7 uçak İsrail'e uçmaya hazır

İsrail'in müdahalesi sonucu yaralananları ve gemi yolcularını Türkiye'ye gitirmek üzere toplam 7 uçak harekete hazır halde bekliyor.

7 uçak İsrail'e uçmaya hazır

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi toplantısının ardından, İsrail'in insani yardım gemilerine müdahalesi sonrası gün boyu yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu.


"İsrail'in uluslararası sularda seyreden bir gemiye müdahale etme hakkı yoktur" diyen ve gün boyu yaptığı temaslar hakkında bilgi veren Davutoğlu, İsrail'e hareket etmek için 7 uçağın hazır olduğunu söyledi.

olarak İsrail'den özür beklediklerini ve Konsey'in hemen hemen bütün üyelerinin mutabakat halinde bu saldırıyı kınadıklarını belirten Davutoğlu, "2 ambulans uçak, THY'ye ait 3 uçak ve TSK'ya ait 2 uçak, İsrail'deki vatandaşlarımızı geri getirmek için harekete hazır haldeler" dedi.

Davutoğlu, 'İsrail'e gitmeye hazır halde bekleyen ekiplerin sadece Türk vatandaşları için mi harekete geçeceği' sorusuna, "Pekçok ükenin temsicisi şu anda Aşdod'da. Herkes kendi vatandaşları için çalışıyor. İhtiyaç olursa, millietine bakmadan herkesi 'ye götüreceğiz" şeklinde yanıt verdi.

Öte yandan, THY'den de 3 uçağın Tel Aviv'e gitmek üzere Atatürk Havalimanı'nda bekletildiği, uçakların hareket saati konusunda bir kesinlik bulunmadığını ifade açıklaması geldi.

9 ÖLÜ, ONLARCA YARALI
Türkevi'nde basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak ile telefonda yaptıkları görüşmede, Bakanın kendisine 9 ölü, 25 civarında yaralı olduğunu söylediğini, ancak daha fazla yaralının olmasından endişe duyulduğunu açıkladı.

Türkiye'nin sözkonusu yardım filosunun hazırlıkları sırasında İsrail tarafıyla değişik temaslarda bulunduğunu ve kendilerine itidal tavsiye ettiklerini belirten Davutoğlu, "Sivil ve uluslararası nitelikli bu yardım konvoyunun amacının herhangi bir şekilde saptırılarak bir insanlık trajedisine yol açılmaması konusunda gerekli uyarılarda bulunmuştuk. Ancak maalesef bütün bu uyarılarımıza rağmen, bugün sabah 4.30 gibi İsrail güvenlik güçleri bu gemilere müdahalede bulundular ve bunun sonunca ciddi can kaybı ve yaralanmalar sözkonusu oldu" dedi.

Gemilere saldırının ardından hemen tedbirler aldıklarını vurgulayan Bakan Davutoğlu, öncelikle BM Güvenlik Konseyi'ni acil olarak toplantıya çağırdıklarını, ABD'nin bugün tatil olmasına rağmen bu toplantının Türkiye'nin çağrısıyla saatler içinde gerçekleştiğini söyledi.

KINADIK!
Konsey'in hemen hemen bütün üyelerinin mutabakat halinde bu saldırıyı kınadıklarını, İsrail'in bu konuda açıklama yapması gerektiği konusunun altını çizdiklerini ifade eden Bakan Davutoğlu, Konsey üyelerinin Gazze'deki ablukanın sona ermesi gerektiğini bir kez daha dile getirdiklerini de kaydetti.



İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'la telefonda görüştüklerini ve Türkiye'nin tepkisini en net ifadeyle kendisini aktardığını belirten Davutoğlu, "Bütün yaralılarımızın en kısa zamanda Türkiye'ye intikali için gereken tüm kolaylıkların gösterilmesi konusunu hatırlattım, ayrıca gemilerin biran önce salıverilmesini ve bu konuda çok net bir şekilde İsrail'in hem Türk hem uluslararası kamuoyundan özür dilemesini talep ettik" dedi.

Bağımsız bir uluslararası komisyonunda bu olayın sorumlularının bulunmasının takipçisi olacaklarını belirten Davutoğlu, "Kesinlikle bu eylem uluslararası hukuka aykırı bir eylemdir, uluslararası hukuka aykırı bir saldırıdır, İsrail'in karasularından 72 mil uzaklıkta açık sularda seyreden bir gemiye gerekçesi ne olursa olsun müdahalede bulunmak gayrimeşrudur. Bu bir korsanlıktır, bu korsanlığın bir devlet tarafından ya da kimliği meçhul korsanlar tarafından yapılmış olması bir şeyi fark ettirmez" dedi.

Ehud Barak'la konuşmasında bu konuda her türlü gerekli adımı atacaklarını kendisine söylediğini anlatan Davutoğlu, Sağlık Bakanlığıyla hemen temas kurduklarını, iki ambulans uçak, Hava Kuvvetlerine ait 2 uçak ve THY'na ait 3 uçağın yaralıların Türkiye'ye getirilmesi için harekete hazır olduğunu, en kısa sürede yaralıların Türkiye'ye getirileceğini vurguladı. Telaviv'deki Dışişleri Bakanlığı mensuplarının yaralı Türk vatandaşlarının durumlarını bizzat takip ettiklerini belirten Davutoğlu, "Vatandaşlarımızın müsterih olmasını rica ediyorum" diye konuştu.

İKT VE ARAP BİRLİĞİ
Cenevre'deki BM İnsan Hakları Konseyi nezdinde girişimde bulunduklarını, Türkiye'nin girişimiyle İKT'nin acil toplantısının 5 Haziran tarihinde yapmasının beklendiğini dile getiren Davutoğlu, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ile görüştüğünü, Musa'nın birliği acil toplantıya çağırdığını, Türkiye'nin de toplantıya bir mesaj göndereceğini vurguladı.

