AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal'dan Adile Naşit açıklaması

NTV yayınında konuşan AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, eski Türkiye'yi anlatırken Adile Naşit üzerinden verdiği örneğin çarpıtıldığını, durumun kasıtlı yapıldığını belirtti. Ünal, ''Benim kalkıp Adile Naşit'e bir şey söylemem mümkün mü? Anlattığım şey orada şu, o günün Türkiyesi, onu söylüyorum. Orada Adile Naşit'i bir belirteç olarak kullanıyorum'' dedi.

AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal'dan Adile Naşit açıklaması

NTV canlı yayınına Kahramanmaraş'tan katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Özgür Akbaş'ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

AK Parti Sözcüsü Ünal, AK Parti'nin seçim kampanyası yapmadığını, sürekli halkla iç içe olduklarını belirterek, seçim sürecinde halkla ilişkilerini daha da yoğunlaştırıp milletin onayını almaya çalıştıklarını söyledi.

Kahramanmaraş'ın yanı sıra tüm illerde sürecin iyi bir şekilde ilerlediğini ve seçmenin teveccühünü hissettiklerini anlatan Ünal, muhalefetin cumhurbaşkanı adaylarını eleştirdi.

CHP'de Muharrem İnce'nin, 8 seçim kaybeden genel başkanı tarafından parti içi muhalefeti tasfiye etmek ve muhtemel yenilgiyi de yüklenmek üzere aday gösterildiğini savunan Ünal, ana muhalefet partisinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ziyade parti içi hesaplaşmanın görüldüğünü anlattı.

Aynı şeyin Meral Akşener için de geçerli olduğunu aktaran Ünal, "Ülke acemi siyasetçiye bırakılmaz. Bu bilinç kamuoyunda var. 16 yıllık çalışmanın yeni sistemle daha iyiye götürülmesi için hem Recep Tayyip Erdoğan hem de AK Parti'ye dönük ciddi bir teveccüh görüyoruz" diye konuştu.

OHAL SÜRECİ

Mahir Ünal, soru üzerine OHAL sürecinin 24 Haziran seçimlerinden sonra değerlendirilmeye alınacağını ifade etti.

OHAL'in 15 Temmuz sonrası ortaya çıkan, FETÖ'nün gerçek yüzünü göstermesiyle birlikte yaraların sarılması, aynı zamanda dört terör örgütünün 'ye yönelik saldırısı ve sınır güvenliğini sağlamak için verilen mücadele kapsamında çıkarıldığını belirten Ünal, şunları kaydetti:

"Özellikle DEAŞ ve PKK'nın bombalı saldırılarına ilişkin devletin etkin ve hızlı hareket edebilmesine yönelik aldığı bir karardı. Meclisin aldığı, sonradan uzattığı bir süreçten bahsediyoruz. Keyfi bir şekilde başlatılan süreçten bahsetmiyoruz. Şimdi 24 Haziran'ın bir önemi var, 15 Temmuz'u sonsuza kadar bitirebilecek bir süreç. Yeni yönetim modeline geçiş anlamına geliyor. Soğuk savaş dönemine göre dizayn edilmiş bir sistemin değişmesi anlamına geliyor. Yeni dönem, yeni şartlar, yeni imkanlar, 'nin önünde yeni ufukların açılacağı bir dönem. İnşallah yeni dönemde OHAL yeniden değerlendirilecektir."

FETÖ YARGILAMALARI

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ünal, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan yargılamalara da değindi.

"FETÖ'yle mücadele devam ediyor, yargılamalar devam ediyor. Bu yıl sonuna kadar FETÖ yargılamalarının sonuçlanmasını bekliyoruz" diyen Ünal, bu örgütün topluma çok ciddi travmalar yaşattığını söyledi.

Mahir Ünal, 24 Haziran seçimlerinin ardından uygulanmaya başlayacak yeni başkanlık sistemine de işaret ederek, bunun Türkiye'de değişim kapısını aralayacağını anlattı.

Bundan sonraki bütün değişimlerin millet eliyle garanti altına alınacağını vurgulayan Ünal, "Yani 24 Haziran'da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle eskiye dair, vesayet sistemine dair ne varsa bunların hepsinin temizlendiği, demokrasiyle aşabilecek güce ve sisteme kavuştuğu bir dönem başlıyor. Demokratik, siyasal kültür kendi sorunlarını çözebildiği oranda gelişir ve gerçekleşir. Şimdi bundan sonra 'şu olur, bu olur' ne olacaksa toplumun kendi sorunlarını çözme becerisi, demokrasinin kendi krizlerini çözme becerisiyle olacak" dedi.

CUMHUR İTTİFAKI

24 Haziran seçimleriyle ilgili kara propagandanın da yapıldığına dikkati çeken Ünal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanlığı ittifakını kaybedeceklerini anladıklarından Meclis ittifakına girdiler. Görüyorum ki daha çok Meclis odaklı bir süreç yürütüyorlar. Bu da siyaset kurumunun güçlenmesidir. Şu anda kamuoyu araştırmalarında evet, AK Parti'nin oyu 2014'te de daha öncesinde de Recep Tayyip Erdoğan'ın oyunun 4 puan altındaydı. Bugün de 4-6 puan altında, değişen bir şey yok. Yani AK Parti yüzde 46 bazında gözüküyor. AK Parti'nin bu yüzde 46 oyla 300'ün üzerinde milletvekili aldığını görüyoruz. HDP barajı geçse bile AK Parti 320'nin üzerinde milletvekilini alıyor. Cumhur İttifakı'na baktığımızda bu sayı daha da artıyor. Herhangi bir sorun gözükmüyor. 'Meclis üzerinde sabote edelim' diyenler var, bunun sadece düşünce olduğunu unutmayalım."

