'90 kuşağı öyle bir yaramazlık yaptı ki'

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı protestolarına değindiği konuşmasında "90 kuşağı öyle bir yaramazlık yaptı ki diktatöre diz çöktürdü" dedi.

'90 kuşağı öyle bir yaramazlık yaptı ki'

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu, dünyada 7 milyar insanın yaşadığını, her insanın eksiğinin olabileceğini ve herkesin hata yapabileceğini ifade etti. Aynı zamanda insanların hatalarından dönebileceğini ya da hatalarından dolayı özür dileyebileceğini anlatan Kılıçdaroğlu, bunların, insan oğluna verilen erdemler olduğunu dile getirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ama 7 milyar insandan bir kişi var, 'ben hiç hata yapmam. Her dediğim doğrudur. Benim söylediklerimi yapmazsanız, doğruyu yapmaszınız. Ben hatadan arınmışım' diyor. Onun adı, 'nin yeni diktatörü Recep Tayyip Erdoğan. Bir insan 'ben hayatımda hata yapmam' derse Allah'a şirk koşmuş olur.

'DİKTATÖRE DİZ ÇÖKTÜRDÜLER'
Gezi Parkı eylemlerine değinen Kılıçdaroğlu, "Gençleri kutlamak gerekiyor. Bütün dünyanın önünde bir diktatöre diz çöktürdüler. Mitingler düzenledi. Sincan'a, İstanbul'a, Samsun'a, Erzurum'a, Kayseri'ye gitti. Sadece bağırıyor. Bağırıyor ama sadece kendisi dinliyor. Bakmayın televizyonların canlı vermesine. Emin olun, kendisinin dışında kimse dinlemiyor onu. Ne demiştik, itibarın yerlerde sürünüyor. Sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada öyle. 'Erdoğan' deyince akla sadece bir sözcük geliyor: (Yalancı.)" ifadelerini kullandı.

'ANNELERE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM'
Gençlerin özgürlük ve demokrasi talebiyle meydanlarda gösteri yaptığını, annelerinin de çocuklarına sahip çıktığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Buradan bütün annelere sesleniyorum; 90 kuşağının o küresel çocuklarını Türkiye'ye armağan ettiğiniz için size şükranlarımı sunuyorum. Bir politikacı gençleriyle gurur duyar, onlardan korkmaz. Kimler korkar? Diktatörler korkar. Meydan meydan gezdi, bağırdı. Kendisini anlatmaya çalıştı, yalan üstüne yalan söyledi. Artık senin itibarın sıfırdır, sıfır. Sadece Türkiye'de değil, dünyada da sıfır. Bir siyasetçi acz içindeyse komplo teorileri üretmeye başlar. Bu olayda da kompo teorileri üretmeye başladı. 'Olayları kim çıkardı Faiz lobisi.' Sanki dünyanın en yüksek faizini bu vermiyormuş gibi. Sen veriyorsun. 'Kim çıkardı Uluslararası medya.' Akıl var mantık var, gerçeği bilmiyorlar. Zamanı okumuyorlar, ne olduğunu bilmiyorlar, kurdukları baskının farkında değiller. Bu yeni diktatörün bir özelliği daha var, sadece kendinin değil etrafındakilerin de. Mizah kültürü yok bunlarda, bunlar toplumu tek tipleştirmek istiyorlar, 'herkes benim gibi düşüsün' diyorlar... Ama bu 90'lı kuşak varya o kadar büyük bir yaramazlık yaptı ki kullandığı mizahla o diktatöre diz çöktürdü. Gezi Parkı olayı, neyi ortaya çıkardı? Bir diktatörün kimliğini açık ve net bütün dünyaya gösterdi. Artık bütün dünya bunu tanıyor. Apolitik dediğimiz gençliğin aslında ülkenin Türkiye'ye nasıl sahip çıktığını, medya üzerindeki baskıyı gösterdi, bütün yalanlara rağmen halkın sağ duyusunu gösterdi. Neyi gösterdi Bütün Türkiye'nin özgürlük ve demokrasi taleplerini bütün dünyaya gösterdi."

Kılıçdaroğlu, bin yıl önce Gazali tarafından yazıldığını belirttiği "Yöneticilere altın öğütler" kitabından 10 maddeyi okuyarak, grup konuşmasını sürdürdü.

