Ağaçtaki akrobat

Dünyada sadece Trakya'da birkaç alanda yaşadığı bilinen yer yediuyuru, daralan yaşam alanları korunmazsa yok olacak. National Geographic Türkiye'den...

Ağaçtaki akrobat

Belki de hayatımda bir kez görebileceğim bir sahneyi, arazide birlikte çalıştığım eşim Halim Diker ile yaşadım. Canlı yakalama kapanlarımızı kurmuş kampa dönüyorduk. Hava kararmıştı. Duyduğumuz bir hışırtıya el fenerlerimizi çevirdik. Bir ağaçta öylece bize bakıyordu. O an zaman durmuştu. Hareketsiz kaldığımız birkaç saniye sadece kalbimin atışını duydum. Neden sonra büyük bir çeviklikle incecik dallara atlayıp gözden kaybolduğunda ikimiz de kendimize aynı soruyu soruyorduk: "Hayal mi görüyorduk, yoksa gerçek miydi?"

Doğada gezinirken bir kemirgen türü görmüş olmanın bu denli heyecan yaratmış olması bazılarınıza garip gelebilir. Ama biz onu yıllardır arıyorduk ve bunun tek nedeni ne onun şirinliği ne de az rastlanır olmasıydı. Yer yediuyuru (Myomimus roachi), tüm dünyada yok olmak üzere. Eğer çabalarımız sonuç vermezse çocuklarımız onu görme şansını tamamen yitirebilirler.

Onları ilk görüşte bir fareye benzetmeniz mümkün. Çünkü diğer yediuyurların kuyrukları sincabınkini andırırken, yer yediuyurunun kuyruğu fareninkine benzer ve bu yüzden bazıları onu "fare kuyruklu yediuyur" diye de adlandırır. Kemiricilerin içinde en özel gruplardan biri olan yer yediuyuruna, bu adın verilmiş olmasının nedeni, yeraltında yaşlı ağaçların köklerinde yaptıkları yuvalarda uzun süreli kış uykusuna yatıyor olmaları. Bazı yediuyur türleri yılın yarısından fazlasını kış uykusunda geçirebiliyor. Bu süre, yaşadıkları iklime göre, dört aydan dokuz aya kadar değişiyor.

Yer yediuyuru toprak altında açtığı yuvalarda yaşıyor ama o aynı zamanda ağaçlara tırmanmakta çok usta bir akrobat. Bir zamanlar Trakya ve Ege'de yaygın bir türken, yaşam alanlarının bozulması nedeniyle dünyada sadece Edirne ve Trakya'nın birkaç yerindeki çok dar alanlarda küçük popülasyonlar halinde yaşamını sürdürebiliyor. Doğada çok az bireyin kalması ve yaşam alanlarının da belirlenmesinin güç olması nedeniyle, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan bu nadir tür hakkında çalışma yapan araştırmacıların sayısı da çok az.

İri siyah gözleri, yuvarlak kulakları, minik elleri, havayı koklayan titrek burunları ve yumuşacık kürkleriyle benim hayatıma girmesi ise akademik yaşamıma adım attığım yıllara rastlıyor. Hayalimde yaban kedilerini araştırmak varken, onların avlarından birinin dünyasını tanıyacaktım. Trakya Üniversitesi, Biyoloji Bölümü'nden tez danışmanı hocam Prof.Dr. Cengiz Kurtonur'un isteğiyle, yer yediuyurlarının üreme biyolojisini çalışmaya başladım. Edirne'deki bahçemizde, ağaçlar altına kurduğumuz kafeslerde yaşayan iki çift yer yediuyurunu izlemeye başladık. Ne yer ne içer, nasıl tepkiler verir, ne zaman uyur, ne zaman aktifleşir, ne zaman ürer, yavrularını nasıl dünyaya getirir, kaç yavru verir, bunlar hakkında hiçbir fikrimiz yoktu. Onları iki yıl boyunca gece gündüz gözleyerek bu sorulara yanıt bulmaya çalıştım.

Yer yediuyurlarının doğal yaşam alanları yaşlı meşe ormanları. Ancak bu ağacın mezarlıklar dışında yaşlı olanlarına artık pek rastlanmıyor. Bir zamanlar Trakya'yı kaplayan meşe ormanları tarım arazisi, yerleşim yeri açmak ve yakacak temini için kesildi. Ormanların tamamen yok edildiği yerlerde bu türün saklanacağı, yuva yapıp, beslenebileceği ağaçlar da yok. Bu nedenle yer yediuyurları, geriye kalan genç meşe ormanlarıyla tarım arazileri arasına sıkışmış meyvelik ve çalılıklarda yaşamını sürdürmek zorunda. Ama her küçük meşe ormanı ve çalılık yerde yer yediuyuru görmek mümkün değil. Yaşamlarını sürdürdükleri yerler artık birbirlerinden oldukça uzak ve bağlantıları da kesilmiş durumda. Giderek daralan bu alanların da yok edilmesi, dünyadan bir türün daha silinmesi anlamına geliyor.

Devamını National Geographic 'nin Kasım 2012 sayısında veya iPad Kasım 2012 edisyonunda okuyabilirsiniz.

Sayfa Yükleniyor...