''ORADA ADİLE NAŞİT'İ BİR BELİRTEÇ OLARAK KULLANIYORUM''

AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, ''Adile Naşit'in ninni okuduğu Türkiye sizin için çok güzel olabilir ama bizim için tam bir bir kabustu" sözlerine de açıklık getirdi.

Ünal, eski Türkiye'yi anlatırken Adile Naşit üzerinden verdiği örneğin çarpıtıldığını, durumun kasıtlı yapıldığını belirterek, "Sanatın büyüleyici gücüyle o dönemin Türkiyesi'nde acılarımızdan onların umut veren gülüşlerine sığındık. Biz kendimizi Cem Karaca'nın şarkısındaki tamirci çırağı gibi hissederdik. Şimdi benim kalkıp Adile Naşit'e bir şey söylemem, 'Kuzucuklarım' diyen o kuşatıcı sevgisiyle gözünün için gülen Adile Naşit'e bir şey söylemem mümkün mü? Anlattığım şey orada şu, o günün Türkiyesi, onu söylüyorum. Orada Adile Naşit'i bir belirteç olarak kullanıyorum. Bunu alıp son derece düşmanca, nefretle, sanki ona bir şey söylemişim gibi lanse ettiler. Bu bir yanlış anlaşılma değil, açıkça kasıtlı yapılan bir şeydir" diye konuştu.

Ünal, Cumhur İttifakı'nda herhangi bir sorunun olmadığını, hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hem de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bu konuda ciddi hassasiyet gösterdiğini vurgulayarak, ittifakın milleti temsil ettiğini bildirdi.

KUZEY IRAK'TA YÜRÜTÜLEN OPERASYON

Terörü yuvasında bitirmek için Türkiye'nin son iki yılda ciddi kararlar aldığını ve bunu uygulamaya geçirdiğini aktaran Ünal, terörü bitirmeye kararlı olduklarını kaydetti.

Ünal, Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığına işaret ederek, şunları söyledi:

"Sürekli diyorum ki bir kerede milletin ağzıyla konuşun. Erdoğan'a düşmansınız anladım, kin kusuyorsunuz anladım. Bazen, FETÖ, bazen PKK ağzıyla konuşuyorsunuz anladım. Bir diplomasi, bir askeri ve bir siyasi başarı olan Türkiye'nin, terörü kaynağında kurutmak için verdiği mücadeleyi itibarsızlaştırmak için neden bu kadar çaba harcıyorsunuz. Türkiye, sınır güvenliğini oluşturmak ve iç güvenliğini sağlamak için doğal olarak El-Bab’dan Afrin’e, öbür taraftan Kuzey Irak’ta 30 kilometre içeri giriyor, ne için yapıyor bunu? Sınır güvenliği için yapıyor. Peki bir siyasetçiye burada düşen görev nedir. Öncelikle sorumluluk almaktır. 'Seçimlere 16 gün kala Kandil'e operasyon mu yapılır' diyorlar. Bu operasyonlar Mart ayında başladı. Şu ana kadar Kuzey Irak'ta 30 kilometre içeriye girildi ve Kandil'e 24 kilometre mesafe kaldı ve birçok PKK kampı yerle bir edildi. Burada hem İran hem de Irak ile ciddi bir diplomasi sürdürüyoruz. Masada olmanız için sahada mutlaka olmanız gerekiyor. Ben tüm bunları eleştirenleri milletin ağzıyla konuşmaya devam ediyorum."

BEDELLİ ASKERLİK

Bedelli askerlik konusunun son dönemde sıkça gündeme geldiğini aktaran Ünal, şöyle devam etti:

"Başbakanımız bakış açısının müspet olduğunu söyledi ama 'gündemimizde var' demedi, 'seçimden sonra değerlendirilir' dedi. Ben de aynı şekilde yeni hükümet sistemi geldiğinde değerlendirilir dedim. Sayın Cumhurbaşkanı, 'zamanı geldiğinde buna bakarız' dedi. Şunu göz ardı edemeyiz, bunun için ne oluşması gerekiyor. Bakın 5,5 milyon gencimiz var bu konuda, onların talepleri var. Bunların hepsi bir değerlendirme, bir istişare edilir. Şimdi siz Kandil'e dönük büyük bir operasyon planlarken ve terör kaynağından kurutmak için bir mücadele yürütürken, örnek olarak söylüyorum, ne yapmazsınız içeride, bir bedelli düzenlenmesi yapmazsınız. Seçimden sonra dememizin sebebi şu, inşallah bu Kuzey Irak'ta, Kuzey Suriye'de terörü kaynağında kurutmaya dönük çalışmalarımız belli bir aşamaya gelir ve bu konuda bir rahatlık oluşur, ondan sonra tabii ki bedelli askerlik gündemimize alınır, değerlendirilir. Çünkü siyasetin görevi, toplumun ihtiyaçlarını ve taleplerini dikkate almak ve çözmektir. O yüzden bedelli bekleyen arkadaşlarımız şundan emin olsunlar, bu konu siyasetin gündemindedir ve bu sorunun çözümü için siyaset üzerine düşen görevi yerine getirecektir."

Sayfa Yükleniyor...