'ABD destekli birçok generale darbe vurdu'

NTV’de bu akşam ilk bölümü yayımlanacak “ABD’nin Gizli Tarihi” belgeselini hazırlayan ünlü yönetmen Oliver Stone, Başbakan Erdoğan’ın Suriye’ye bu kadar karışmasına şaşırdığını söyledi. Erdoğan’ın yarattığı değişime dikkat çeken Stone, “ABD destekli birçok generale darbe vurdu” dedi.

'ABD destekli birçok generale darbe vurdu'

Yönetmen Oliver Stone ve Tarih Profesörü Peter Kuznick’in birlikte hazırladığı “ABD’nin Gizli Tarihi” belgeseli, bu akşam NTV’de yayımlanacak.

NTV New York Temsilcisi Selim Atalay, büyük yankı yaratan belgesele ilişkin Oliver Stone ve Peter Kuznick’le görüştü.

ABD’ye yönelik sert eleştiriler yapan Stone ve Kuznick, ’deki gelişmelere yönelik de değerlendirmelerde bulundu.

-Neden ABD’nin gizli tarihi? Bilmediğimiz, bize anlatılmamış olan şey nedir?

OLIVER STONE: Bu okulda öğretilmeyen tarih. Amerikalıların kendi tarihleri konusunda fazla fikri yok. Oysa tarihin kendini sürekli tekrar ettiğini görüyoruz. Vietnam, Irak ya da Afganistan'da aynı şeyler yaşandı. Sabah gazeteyi elime aldığımda, sanki geçmişe bakıyor gibiyim. Olanlar, tekerrür ediyor.

PETER KUZNICK: Bunlar anlatılmamış şeyler değil. Bazıları gazetelerin ilk sayfasında çıktı. Ama Amerikalılar tarihlerini öğrenmedi. Böyledir… Kazananlar tarihe, kaybedenlerden daha az dikkat eder. Amerikalılar da böyle hissetti. Oysa Amerika’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan beri kazandığı savaş yok. Kore'de kazanamadık. Vietnam'da fena yenildik. Afganistan ve Irak'ta da başarılı olduğumuz söylenemez.

OLIVER STONE: Bu savaşlar, İkinci Dünya Savaşı’ndan itibaren Amerikan devletindeki militarizmin belirtileri. Dünya farklı bir yer olabilirdi. Genç insanlara, onu göstermek istiyoruz.

-Belgeseli biraz anlatır mısınız?

OLIVER STONE: En başta bombayla ilgili bir saatlik bir belgeseldi. 1946 doğumluyum. Bombalarla büyüdüm, haklıyız sanıyordum. “Vietnam'da haklıyız” diyordum, doğru olanı yapıyorduk.  Komünizmle savaşıyorduk, biz iyiydik. Bu belgesel aynı zamanda kendi uyanışımla ilgili.

-Hangi bölümü kurgu, hangi bölümü gerçek...

PETER KUZNICK: Kurgu yok. Hepsi gerçek.

OLIVER STONE: Biz o dönemi naklederken gerçeklere dayanarak yorum yaptık. Cehalet için mazeret üretemezsiniz. Amerikalılar İkinci Dünya Savaşı’nı bilmiyor. Kazandıklarını düşünüyorlar çünkü Steven Spielberg filmleri izlemişler ve D Day'le ilgili kitaplar okumuşlar. Oysa akıllı bir ülke olmak zorundayız. Çok büyük bir gücümüz var. Bunu iyi bir liderlik ve geçmişin deneyimleriyle birleştirdiğinizde dünyada iyi şeyler yapabilirsiniz.

'ABD destekli birçok generale darbe vurdu' - 1

“Amerika özgürlükler ülkesi değil”

OLIVER STONE: Obama “Amerika vazgeçilmez bir ülkedir” diyor. Öyle mi? Bu hakkı size kim verdi?  “Amerika özgürlükler ülkesi” diyorlar. Değil. Yanlış şey söylediğinizde burası çok tehlikeli bir yere dönüşebilir. Yanlış bir şekilde terörizmden söz ederseniz, yanlış kişiyle görülürseniz ilelebet hapse atılır, kendinizi dünyanın başka bir yerinde buluverirsiniz. Bu diktatörlüktür. 'de de olsa diktatörlük. Burada da öyle.

“Türkiye, savaş sonrası dönemde militaristleştirmek için uygun bir yerdi”

-Harry S. Truman, belgeselde çok farklı şekilde tasvir edilmiş...

OLIVER STONE: Truman aslında George W. Bush gibiydi. Küçük beyni olan, küçük bir adamdı, dar görüşlü... Roosevelt'in görüşüne uyum sağlayamadı. Hiroşima'da ne yaptığını gördük. Her şey burada başladı zaten.

