'ABD kınamasaydı, hesabı kapatılmazdı'

Uzmanlari siber örgüt RedHack’in Twitter’da engellenmesini değerlendirdi.

'ABD kınamasaydı, hesabı kapatılmazdı'

Birçok kamu kurumu, ve son olarak Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesine saldıran korsan grup RedHack'e yönelik yürütülen soruşturmada kritik bir noktaya gelindi. Soruşturmayı yürüten savcılık RedHack’in terör örgütü kapsamına alınması için çalışma başlattı. Grubun "Marksist-Leninist unsurlar barından bir manifestosu ve orak çekiçten oluştan bir logosu"nun bulunduğuna vurgu yapan bir rapor hazırlanarak Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderildi. Savcılık, Terörle Mücadele uzmanlarından RedHack’in terör örgütü kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği yönünde görüş istiyor.

RedHack'ın T.C. Dışişleri Bakanlığı'na saldırıp, bakanlığın personeline ait bilgilerini internete sızdırması da bakanlığı harekete geçirdi. Korsan grubun düşünce ve eylemlerini paylaştığı yaklaşık 40 bin takipçili hesabı, Dışişleri Bakanlığı'nın talebiyle mikroblog sitesi Twitter tarafından kapatıldı. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği de, bakanlığa yapılan siber saldırıyı kınadı. RedHack ise, "Ajanları deşifre ettiğimiz için ABD tarafından kınanmak bizim için onurdur" dedi.

Ayrıca Dışişleri Bakanlığı sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, "sızdırılan bilgilerin paylaşıldığı Dropbox sistemindeki adresin kapatılması için de başvuru yapıldığı" belirtildi. Sözcü Selçuk Ünal'a "RedHack'in yeni Twitter hesabının da (@kizilhackerlar) kapatılması söz konusu mu?" diye sorduğumuzda, tüm gelişmeleri yakinen takip ettiklerini belirtti ve ekledi: "Her aşamada da gerekli adımları inceleyeceğiz"

Konuyu değerlendirmeleri için İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Özgür Uçkan'a ve Bilişim Hukuku Uzmanı Avukat Gökhan Ahi'ye sorduk. Özgür Uçkan'a göre, Amerika Birleşik Devletleri, Türk Dışişleri Bakanlığı'na yapılan bu saldırıyı kınamasaydı, RedHack'in Twitter hesabı kapatılmazdı:

Özgür Uçkan: Tabii bu çok net bir konu değil. Sonuçta hacktivism eylemi her ne kadar politik amaçlar ile yapılıyor da olsa, birçok ülkenin ceza yasalarına göre, suç içeriyor. Dolayısıyla bunun tamamen nötr bir hesap olmadığını söyleyebiliriz. Fakat diğer taraftan buna benzeyen çok fazla hesap var Twitter'da. O hesaplar üzerinden de suç işlenmiyor. Twitter'ın belli bir ünü var; ABD'nin de şimdiye kadar bu tarz taleplerine ret cevabı vermiş durumda, bir kısmını karşılamış olsa da. Dolayısıyla yerel bir başvuruya bu kadar hızlı bir geri dönüş yapması, beni şaşırttı açıkçası.

-Devlet gibi uluslararası bir aktör karşısında, Twitter gibi dünyada milyonlarca kullanıcısı olan bir şirketi nasıl konumlandırmak gerekir? Hukuken Twitter devletlerin hangi noktada taleplerini karşılamak zorundadır?

Ö.U: Bu açıkçası biraz denizcilik hukukuna benziyor, denizcilik hukukunun oluşması yaklaşık iki yüz yıl aldı. İnternet de bunu yaşıyor, henüz böyle bir hukuku yok. Bu konuda çeşitli çabalar var. Ama ben açıkçası devletlerin tek bir taraf olduklarını düşünüyorum, çok sayıda internet kullanıcısı da bir başka taraf. Dolayısıyla devletlerin internetleri denetlemesinin ardında sadece hukuki meşruiyet kaygısının yatmadığını, interneti kendilerine tehdit olarak gördükleri için de online ifade özgürlüklerini kısıtlamaya çalıştıklarını düşünüyorum.

'ABD kınamasaydı, hesabı kapatılmazdı' - 1 Dr. Özgür Uçkan.

