ABD'de takdir topladı

Türkiye'nin ilk yaban hayatı koridoru, ABD'de büyük takdir topluyor...

ABD'de takdir topladı

National Geographic dergisi tarafından geçen yıl "yılın kaşifi" seçilen Utah Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi ve KuzeyDoğa Derneği Başkanı Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, 'nin ilk yaban hayatı koridorunun, ABD bilim çevrelerinde büyük heyecan yarattığını belirterek, "Yaban hayatı koridoru kavramı zaten dünyada son 10-20 yıldır gelişiyor. Birçok ülkede halen yaban hayatı koridoru yokken, 'de böyle bir koridorun olması çok güzel karşılanıyor" dedi.

Şekercioğlu, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile KuzeyDoğa Derneği arasında protokolü imzalanan, Türkiye'nin ilk yaban hayatı koridorunu oluşturma projesini, davet üzerine Washington'a gelerek National Geographic'da ve Virginia Tech Üniversitesi'nde anlattı.

Projeyle bakanlığın Kars, Erzurum, Ardahan ve Artvin'deki orman parçalarını, 7 bin hektarlık alanı ağaçlandırma yaparak birbirine birleştireceğini ve bu sayede izole ve ufak kalmış Sarıkamış ormanının Karadeniz ve Kafkasya'daki geniş ormanlara bağlanacağını belirten Şekercioğlu, "Bu yaban hayatı koridoru Türkiye'de bir ilk ve şimdiye kadar yapılmış en büyük aktif doğa koruma projesi" dedi.

Şekercioğlu, Türkiye'de ilk kez verici takarak takip ettikleri kurtların, Sarıkamış Milli Parkı sadece 230 kilometre kare olmasına rağmen, üç ayda 3 bin kilometrekare yer kat ettiğine dikkati çekerek, "Alanın ne kadar yetersiz olduğunu görebiliyoruz. Bu 240 kilometre karelik koridor sayesinde bu canlıların korunan yaşam alanı iki katına çıkacak. Bölgedeki bozayı, vaşak, kurt, yaban kedisi gibi canlılar daha geniş ormanlara ulaşabilecekler" dedi. 

Böylece bu canlıların soylarının tükenmesinin de önüne geçilebileceğini vurgulayan Şekercioğlu, şöyle devam etti:

"Özellikle bu koridor nesli tükenen Kafkas ve Avrupa vaşağı, yaban kedisi, kurt ve bozayı gibi canlılar için çok önemli. Ayrıca, 'bölgede leopar var' diyemem ama son 10 yılda Kars, Ardahan, Iğdır gibi illere komşu olan ülkelerde leopar tespit edilmiş. Bizim de ümidimiz, leoparın Kuzeydoğu Anadolu'da da kesin şekilde tespit edilmesi ve popülasyonlarının Kafkaslar'daki diğer popülasyonlara bağlaması. Yani, böyle tehlikede bir canlı için parçalanmış yaşam alanlarının birbirine koridorlarla bağlanması çok kritik.

Bölgede genel olarak büyük memelilerde de azalma var. Sarıkamış ormanında bu kadar yıldır çalışmamıza, on binlerce fotokapan fotoğrafı çekmemize rağmen sadece bir kere karacanın resmini çekebildik. Bölgede karacanın soyu neredeyse bitmiş durumda. Ulugeyikleri aynı şekilde daha fotokapanlarla tespit edemedik, tahmin ediyoruz ki soyu bölgede tükenmiş ya da tükenmek üzere. Bu açıdan bu tip koridor, özellikle karaca için, popülasyonunun daha yüksek olduğu Kafkaslar'dan, Doğu Karadeniz ormanlarından bölgeye bir takviye nüfusun gelmesini sağlayabilir."

Bozayı, vaşak, kurt, yaban kedisi gibi canlıların ufak kalan ormanda yiyecek bulamadıkları için köylere indiğini ve evcil hayvanlara dadanabildiğini hatırlatan Şekercioğlu, koridorun bu canlıların daha geniş ormanlara ulaşmasını sağlayarak, bölgedeki yırtıcı-insan çatışmasını da azaltacağını söyledi.

Şekercioğlu, bölgede kaçak avın durdurulmasını, başarılı üretim çiftlikleri bulunan Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın da Sarıkamış ormanlarındaki karaca ve geyik nüfusunun artması için çalışma yapmasını ümit ettiklerini belirterek, projeyle Kura Nehri havzasındaki Yalnızçam ve Allahüekber Dağları'nın sırt bölgelerinin de erozyondan korunacağını dile getirdi.