-Türkiye'nin modern savaş sonrası tarihinde, Truman, önemli.

OLIVER STONE: Evet. Truman Doktrini.

-Türkiye bu hikayenin neresinde yer alıyor?

PETER KUZNICK: Türkiye, savaş sonrası dönemde militaristleştirmek için uygun bir yerdi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Sovyetler Birliği, İngiltere ve ABD arasında hakimiyet savaşı vardı. Churchill, imparatorluğunu korumaya çalışıyordu. Ve bunun parçası olarak, Türkiye'yi ve Yunanistan'ı istiyordu.

Roosevelt, Amerika'yla Sovyetlerin birlikte çalışmasını, İngiliz İmparatorluğunun dağıtılmasını istiyordu. Stalin de Amerika'yla ittifakının devamını istiyordu. Savaş tazminatı, ekonomik yardım vs Sovyetler Birliğini yeniden imar etmek istiyordu.

Truman’sa  Roosevelt'in aksine, Sovyetler Birliğiyle ilişkileri değiştirmeye başladı.  Sovyetler düşmandı. Militarizm sürecini sürdürmek, soğuk savaşı körüklemek için 1947'de Truman Doktrini yayınlandı. Bu süreç içerisinde Amerika, İngilizlerin yerini aldı. Böylece iç savaşı kazanarak Yunanistan'ı ve ordusunu modernize edeceğiz diyerek Türkiye'yi de devralmayı başardılar.

- Ve kimse bu konuda Türklerin ya da Yunanlıların fikrini sormadı.

PETER KUZNICK: Yunanistan'da bir iç savaş vardı. Yunan komünistleri, faşizmle savaşta başı çekmişti ve İngilizler onları ezmek istiyordu...

-Ya Türkiye? Burada bir şey yoktu...

PETER KUZNICK: Türkiye'de bir şey yoktu ama Amerika bunu bilmiyordu. Truman, Türkiye'de de komünizm tehdidi olduğunu söyledi. 

-47'de Türkiye, Truman Doktrinine dahil edildi, ardından Kore Savaşı başladı. Türkiye'den de katılması istendi... .

PETER KUZNICK: Ve Türkiye 1952'de Nato'ya katıldı.

“11 Eylül’le yeni Perl Harbor’u buldular”

-Bugünden söz edelim. İran ve Irak ne olacak?

PETER Son dönemde Amerika şuna karar verdi. Irak, ABD için çok önemli. Yeni Amerikan Yüzyılı projesini oluşturan grup, ki  bunlar Bush yönetiminde göreve geldi ve George W. Bush yönetiminde üst mevkilere yükseldiler...

-Neocon'lar?

PETER KUZNICK: Evet, Neocon'lar. 1990'larda, hatta öncesinde, “Problem Irak” diyorduk.  “Saddam Hüseyin'i devirmemiz lazım.” 2000'de yayınlanan raporda şöyle dendi, “Amerikan ordusunu yeniden yapılandırmalıyız, savunmamızı güçlendirmeliyiz. Amerikan halkının bunu gerekli görmesi için bize yeni bir Pearl Harbor lazım.” Ve 11 Eylül’de yeni Pearl Harbor'ı buldular. Hemen “Saddam Hüseyin'i devirelim” dediler. Ama bunu hemen yapamadılar. Çünkü bize El Kaide saldırmıştı ve El Kaide Afganistan'daydı. İstemeyerek de olsa önce Afganistan'a gidildi, ama asıl hedef daima Irak’tı. George Bush, yanlış bilgilendirmeyi başlattı “Kitle imha silahları var” dendi ve Amerika'nın Irak'ı istila etmesi için neden yarattı.

OLIVER STONE: Türkiye bu sürecin bir parçası olmadı, direndi.

PETER KUZNICK: Askerlerimizi Türkiye'ye yerleştirmemizi engelledi. Türkiye son yıllarda birçok açıdan Amerika'yı çok şaşırttı. Ve bölgesinde önemli bir oyuncu haline geldi.

“Suriye’de neler oluyor bilmiyorum. Çünkü haberleri güvenilmez buluyorum”

OLIVER STONE: Gazze konusunda da Türkiye çok şerefli bir duruş sergiledi, özellikle de askerler filoyu bastığı zaman. Barış gönüllüleri Gazze'ye gitmeye çalışıyordu. Şu anda Türkiye'de ne oluyor bilmiyorum, Suriye olayını anlamıyorum, benim için spekülasyondan ibaret, çünkü haberleri güvenilmez buluyorum.

-Doğru.

