Tony Scott'ın son filmi 'Metrodan Kaçış' ortalama bir yapım olsa da filmi yaratan ekip son 25 yılda çok önemli işler ortaya koydu. İşte filmin yönetmeni Tony Scott, senaristi Brian Helgeland, başrol oyuncuları Denzel Washington, John Travolta ve John Turturro'nun son yıllara damgasını vuran performansları...
Tony Scott, True Romance
Ridley Scott ve Alan Parker ile birlikte video klip estetiğinin yaratıcısı kabul edilen Tony Scott inişli çıkışlı bir kariyere sahip olsa da her filminde kendi tarzını gösteren bir yönetmen olmasıyla da ünlü. Filmografisindeki en aykırı film 'Açlık/ Hunger', eleştirmenlerin favorisi olsa da hayranlarının en sevdiği Scott filmi 1993 yapımı 'Çılgın Romantik/ True Romance' usta yönetmenin kariyerindeki en iyi iş olarak tepede yer alıyor.
Quentin Tarantino'nun senaryosunu yazdığı film Christian Slater, Patricia Arquette, Dennis Hopper, Val Kilmer, Gary Oldman, Brad Pitt, Christopher Walken ve Samuel L. Jackson gibi dev oyuncu kadrosuna sahip.
Şiddet dolu bir aşk hikayesi olarak tanımlanabilecek filmde çizgi roman dükkanında çalışan Clarence, bir gece birlikte olduğu Alabama isimli fahişeye aşık olur ve Alabama'nın patronuyla başı belaya girer. Ve ikili aşklarını yaşamak için uyuşturucu ve gangster dolu bu dünyadan kurtulmaya çalışırlar.
90'ların en iyi filmlerinden biri olarak kabul edilen Tarantino ve Scott'ın bu işbirliği, filmin kara mizahı, diyalogları ve Val Kilmer'ın canlandırdığı Elvis karakteri ile unutulmazlar arasında yer alıyor. Filmdeki bazı sahneler o yıl çok tartışılmış başta İngiltere olmak üzere çoğu ülkede yasaklanmıştı.
Denzel Washington, The Hurricane
Kendi kuşağının en iyi oyuncularından olan Denzel Washington bugüne kadar birçok filmde çok iyi performans sergiledi. 'Malcolm X', 'Philadelphia' ve Oscar kazandığı 'Training Day' ile 'Glory' favori filmleri olarak gösterilse de '16. Raund/ The Hurricane'deki performansı unutulmazları arasında bir adım önde duruyor.
'16. Raund', orta siklette şampiyon olan ama beyaz bir polisin yüzünden suçsuz yere ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Afro Amerikalı boksör Rubin 'Hurricane' Carter'ın yaşamını ve mücadelesini anlatıyor.
Norman Jewison'ın yönettiği filmde Washington, metod oyunculuğunun çok iyi bir örneğini sergiliyor. Duygu sömürüsüne yüz vermeyen bir oyunculuk gösteren usta aktör Hurricane rolüyle birçok festivalden de ödülle döndü.
John Travolta, Pulp Fiction
John Travolta 'Cumartesi Gecesi Ateşi/ Saturday Night Fever' ve 'Grease' ile efsane olsa da daha sonraki kötü tercihleriyle hızla düşüş yaşadı ve unutuldu. Onu küllerinden tekrar doğuran film ise sinema tarihinin en önemli klasikleri arasında sayılan 'Ucuz Roman/ Pulp Fiction' oldu.
'Ucuz Roman', hikaye anlatımından dramatik yapısına, diyaloglarından oyunculuklarına kadar özel bir film olmakla beraber, oyuncuları özellikle Travolta için de özel bir anlam taşıyor.
Usta oyunucu, Vincent Vega rolünde, Samuel L. Jackson ile karşılıklı oynadığı sahnelerde adeta 'döktürüyor'.
Bir göndermeden daha fazla anlam taşıyan dans sahnesi de Travolta'nın hayranları için güzel bir sürpriz niteliğinde. Bu sahnede Travolta, Tarantino'nun film için özel olarak tasarladığı mekanda Uma Thurman'la birlikte önceki müzikal performanslarının yanına bir yenisini daha ekliyor.
John Turturro, The Big Lebowski
John Turturro herkesin hemfikir olduğu ve oyunculuğuna kimsenin laf edemediği oyuncularının başında geliyor. Usta aktör bugüne kadar birçok bağımsız başyapıtta rol aldığı gibi 'Transformers' gibi büyük bütçeli Hollywood yapımında da yer aldı.
Turturro, Coen kardeşler ve Spike Lee'nin başyapıtları başta olmak üzere hemen her filmde ortalamanın çok üstünde performans gösterdi. Ama 'Büyük Lebowski'deki 'Jesus' karakteri sadece Turturro'nun değil beyazperdenin de en başarılıları arasında tepede yer alıyor.
Joel ve Ethan Coen'in absürd karakterle dolu bu başyapıtında Turturro da 'Jesus'la yerini alıyor, özellikle kısa repliği ve bowling kıyafetiyle bu arıza karakteri akıllara kazıyor.
Brian Helgeland, L.A. Confidential
Hollywood'un başarılı isimlerinden Helgeland 'Gününü Göreceksin/ Payback' ve 'Şövalye/ A Knights Tale' gibi filmlerde yönetmenlik yapsa da asıl olarak senarist kimliğiyle öne çıkıyor.
Bugüne kadar 'Komplo Teorisi/ Conspiracy Theory', 'Gizemli Nehir/ Mystic River' gibi kalburüstü filmlerde imzası olan Helgeland'ın şu ana kadar ki en iyi çalışması 'L.A. Sırları/ L.A. Confidential' sayılıyor.
90'ların en iyi kara filmlerinden olan 'L.A. Sırları'nı Helgeland, James Ellroy'un romanından yönetmen Curtis Hanson'la beraber uyarladı.
1950'lerin başlarında Los Angeles'da geçen film polis teşkilatının içindeki çürümüşlüğü, kaos ve şiddet örülü dünyayı anlatıyor.
Helgeland, incelikli senaryosuyla hem karakterlerin sağlam bir şekilde yaratılmasında hem de dönemin kusursuz yansıtılmasında büyük rol oynuyor.
- Etiketler :
- Haberler
