Ahmet Türk'ten yeni anayasa çağrısı

DTP lideri Türk, "Askeri vesayet ve seçkinci yönetim anlayışı, bir türlü demokrasimizin yakasından düşmemektedir'' dedi.

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, ''Halkımızın iradesi olan yüce Meclisimizin kuruluş özünü ve ilk yıllarını sürekli olarak yeniden hatırlamak durumundayız'' dedi.

Türk, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, 89 yıl önce bugün TBMM'nin, çoğulcu temsiliyet ilkesi temelinde kurulduğunu söyledi. Bütün kimliklerin ve kültürlerin, temsilde ifadesini buldukları bir ulusal Meclis oluşturulduğunu kaydeden Türk, ülkede yaşayan tüm halkların oluşturduğu demokratik bir ulusal varlık kurmanın amaçlandığını anlattı.

Birinci Meclisin kabul ettiği 1921 Anayasası'nda ademi merkeziyetçiliğin temel prensip olarak yer aldığını kaydeden Türk, Atatürk'ün, 16 Ocak 1923'te İzmit'te söylediği öne sürülen bazı ifadeleri okudu. Bu yaklaşımın, kuruluş döneminin demokratik zihniyetiyle açıklanabileceğini ifade eden Türk, şöyle konuştu:

''Öyle ki 89 yıl önceki demokratik sistemimizle karşılaştırdığımızda, bugün yaşadığımız ortam çok daha geride seyretmektedir. O dönemin demokrasi ve özgürlük anlayışı, maalesef aradan 89 yıl geçmesine rağmen, günümüzden çok daha ilerideydi. Bu bakımdan, yıldönümünü kutlamakta olduğumuz, halkımızın iradesi olan yüce Meclisimizin kuruluş özünü ve ilk yıllarını sürekli olarak yeniden hatırlamak durumundayız. Bilinmelidir ki o demokratik ruha, o her farklılığın bir zenginlik olarak tanınıp garanti altına alındığı zihniyete, yeniden dönme uğraşı içerisinde olmazsak eğer, devraldığımız mirasa karşı büyük bir gaflet ve kötü niyet içinde oluruz.''

Türk, yeni bir Anayasa ile katılımcı demokratik sistemini oturtmuş bir 'de, ne Kürt sorunu ne düşünce ve inanç sorunu ne de gelir adaletsizliği sorunu kalacağını söyledi.

Birinci Meclisten devralınan demokratik parlamenter sistemin, gidişatının iç açıcı olmadığını öne süren Türk, ''1924 Anayasası ile kuruluşundaki demokratik ruhun tam zıttı olan otoriter ve merkeziyetçi bir sisteme dönüşen Cumhuriyetimiz, hala demokratikleşeceği günlerin sancılarını çekmektedir. Askeri vesayet ve seçkinci yönetim anlayışı, bir türlü demokrasimizin yakasından düşmemektedir'' diye konuştu.

Gelişmiş ülkelerin demokrasilerini güçlendirmek için çaba sarf ettiğini ifade eden Türk, şöyle devam etti:

''Türkiye'de siyaset alanı-parlamenter demokrasi, pragmatist hedeflerinin peşine düşmüş bir şekilde, inisiyatif almaktan ve demokrasi lehine müdahalede bulunmaktan son derece aciz görünüyor. 23. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinin içinden geçtiği en büyük sınav budur. Bu sınavı, siyaset alanını güçlendirerek geçmek zorundayız. Bu yıldönümüne layık olmanın en büyük sorumluluğunun, bu olduğu inancındayım.''

Kürt sorunu, inanç ve ifade özgürlüğü sorunlarının bu dönemde çözülmesi gerektiğini anlatan Türk, ''Kanla bastırmayla gözyaşıyla hiçbir sorunun çözülemediği, geçmiş acılı deneyimlerimizle yeteri kadar açığa çıkmıştır'' dedi.

Yeni bir Anayasadan başlayarak, sorunların demokrasi içinde çözülmesi gerektiğini kaydeden Türk, bunun bir tercih değil, geçmişin mirasına sadakat anlamında bir tarihi zorunluluk olduğunu söyledi.

Türk, sözlerini şöyle tamamladı: ''Takdir edersiniz ki çocuklarımıza, demokratik ve özgür bir ülke oluşturmanın yolu, onları hapislere tıkamaktan ve olur olmaz cezalar vermekten geçmez. Hiçbir demokraside olmayan bir çocuk bayramına sahip olmamıza rağmen, çocuklarımıza reva gördüğümüz uygulamalar, ne durumda olduğumuzun en açık ifadesidir. Partiler üstü bir anlayışla bu sorunları çözeceğimiz, seçkinci devleti demokratik çoğulcu bir cumhuriyete dönüştüreceğimiz umudunu koruyorum.''

Sayfa Yükleniyor...