28 Şubat davasında ‘fotoğraf’ gerilimi

28 Şubat davasında müşteki avukatlarının başörtülü bir kadın fotoğrafı göstererek “Başörtülü olduğu için tedavi edilmedi” demesi üzerine dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, “Bunlarla alakamız olmaz. Gerçek mağdurlar biziz” dedi.

28 Şubat davasında ‘fotoğraf’ gerilimi

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 28 Şubat davasında savunmasını tamamlayan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın sorgusuna devam edildi..

Müşteki avukatı Yılmaz Bölükbaşı'nın, "(Şeriat gelecek, kanlı mı olacak kansız mı?) sözünü Erbakan nerede söylemiştir, kesin bilginiz var mı?" sorusuna, İsmail Hakkı Karadayı "Pek çok kişi bunu televizyondan duydu" cevabını verdi.

Bölükbaşı'nın, "28 Şubat döneminde Fadime Şahin ve Ali Kalkancı gibi kişilerin verilen görevi başarıyla oynadıkları yönünde görüş var. Bununla ilgili bilginiz var mı?" sorusu üzerine Karadayı, "Hayır" dedi.

‘ERBAKAN HASSAS BİR İNSANDI’
Bölükbaşı'nın, "Bükreş'te katıldığınız bir toplantıda, 'biz askerler siyasetin dışındayız' şeklinde yaptığınız açıklama için Başbakan Erbakan'ın size teşekkür ettiğinden bahsettiniz. Rahmetli Erbakan'ın size defalarca teşekkür etmeye sevk eden gerçek durum sizce ne?” sorusuna, Karadayı, "Erbakan hassas bir insandı. Bana da gerçekten birkaç defa teşekkür etti" yanıtını verdi.

Bölükbaşı'nın, "Bu süreçte neden Osman Pamukoğlu gibi asker elbisesini çıkararak, yönetime talip olmadınız? Neden böyle bir yol tercih etmediniz?" sorusuna Karadayı, "Bu soruyu pek mantıklı bulmadım. Özür dilerim" diye cevapladı.

‘BASINDAN UZAK KALDIM’
Bölükbaşı'nın, "20 Aralık 1996'da Hürriyet'te Ertuğrul Özkök'ün, üst düzey bir komutana atfen bu defa işi silahsız kuvvetler halletsin yazısı var. Bu yazıdaki üst düzey komutan siz miydiniz?" sorusuna, Karadayı, "Hayır, basından mümkün olduğu kadar uzak kaldım. Söyledikleriniz mantık dışı, askerin ne alakası var bununla" karşılığını verdi.

Bölükbaşı'nın, "Garnizon komutanlıklarınca yurt içine yönelik istihbarat çalışması yapılması mümkün mü?” sorusuna, Karadayı, "Yok böyle bir şey" cevabını verdi.

Bölükbaşı'nın, "16 Nisan 1997 tarihli laiklik aleyhtarı faaliyetler konulu belgeden haberiniz var mı?" sorusuna, Karadayı, "Hayır, böyle bir belge yok, olamaz" yanıtını verdi.

"Sizin haberiniz olmadan böyle bir talimatın verilmesi mümkün müdür?” sorusuna ise Karadayı, "Mümkün değildir" cevabını verdi.

SORU İSTEMEDİ
Karadayı'nın "Sorulara cevap vermek istemiyorum, bundan sonrakileri keselim" demesi üzerine, Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal, "Efendim soruları sorsunlar, siz cevap vermezseniz vermeyin" karşılığını verdi.

"Sincan'da tankların yürümesiyle ilgili, sorumlular hakkında herhangi bir işlem yaptınız mı?" sorusuna Karadayı, "Sorumlu olacak kimse yok ki. Bu eğitim olarak yapılan bir faaliyet" yanıtını verdi.

Müşteki avukatı Hüsnü Tuna'nın, "Ana-Refah koalisyonunun kurulmamasına yönelik, Tansu Çiller'le Uludağ'da görüşme yaptığınız söyleniyor. Aldığınız tavrın nedeni nedir " sorusuna, Karadayı, "Sayın Çiller'in avukatı, Çiller'le Uludağ'da görüştüğümün yalan olduğunu söyledi. Bunun üzerine daha ne diyeyim " yanıtını verdi.