- Twitter'da "verified" (doğrulanmış, tasdikli) hesaplar var; bu hesaplara belli bir resmiyet veriliyor bir yerde Twitter tarafından. Hesapların bu şekilde konumlandığı bir platformda, Redhack gibi korsan bir örgütün hesabı sizce bulunmamalı mıdır?

Ö.U: Bu nazik bir konu. Twitter şirket olarak burada tabii kendi tavrını gösterebilir ve bu tip hesapları silmeyi seçebilir mesela, böyle bir baskı olmasa da. Fakat RedHack olayında, bu hesap üzerinden bir suç gerçekleştirilmiyor. Bu hesabı bir başkası da açmış olabilir. RedHack grubunun eylemlerini duyuruyor da olabilir. Doğrudan bu hesap üzerinden bir suç işlenseydi, zaten bu konuda belli bir hukuki teamül var. Ama burada politik bir söylemle karşı karşıyayız. Yani bu grubun da belli iddiaları var; "hacktivism" diye tabir ettiğimiz hareket de böyle bir şey. Bu eylemleri zaten söylemlerini iletmek için gerçekleştiriyorlar. Sonuçta bu hesabı kapatarak siz bu söylemlerin ifade edilmesinin de önüne geçmiş oluyorsunuz.

- Dışişleri Bakanlığı'nın RedHack'ın Twitter hesabının kapatılması talebi, ABD'nin kınaması olmasaydı sizce yine de kabul  görür müydü?

Ö.U: Bence görmezdi. Bence bu daha çok ABD'nin baskısıyla olmuş bir şey. Ben böyle düşünüyorum, tabii bundan asla emin olamam. Twitter'da konuşulanlarda da genel hissiyat bu yönde. Türk Dışişleri Bakanlığı'nın Twitter üzerinde bu kadar etkili olabileceğini düşünmüyorum.

Bu eylemde sorun, aslında devletin kendine emanet edilen kritik bilgileri korumakla ilgili sorumluluğudur. Aslına bakarsanız her ne kadar RedHack burada bir suç işlemişse de bu bilgilerin yayınlanmasından doğan sorumluluğu Dışişleri Bakanlığı da aynen paylaşır.

Ayrıca, Dışleri Bakanlığı Dropbox için de bir başvuruda bulundu. Dropbox'daki söz konusu içeriğe erişilmesi de engellense bile, biliyoruz ki "bilgi internete düştüğü anda bu bilginin yayınlanmamasını sağlamanın bir yolu yoktur." ABD bunu Wikileaks ile çok güzel tecrübe etti. Aynı şeyi Dışişleri Bakanlığı da tecrübe edecek. Bu bilgiler başka yerden, başka yerden yayınlanmaya devam edecek.

Bilişim Hukuku Uzmanı Avukat Gökhan Ahi’ye göre ABD’de ancak mahkeme kararları ile hesaplar kapatılabilirken, ’nin bir talebiyle RedHack hesabının kapatılması düşündürücü:

Gökhan Ahi: Öncelikle işi Ceza Hukuku açısından değerlendirdiğimizde, evet RedHack tarafından yapılan eylemler Türk Ceza Kanunu'nda karşılığı olan suçları oluşturuyor. Bu konuda tartışma yok, esas tartışma konusu; bu eylemlerin amacının neye yöneldiği. Çünkü dikkat ederseniz, bu grup eylemlerini ifade özgürlüğü üzerine ve herkesin herşeyi öğrenme hakkı üzerine kurguluyor. Bu açıdan baktığınızda aslında suç işlemekle birlikte, faydalı birtakım işler yaptıklarını da görebiliyorsunuz. Bunlardan biri, devletin bilgi güvenliği açığı olduğunu ortaya koymaları. Çünkü devlet dediğimiz aygıt, vatandaşlarının bilgi güvenliğini üst düzeyde korumakla mükellef. Biz buradan anlıyoruz ki, devlet bizim bilgilerimizi ve kendi verilerini kormakta çok da başarılı değil. Bugüne kadar bununla ilgili herhangi bir çalışma yapmaması da gerçekten çok düşündürücü. İşin Twitter tarafında gelişen boyutu çok enteresan, çünkü Twitter'ın genelde şöyle bir tezi var: Amerikan otoritelerinde verdiği cevaplarda, herkesin bu platformda kendisini ifade edebildiğini, bunun bir akış içerisinde olduğunu, herkesin sokakta söz söyleyebildiği gibi burada da söyleyebildiğini ve bu akışın bir müddet sonra geçtiğini; hatta bu içeriklere sonradan ulaşılamadığına dair tezleri var.