Şekercioğlu, projelerine gerek ABD gerekse dünyadaki bilim çevrelerinden çok olumlu tepkiler ve bilimsel destekler aldıklarını da söyledi.

Yaban hayatı koridoru konusunda dünyadaki en önemli uzman olarak bilinen Kuzey Arizona Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Paul Beier'ın, bu projeye büyük ilgi göstererek, şu an ücretsiz danışmanlık yaptığını belirten Şekercioğlu, projeyi Beier ile ABD Bilim Vakfı'na sunduklarını ve National Geographic'in projeyi büyük heyecanla karşılandığını dile getirdi.

National Geographic dergisinin, kendisini "yılın kaşifi" seçmesinin ardından yıllık yönetim kurulu toplantısını Türkiye'de yapmaya karar verdiğini anlatan Şekercioğlu, heyetin Türkiye ziyaretinin üç gününü de, başkanı olduğu KuzeyDoğa derneğinin misafiri olarak, araştırma yaptıkları Kars, Iğdır ve Ardahan'da geçireceklerini ve derneğin yaban hayatını ve doğayı koruma, yaban hayatı araştırma çalışmalarını yerinde göreceklerini bildirdi.

Projenin ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarında geniş şekilde yer aldığını, hatta bir İngiliz gazetecinin sırf koridorun haberini yapmak için bu yıl başında Kars'ı ziyaret ettiğini anlatan Şekercioğlu, "Türkiye'nin ilk yaban hayatı koridoru, ABD bilim çevrelerinde büyük heyecan yarattı. Yaban hayatı koridoru kavramı zaten dünyada son 10-20 yıldır gelişiyor. Birçok ülkede halen yaban hayatı koridoru yokken, Türkiye'de böyle bir koridorun olması çok güzel bulunuyor" dedi.

Şekercioğlu, proje ilerledikçe yabancı bilim çevreleri ve medyanın ilgisinin daha da artacağını, KuzeyDoğa derneğinin bilimsel araştırmalarına katılmak için bölgeye 21 ülkeden gönüllünün geldiğini kaydetti.

Türkiye'nin dünya çapında önemli biyoçeşitliliği konusunda ABD'de Nature Turkiye Foundation isimli kar amacı gütmeyen dernek kurduğunu ifade eden Şekercioğlu, Türkiye'de daha farklı alanlarda da çalışmak istediklerini ama gönüllü olarak yaptıkları bu işte bütçe ve personel sıkıntısı yaşadıklarını da dile getirdi.
  
Öte yandan, Yale Üniversitesi'nin yeni yayımlanan dünya çevre performansı endeksinde, Türkiye'nin biyoçeşitlilik ve doğal alanları koruma alt kategorisinde 132 ülke arasında 121. olduğunu belirten Şekercioğlu, "Bu bize yakışmıyor" diyerek, şöyle devam etti:

"Bizimle aynı gruptaki ülkeler, Eritre, Sudan, Suriye, Angola, Ruanda, Moldova, olacak şey değil. İlk 10'da ise İngiltere, İsveç, Kosta Rika, Lüksemburg, Finlandiya var. Bakarsanız, herkesin yaşamak istediği ülkeler aynı zamanda da dünya çevre performansında ilk 10'daki ülkeler, en sondaki ülkeler ise birçok insanın yaşamak istemeyeceği ülkeler.

Türkiye gibi dünyada ilk 10'a oynayan, hızla gelişen, önemi artan ve dünya lideri olan bir ülke olarak, çevre korumada ilk 100'e bile girememek, en dipteki yüzde 8'de, iç savaş geçirmiş Afrika ülkelerinin arasında yer almak çok ayıp. O yüzden gerek devletimiz, gerekse ABD'de ya da Türkiye'de hayır işlerine destek veren vatandaşlarımızın artık çevre ve doğa koruma ve biyoçeşitliliğe de hakettiği desteği vermesi lazım. Bu hepimizin mutluluğu için geçerli. Artık devletimizin ve vatandaşlarımızın, hepimizin mutluluğu için doğayı korumaya gereken desteği vermesi lazım."

Öte yandan Şekercioğlu'nun çalışmaları ABD'deki Türk toplumunun da takdirini topluyor. Şekercioğlu, akademik ve kişisel başarılarından dolayı ABD'deki Türk çatı kuruluşu Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) tarafından "Star Turk" (Yıldız Türk) seçildi.

Sayfa Yükleniyor...