‘DARBE DİYE BİR ŞEY YOK’
Tuna'nın, "Refah iktidarının ilk YAŞ toplantısında çok sayıda asker ihraç ediliyor. 2. YAŞ toplantısında atılanlar da dikkate alındığında darbeye karşı çıkacakların atıldığı fikrine katılıyor musunuz?” sorusuna Karadayı, "Darbe diye bir şey yok ortada, nereden çıkarıyorsunuz?" karşılığını verdi.

Müşteki avukatı Cüneyt Toraman'ın, soru sorarken, "28 Şubat darbe olmasaydı, bu dava açılmazdı" demesi üzerine Karadayı, "28 Şubat darbe değildir bunu çok iyi bilmeniz lazım" cevabını verdi.

"28 Şubat'tan önce İsrail'de bu sürecin provası yapıldı mı? sorusuna Karadayı, "Hayretler içerisinde kalıyorum bu soruları nereden yaratıyorsunuz " cevabını verdi.

Müşteki Avukat Bülent Demir'in, "Niye askeri mahkemeler varken, yargılanma hakkı olmayan bir kuruma, YAŞ'a bin 546 kişiyi ihraç için gönderdiniz? 2'li ve 3’lü kararnamelerle yargısız infaz yapılmasına neden izin verdiniz? Hiç vicdan azabı çekmediniz mi?" sorusuna Karadayı, yanıt vermedi.

Avukat Demir'in bu sorusuna, salondakilerin tepki gösterdiği görüldü.

Karadayı, bir soru üzerine, "Genelkurmay'da onlarca çalışma grubu olur, çalışma grupları yasal olmayan bir hedefe yönelmez" dedi.

İsmail Hakkı Karadayı, avukatların birçok sorusunu yanıtsız bıraktı.

FOTOĞRAFLAR TANSİYONU YÜKSELTTİ
"Üniversiteye giden bir kız öğrencinin, başörtüsü, BÇG'nin talimatıyla başından zorla çıkarıldı" diyen müşteki avukatı Necip Kibar, bir fotoğraf gösterdi.

Kibar daha sonra ise 70 yaşındaki Medine Bircan'ın, başörtülü fotoğrafı olduğu gerekçesiyle Çapa Tıp Fakültesi'nde tedavi göremediğini savunarak, "Başı açık fotoğraf getiremediği için hayatını kaybetti. Bunlar 28 Şubat'taki psikolojik harekatlardı" diyerek fotoğraf gösterdi.

‘GERÇEK MAĞDUR BİZİZ’
Bunun üzerine Karadayı, "Bir defa bunlarla alakamız olmaz. Ben ilk defa mahkemeye geliyorum. Sizleri dinledikten sonra gerçek mağdurların, burada oturan arkadaşlarımız olduğuna inanıyorum" diye konuştu.

Karadayı'nın bu sözleri, sanık yakınlarınca alkışlandı. Mağdurlar ise bu sözlere tepki gösterdi.

‘NELER YAPMIŞ BİZİM TSK’
Salonda kısa süreli tartışma yaşanınca hakim "Resim göstermeyin, olay hastanedeyse, oraya gidip işlem yapın" dedi.

Karadayı, söz alarak, "Meğer neler yapmış bizim TSK! Böyle mantık dışı şeyler olabilir mi? Bunu samimi olarak söylüyorum. Buradaki arkadaşlar gerçek mağdurlar" ifadesini kullandı.

HAKİM: ZORLA MI SÖZ ALACAKSINIZ
Kibar'ın söz almak için ısrar etmesi üzerine, Mahkeme Başkanı Köksal, "Söz vermiyorum, zorla mı alacaksınız?" Avukatlar için de disiplin hükümleri var, seyirciler için de var. Söz vermediğim kimse konuşmayacak" uyarısında bulundu.

Kibar'ın, "Ben bir örnek vereceğim" diye ısrar etmesi üzerine Mahkeme Başkanı Köksal, "Hastanede tedavi edilmeyen bir adamın, hükümetin ıskatıyla alakası yok" dedi.

Sayfa Yükleniyor...