ABD'DE MAHKEME KARARI GEREKİYOR, TC DIŞİŞLERİ'NİN BİR TALEBİ YETTİ

G.A: Fakat RedHack'ın Dışişleri Bakanlığı'na saldırıp bazı bilgileri elde etmesinden sonra, işler biraz değişti enteresan bir şekilde. Çünkü normalde Twitter'ın Amerikan hükümeti ve mahkemelerine bile karşı direnişi olmasına rağmen bir hesap kapatılması yaşandı. Burada tartışmalı olan husus, Twitter'ın durup dururken herhangi bir taleple bir hesabı kapatıp kapatamayacağı. Twitter'ın kendi kurallarında 8.maddede, çok açık bir şekilde, "Sadece şiddet içeren, dolandırıcılık, güvenlik ihlalleri ve teknik meselelerle ilgili hesapları her zaman kapatma hakkına sahibiz" diyor.

-RedHack sızdırdığı bilgileri nerede yayınladığına ait olan internet adresini Twitter'da paylaşabilir, doğrudan içeriğin kendisini değil. Bu da Twitter'ın güvenlik ihlalleriyle ilgili kurallarına dahil mi?

G.A: Hayır, dahil olduğunu düşünmüyorum. Çünkü zaten kaynak başka bir site. Zaten Twitter'ın hiçbir zaman sorumluluk kabul etmediği bir alan. Hesabı kim kullanıyorsa sorumlu odur. Zaten öncelikle kişisel bilgilerin ifşa edildiği adreslerin, alanların, URL'lerin engellenmesi düşünülebilir. Ama Twitter hesabını engellemek burada çok da mantıklı değil açıkçası. Ayrıca bu harekete desteği daha da büyütecek gibi görünüyor.

'ABD kınamasaydı, hesabı kapatılmazdı' - 2 Avukat Gökhan Ahi.

-Twitter hukuken ABD'ye bağlı bir şirket. ABD'de de RedHack olayına benzer şekilde bir hesabın kapatıldığı oldu mu?

G.A: Hayır, hesap kapatılması örneği sadece ve sadece mahkeme kararına dayanıyor. Bu kararlar zaten tartışmaya kapalı oluyor ve Twitter bu mahkeme kararlarına uymak zorunda. Bu durum sadece Twitter için değil, tüm web 2.0 sosyal paylaşım siteleri, tartışma siteleri için geçerli. Ama mahkeme kararına dayanmadan sadece bir hükümet / kişi talebiyle hesap kapatılmasına şu ana kadar ben rastlamadım.

TWITTER İSTEMEDİĞİ BAŞLIĞI GÖSTERMİYOR, YENİ HESAPLARI KAPATABİLİR

-RedHack'in şimdi ikinci bir hesabı olduğu söyleniyor Twitter'da @kizilhackerlar adıyla. En son 10 bine yaklaşmıştı takipçi sayısı. Sizce bunun da kapatılması söz konusu olabilir mi?

G.A: Bunun da kapatılacağını bekliyorum açıkçası. Çünkü, ilk hesabı kapattırarak artık bir kere bu yolu açmış oldular.

-Kızılhackerlar adıyla Twitter'da RedHack, "Biz dünden beri basında çok konuşuluyoruz, ama nedense Twitter'da en çok konuşulanlar (Trending Topics) listesine bile giremedik. Twitter bunu da engelliyor" diyor. Herkesin gördüğü konu başlıklarında böyle bir engelleme de yapılmış olabilir mi?

G.A: Evet, olabilir. Twitter bundan 3-4 ay önce bir politika ilan etti. "Bazı çok konuşulan konuları Trending Topics'te listelemekte es geçebiliriz" şeklinde bir açıklama yapmıştı. Bunu da ülkelerin hassas değerleri açısından gerekçelendirmişti. Twitter'ın kendi politikası, sanırım çok başını ağrıtmamak istemiyor. Bu yüzden de böyle bir yolu devletlere açıyor.

Sayfa Yükleniyor...