İkinci nasihatta "Alimlerin görüşlerine başvurulması, aldanmış kötü alimlerden sakınılması" uyarısının yapıldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bilime ve bilgiye saygılı olun, Gazali bin yıl önceden. Üçüncü esasta ise 'adil olman aklinin kemalini gösterir' diyor. Ne kadar güzel değil mi? Ama sen ne yapıyorsun aklinin kemalini göstermiyorsun. Hırsını kontrol edemiyorsun. Aklını hırsının emrine verip zulüm yapıyorsun. Eğer bin yıl önce yapılan nasihatı bilseydin, bu zulmü yapmazdın. Ethem Sarısülük, polis kurşunuyla öldürüldü. O'da özgürlük, demokrasi istiyordu, dün ne oldu? Polisi çıkardılar. Arınç açıklama yapıyor, 'efendim bir taş polisin eline değmiş, taş sonra silaha değmiş, silah patlamış ve Ethem Sarısülük ölmüş.' Bin yıl önce adaleti anlatan Gazali'den utanıyor musun acaba sen. Bu diktatör ne demişti, Afyon olayını unutmadık değil mi 'Askerin birisi' eğitimli yalnız, acemi değil, 'cephanelikte eline bir el bombası almış, pimi çekmiş, bakalım patlayacak mı patlamayacak mı ' Bunu da millete anlatıyor, milletin de bu numarayı yutacağını sanıyor. Orada hayatını kaybedenlerin hesabını soracağız, sen sağa sola kaçamazsın. Gazali hayatta olsaydı, 'bu nasıl bir ülkedir, bu nasıl bir adalet anlayışıdır' diye düşünürdü herhalde. 10 yaşındaki çocuk hapse atılıyor, bir yurttaşı öldüren kişi hapse bile girmiyor. Eline silah almamış kişi hapse atılıyor, eline silah alıp adam öldüren hapse girmiyor. Bunu anlamak mümkün değil."

'5 KİŞİNİN KATİLİ SENSİN'
Nasihatlarde "sorunu çözmek için kin yerine aklın kullanılması" gerektiğinin vurgulandığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Bu diktatör gençlere ne diyordu, 'kininizi unutmayın' diyordu. Kin tohumları ekiyorsun bu topluma, kardeş kardeş yaşayanları düşman haline getiriyorsun, meydanlardaki gençleri niye dinlemiyorsun, ne yaptı onlar sana. Çadırlarını yaktın onların sen, 'talimat verdim' diyorsun. O hayatını kaybeden 5 kişinin katili sensin biliyor musun? Talimatı sen verdin" diye konuştu.

Nasihatlarde "sana yapılanı hoş görmüyorsan, başkasına yapılmasına izin verme" dendiğini de dile getiren Kılıçdaroğlu, "Ne mitingleri yapıyor, Milli İradeye Saygı Mitingleri yapıyor. Düşünüyor mu acaba bu diktatör, 8 milletvekili hapiste. Hangi milli irade, onun anladığı milli irade kendisi için geçerli olan irade" görüşünü savundu.

'POLİS HALKINA KARŞI DESTAN YAZAR MI?
Başbakanın "Polis destan yazdı" dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Destan kime karşı yazılır? Düşmana karşı yazılır. Bir ulusal irade sonucunda destan yazılır. Ulusal Kurtuluş Savaşı Destanı gibi. Destan budur. Kendi halkına karşı polis destan yazar mı? Adamdaki kafaya bak. Zihniyet bak, diktatör diyorum ben buna zaten, bunun için söylüyorum. Böyle bir kafa olabilir mi Bakın Antalya'da biri kız, üç çocuk 17 polis birden dövüyor. Recebin destanı bu. Yazık günah değil mi? Bütün polis arkadaşlarımıza sesleniyorum, siz Recep Tayyip Erdoğan'ın değil, halkın polisisiniz. Ellerinde karanfillerle Taksim'e çıkanlar sizin düşmanınız değil, onlar sizin kardeşleriniz. Siz onların güvenliğini sağlamak zorundasınız. Size verilen kanunsuz emre uymayacaksınız. Kanunsuz emire uyarsanız, gün gelir hesabını verirsiniz."

Sayfa Yükleniyor...