulma dönemlerinde orta şiddette bazı depremler olabilir. Yine de elimizdeki veriler, en azından İstanbul’u çok ağır etkileyecek bir deprem göstermemektedir. Depremsellik ve Astroloji belli istatistiklerin incelenmesini gerektirdiği için, İstanbul bölgesi haricindeki depremlerin tarihi kayıtlarını bulmak ise pek de mümkün olmadığından, tutulma dönemlerinde diğer bölgelerde temkinli olmak gerekebilir.

Sayfa Yükleniyor...