Gemide pek çok Avrupa ülkesinden parlamenterlerinin de bulunması nedeniyle AB ile yakın temasta olduklarını, AB'nin dışilişkilerden sorumlu komiseri Katherine Ashton ile kapsamlı görüşme yaptıklarını, kınamalarını ilettiklerini söyledi. NATO Konseyinin de bilgilendirileceğini ve gerekli girişimlerin yapılacağını söyleyen Bakan, AGİT'te de Türkiye'nin ulusal beyanda bulunacağını, Uluslararası Denizcilik Örgütü teknik komitesinde de İsrail'in yaptığı ihlal konusuna girişimde bulunacaklarını belirtti.

Davutoğlu hem yaralıların, hem Türk vatandaşların sağlimen Türkiye'ye intikali, hem de olayda hayatlarını kaybeden şehitlerin intikali konusunda her türlü girişimin yapılmakta olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin kendi vatandaşlarının hukukunu koruyacak güce sahip olduğunu belirten Davutoğlu, "Bu vatandaşlarımızın hangi gerekçeyle olursa olsun haksız şekilde katledilmesine sessiz kalamayız" dedi.




Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Bugüne kadar Türkiye'yi karşısına alan hiçbir devlet bundan karlı çıkmamıştır, bunun bilinmesi lazım" dedi.

Türkiye'nin olay karşısında uluslararası girişimlerinin devam edeceğini belirten Davutoğlu, Gazze'deki ablukanın ne kadar büyük bir risk içerdiğini, bölgesel barışı ne ölçüde tehdit ettiğini bu olayın bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.

"Gazze'yi gettoya dönüştüren bu ablukanın biran önce kalkmasını bekliyoruz, bütün ülkeleri dayanışmaya davet ediyoruz. Bu, sadece Türkiye ile İsrail arasında değil, İsrail ile uluslararası toplum, İsrail ile uluslararası vicdan arasında bir sorundur" dedi.

SORULAR
Davutoğlu basın toplantısında önce Türk gazetecilerin sorularına da yanıt verdi.

Bir soru üzerine ölü ve yaralı sayısıyla ilgili bilgileri yineleyen Davutoğlu, gemiler Aşdod limanına çekildiği için İsrail dışında sağlıklı bir bilgi kaynağının bulunmadığını, sayıları en kısa zamanda teyit edeceklerini, yaralıların isimlerinin bazılarının kendilerine intikal ettiğini, ailelerin bilgilendirildiğini söyledi. Davutoğlu "Biz yaralılarımızın biran önce Türkiye'ye getirilmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınamayacağız" diye konuştu.

Ölenlerin hepsinin Türk vatandaşı olup olmadığının sorulması üzerine ise Davutoğlu, "Hayır, bu konuda net bir bilgi elimizde yok, 700 civarındaki yolcunun 300-350'si Türk, dolayısıyla ölenler arasında diğer ülke vatandaşlarının olduğunu biliyoruz, 32 ülkeden ve hemen hemen her dinden insan olduğunu biliyoruz" dedi.

Başkanlık bildirisinin bugün kabul edilmesinin planlandığını, Türkiye'nin hazırladığı taslağın Konsey'de görüşüldüğü bilgisini veren Davutoğlu, "Biz bu taslağın değiştirilmeden onaylanmasını istiyoruz, açık söyleyeyim en sert şekilde kınanması konusunda ısrarlıyız. Bizim için bu en temel taleplerimiz arasında. Hiçbir gerekçe bu saldırıyı mazur gösteremez veya daha hafif ifadelerle geçiştirilmesine izin veremez" şeklinde konuştu.

Gemide silah taşındığına yönelik iddialara da yanıt veren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Hiçbir gemi uluslararası sularda herhangi bir başka gemiye müdahale etme hakkına sahip değildir, ne taşıyorsun diye sorma hakkına sahip değildir, silahın var mı yok mu? diye de sorma hakkına sahip değildir. Bu gemi 04.30 itibariyle uluslararası sularda, karadan 72 mil açıkta seyretmektedir. Bunu sorgulamaya kimsenin hakkı yok. İsrail gibi tam teçhizatlı bir askeri birlik müdahale ediyor ve karşısındakilerin silahlı olduğu iddiasında bulunuyor. Olacak şey mi bu? İki taraf arasında bir güç mukayesesi yapılabilir mi? O zaman sorarlar ne işiniz var o gemide, hangi hakla o gemiye iniyorsunuz. Ayrıca gemide herhangi bir silah olduğuna dair hiçbir bilgi yok. Bize Ehud Barak tarafından ifade edilen husus, İsrailli bir askerin silahının alınarak kullanıldığı şeklinde, yani İsrailli bir asker saldırmak için gemiye iniyor, oradaki yolcular kendilerini korurken onun silahını alıyorlar ve o silahla mukabelede bulunuyorlar."

Bunun kendini savunma hakkı olduğunu belirten Bakan Davutoğlu, "İsrail'in Orta Doğu'da bu kadar ateşli bir ortamda Türkiye'yi neden karşısına aldığına" yönelik bir soru üzerine ise, "Bunu İsrailli yetkililere sormanız lazım, ama şu ana kadar Türkiye'yi karşısına alan hiçbir devlet bundan karlı çıkmamıştır, bunun bilinmesi lazım" dedi.

Davutoğlu, İsrail devletinin kendisinin uluslararası hukukun üstünde olduğu varsayımını terk etmediği sürece sorunların çözülmeyeceğini vurguladı. Bakan daha sonra yabancı gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Sayfa Yükleniyor...