OLIVER STONE: Esad'ın gitmesi gerektiğine dair bir sürü haber geliyor. Suriye'de herkes bıkıp usanmış, onu istemiyormuş. Doğru da olabilir, yanlış da. Benim yaşıma gelince, her şeye inanmıyorsunuz. Beni şaşırtan Erdoğan'ın Suriye'ye bu kadar karışması. Belki bir sebebi vardır. Amerika artık orada olan şeyleri kontrol edemiyor. İkinci Dünya Savaşı sonrası, Eisenhower Dönemi’ndeki gibi, dünyayı kontrol edemiyoruz. Ama kontrol edebileceğimizi düşünmeye devam ediyoruz.

Oysa bize göre dünya, bölgesel güçlerle daha barışçı bir yer olur. Çin, Rusya, Türkiye, Brezilya, Venezuella, Afrika ülkeleri… Hepsinin eko sistemleri içinde kendi yollarını bulmalarına izin verilmeli. Küresel bir topluluk olarak hep beraber çalışabiliriz. Aslında tarihimiz bununla ilgili, küreselleşme tarihi. Amerikalılaştırma değil.

“Amerika dünyayı askerileştiriyor… Daha iyisini yapabilirdi”

-Belgeselin son bölümü, Obama ve günümüzle ilgili...

OLIVER STONE:  Obama harika bir iş çıkarıyor, çünkü iyi bir idareci. Ama hayal gücü göremiyorum.

-Bize anlatır mısınız, neler olacak?

PETER KUZNICK: Obama henüz Bush politikalarının çoğunu değiştirebilmiş değil. Bu da bize gösteriyor ki, 1890'lardan başlayarak günümüze dek devam eden değiştirilmemiş bir süreç var. Genelde Amerika başka bir ülkeye müdahale eder, diğer ülkedeki tepki güçlerine yardıma koşar, diktatörlük güçlerini yenmelerine yardım eder. Bu şablona baktığınızda Amerika dünyayı askerleştiriyor. Şu anda dünya çapında 800-1000 kadar askeri üssümüz var. Küresel imparatorluğumuzu sürdürmek için 10 milyarlarca dolar harcıyoruz. Dünyanın dört bir yanında uçak gemilerimiz var. Uzayı silahlandırıyoruz, siber uzaya sıkı yönetim getiriyoruz, kara, hava ve denize hükmediyoruz.

PaxAmericana'dan sonra dünyanın geldiği hale bakın, Amerikan merkezli dünya, askerleştirilmiş bir dünya haline geldi, zenginle fakir arasındaki uçurum büyüdü. Amerika daha iyisini yapabilirdi. Bize göre Amerika dünya toplumunun parçası olmalı, başkalarına korkuyla baskı uygulayan bir ülke olmamalı.

“Demokrasi pis bir süreçtir… Bazen istediğiniz olmaz…”

OLIVER STONE: Türkiye gelişen bir ülke. Erdoğan ilginç bir istisna ve büyük değişim yarattı. Amerika destekli birçok generale, darbe vurdu.

PETER KUZNICK: Ama generaller daha laikti ve bir açıdan Türkiye'de pozitif rol oynamışlardır. Bazılarının despot yönetiminin kurbanı oldunuz mu bilmiyorum. Şu anda dünyada daha dindar olmaya doğru bir yöneliş var. Ve gerçek şu ki Türkiye yüzünü her zamankinden daha fazla Ortadoğu’ya dönüyor, bu da bizi rahatsız ediyor. Daha özgür ruhlu, özgür düşünceli olmasını isteriz.

-Belki daha çok demokrasi olmalı…

OLIVER STONE: Belki Türklerin güçlü bir kişiye ihtiyaçları var. Demokrasi çok belirsiz bir şey. Çünkü bazen bedelini ödediğini sandığın şeyi alamıyorsun.

PETER KUZNICK: Bazı ülkelerde buna karşı çıkılıyor. Şu anda Mısır'da karşı çıkılıyor. Önemli olan özgür olmak ve konuşabilmek. Böylece iktidara gelen baskıcı yönetimlere karşı çıkabilirsiniz. Ama demokrasi pis bir süreçtir. Filistin'de iktidara gelecek kişiyi bildiğinizi sanırken, Hamas kazanır. İsrail bunu kabul etmez, her yeri yıkmaya başlar. Hep istediğiniz olmaz, demokrasi varsa, bazen istediğiniz gibi olmayabileceğini kabul etmelisiniz...

“ABD’nin Gizli Tarihi” isimli belgesel, bu akşam NTV izleyicileriyle buluşacak. İlk bölümün ardından saat 23.15’te Selim Atalay’ın NTV için yaptığı özel röportaj ekrana gelecek. 10 bölümden oluşan belgesel, her Pazar saat 22.00’de NTV’den yayımlanacak.

Sayfa Yükleniyor...