Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idam edilişlerinin yıl dönümü dolayısıyla anıt mezarlarını ziyaret etti.
Törende Başbakan Erdoğan ve Menderes ailesi mozoleye çelenk koydu. Çelengin ''Demokrasi şehitleri'' adına konulduğu anonsu yapıldı.
Kur'an-ı Kerim'in okunduğu törende, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başmüzakereci Egemen Bağış, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Sadullah Ergin de hazır bulundu.
Başbakan Erdoğan, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Menderes'in hayatı kadar ölümü de siyasi tarihe kazındı. ''Yeter söz milletindir'' haykırışı, Demokrat Parti ile horlanan, dışlanan, küçümsenen milyonları iktidara taşıdı. Sessiz kalabalıklar, sahipsiz kitleler, Menderes hareketi ile milli egemenliği hissetti ve söz sahibi oldu.
Bundan tam 49 sene önce 17 Eylül gününün, öğle saatlerinde İmralı Adası'nda kurulan dar ağacında hayatı sona eren rahmetli Menderes, çok doğru isabetli bir ifadeyle, demokrasi şehididir. Kendisinden bir önceki gece darağaçlarında hayatları sönen Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan gibi Adnan Menderes de bizleri hüzne boğan bir sonla bu dünyaya veda ederken, milletimizin gönlündeki ebedi yerini almıştır. Menderes ve arkadaşları bu ülkeye bu millete yaptıkları hizmetin bedeli olarak, son nefeslerini vermişlerdir. Bizim inancımız Allah için, ülkesine, milletine hizmet yolunda ölenleri, öldürülenleri şehit olarak kabul eder. Menderes'in, Zorlu'nun, Polatkan'ın şehadeti, onlar ve aileleri için bir utanç değildir, büyük bir gurur kaynağıdır.
Türk milleti, onlarca yıldır bu aziz insanları hürmetle, şükranla hayır duaları ile anmaktadır. Onları idama gönderenler ise hiçbir dönemde bu cinayetin vebalinden, bu utançtan kurtulamamışlardır. Türk milleti kendi iradesiyle göreve getirdiği bu masum insanların katledilmesini her zaman lanetle anmıştır.
Referandumda ortaya çıkan irade, bir kez daha darbeci anlayışa, vesayetçi anlayışa gereken cevabı haykırdı. Ülke ve millet olarak bir daha böyle acılar yaşamamamız en büyük dileğimizdir. Tesellimiz ise yarım asırdır dinmeyen bu acının boşa gitmemiş olmasıdır. Menderes ve arkadaşlarının yaktıkları demokrasi meşalesi elden ele her geçen gün daha yükseğe taşınmış ve nihayet bugün bizlere kadar ulaşmıştır.
Milletle birlikte yürüyen herkes milletin düşmanlarına tokat vurmaktadır. Menderes'in 'Yeter söz milletin' şiarını sürdürüyoruz.
Türkiye kirli oyunlara maruz kaldı ama o oyunları bozduk."
ZİHNİYET BENZERLİĞİ VAR MI?
Sabah Gazetesi Yazarı Nazlı Ilıcak ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurşen Mazıcı Erdoğan'ın mesajlarını NTV yayınında değerlendirdi.
Ilıcak şunları söyledi: "Menderes-Özal çizgisinden hep söz ediliyor. DYP'nin marjinalleşmesi, Anavatan Partisi'nin ortadan kalkmasıyla boşluk belirdi. AK Parti Demokrat Parti'nin aynısı diyemeyiz. Görüntü ve kadro itibariyle bunu söylemek mümkün değil. AK Parti'nin de Demokrat Parti'nin çıkışına bağlı bir söylemi kullanması ister istemez bu çizgiye oturabilir diye düşündürüyor. Bu çizgiye oturabilirse ülkemiz açısından çok faydalı olur. Şu anda aynı tabana oturduğunu söylemek zor. Çünkü Demokrat Parti kitlesi ikiye ayrılmış. Celal Bayar'ın torunları, Aydın Menderes Ak Parti'ye sempatiyle bakarken, Namık Gedik'in çocukları da tam tersine katı laikçi çizgiden kuşkuyla bakıyor. Tabana bakınca AK Parti nasıl büyüdü? Tabii ki bu kişilerin çocuklarına dayanarak büyüdü. Milli Görüş çizgisinden AK Parti dönüşürken bir yerlerden beslendi. Beslendiği bir yerler DP zihniyetine çok yakın yerler. Ama kadro farklı. O zaman bu kadroda çok farklı bir açılım meydana gelmesi lazım. Zihniyette bir buluşma olabilir. "
Mazıcı ise zihniyette benzerlik konusuna katılmadığını belirterek, "1946-52 arasına bakınca Demokrat Parti CHP'den bile daha laik. O dönem Nadir Nadi bile DP'yi desteklemiştir. Tüm aydınlar, akademisyenler desteklemiştir. Ayrıca 10 yıllık iktidarı boyunca DP dini bir siyasal araç olarak kullanmıştır. Bunları yapmış olmakla birlikte birey olarak gerek Menderes, gerekse Bayar laiklik açısından CHP'den daha geride kalır değildir. İki sağ parti ANAP ile Doğru Yol zayıflayınca AK Parti'nin içindeki belli bir oy potansiyeli liberal sağı temsil eder. Ama Tayyip Erdoğan temsil eder mi derseniz, kesinlikle Menderes'i o gruba oturtmam. AK Parti ve Adnan Menderes'in zihniyet açısından bir buluşma durumu yok" dedi.
- Etiketler :
- Haberler
