AK Parti Sözcüsü Ünal: Açıklanacak belgeler gündemimizde yer almayacak

AK Parti Sözcüsü Ünal, CHP tarafından açıklanacak belgelere ilişkin, "Bundan sonra gündemimizde yer almayacak" ifadelerini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Ünal: Açıklanacak belgeler gündemimizde yer almayacak

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünal, parti genel merkezinde MYK toplantısı devam ederken açıklamada bulunarak, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sunumunun akabinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu ve Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın MYK'ya kamuoyunda taşeron yasası olarak bilinen sunumlarının gerçekleştirildiğini bildiren Ünal, çalışmaya son rötuşların yapıldığını aktardı.

Bu yasanın bir an önce çıkmasını bekleyen vatandaşların bir hafta içerisinde çok güzel haberler alacağını vurgulayan Ünal, bugünkü MYK sonrasında gerekli çalışmaların başlatılacağını, toplantıda çalışmaya son halinin verildiğini belirtti.

UYUM YASALARI

Ünal, uyum yasaları konusunda cuma günü bir toplantı gerçekleştirildiğini, bugün uyum yasaları konusundaki çalışmanın toplantının gündeminde bulunduğunu kaydetti.

Uyum yasaları çalışmasının devam eden bir kısım başlıkları hakkında bilgi veren Ünal, şöyle devam etti:

"6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu uyum çalışması üzerine bir düzenleme ve çalışmanın içeriği, niteliği, teknik olarak nasıl yapılması gerektiği konusunda karşılıklı istişareler yapıldı. Cumhurbaşkanlığının herhangi bir nedenle boşalması halinde seçilecek cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar hangi süreçlerin işlemesi gerekiyor, o konuda gerekli değerlendirmeler yapıldı. Aynı anda cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği adaylığının bağdaşırlığı konusu tartışıldı. Cumhurbaşkanının varsa partisiyle ve grubuyla ilişkileri üzerine çalışmalar yürütüldü. 2010 referandumunda gündeme getirdiğimiz, 26 maddelik pakette yasalaşmayan, siyasi partilerin kapatılmasını imkansız hale getiren, siyasi partileri kapatmak yerine, suç işleyen kişilerin cezalandırılması konusunda bir düzenleme üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Uyum komisyonu çalışmalarının bugünkü MYK'ya sunumları bu çerçevede gerçekleşti."

BBP BAŞKANI DESTİCİ'NİN ZİYARETİ

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaretine ilişkin Ünal, bu görüşmede üç konu üzerinde durulduğunu aktardı.

Ünal, ziyarette BBP yetkililerinin milli ve manevi meselelerdeki duruşunu paylaştığını ve bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tam destek olduklarını, seçilmiş hükümetin yanında yer aldıklarını ifade ettiklerini vurguladı.

BBP'nin şu anda devam eden uyum yasası çalışmalarına ilişkin önerileri olduğunu kaydeden Ünal, bu önerilerini ve tekliflerini sunduklarını belirtti.

"DOĞAL İTTİFAKIN TEKNİK OLARAK KONUŞULMASI GÜNDEMDE DEĞİL"

Uyum Yasaları Komisyonu'nun kademeli bir çalışma yürüttüğünü ifade eden Ünal, dört husus üzerinde bir çalışma gerçekleştirildiğini ve belli bir mesafe katedildiğini bildirdi.

AK Parti'nin kendi siyasetini, duruşunu belirlemede kamuoyundaki tartışmaların faydalı olduğunu anlatan Ünal, "Toplantıda karşılıklı olarak dörder kişilik gruplarla, hem AK Parti'den dört genel başkan yardımcısı hem de BBP'den beş genel başkan yardımcısı görüşmede hazır bulundular. Sayın Destici bu konudaki önerilerini rapor ve dosyalar halinde bize sundu. Biz bunları alıp, değerlendirip karşılıklı olarak, genel sekreterler düzeyinde öncelikli olarak görüşmeler gerçekleştirilecek." diye konuştu.

Ünal, seçim ittifakı konusuna ilişkin, "Doğal ittifaklar, kaçınılmaz olarak teknik çerçevesi belirlenmiş ve prosedürleri belirlenmiş süreçlere bizi taşıyor. Özellikle 15 Temmuz sonrası 'de milli, yerli ve kendi değerlerine bağlı, tam bağımsız 'yi savunan unsurlar bu konuda tek tek düşüncelerini, görüşlerini açıklayarak, nihayetinde toplumsal, doğal olan bu süreci, siyasal, seçimlere dönük olan teknik bir sürece evirecektir bu kaçınılmaz olarak. Bu doğal ittifakın teknik olarak konuşulması, şu anda henüz daha gündemde değil." değerlendirmesinde bulundu.

Bu ittifakın karşılıklı görüş alışverişleri, tarafların kamuoyunda tartışılmasına dönük demeçleri ve ifadelerinin bir süre sonra tarafların yetkili kurullarının görüştüğü süreçlere dönüşeceğini açıklayan Ünal, bunun henüz siyasi partilerin kurullarının teknik olarak görüştüğü süreçlere dönüşmediğini kaydetti.

Bir basın mensubunun "Bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile BBP Genel Başkanı Mustafa Destici arısında bir görüşme oldu. Başka siyasi partilerin genel başkanları ile görüşmeler devam edecek mi?" sorusu üzerine Ünal, diğer siyasi partilerin genel başkanlarının şu an için herhangi bir görüşme talebinin söz konusu olmadığını belirtti.

Ünal, seçim barajıyla ilgili çalışmalara konusundaki bir soru üzerine, Uyum Komisyonu çalışmalarında Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Yasası'nın da gündemlerinde bulunduğunu belirtti.

Kamuoyunun gündemine 2012'de sundukları ve tartışılmasını istedikleri üç seçenekli tekliflerinin olduğunu anımsatan Ünal, "Daraltılmış bölge, beşli sistem, dar bölge ve mevcut sistemin iyileştirmesi diye o zaman kamuoyuna sunmuştuk. Şu anda daha çok üzerinde çalıştığımız daraltılmış dörtlü ya da beşli sistem ve dar bölge sistemi. Seçim Kanunu çalışılırken, baraj konusu da tabi bu çalışmaların ve tartışmaların içerisinde gündeme geliyor ama biz şu anda kamuoyuyla nihai bir karar paylaşacak durumda değiliz." ifadelerini kullandı.

"Toplantıda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'cumhur ittifakı' gündeme geldi mi?" sorusuna Ünal, "Bu konuda Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız daha önce düşüncesini ifade etmişti. Biz MHP ile sonuna kadar ittifak yapma konusunda, Türkiye'nin siyaset üstü konularının, Türkiye'nin milli meselelerinin söz konusu olduğu her noktada ittifak konusundaki temayülümüzü, düşüncemizi zaten paylaştık o konuda." yanıtını verdi.

TOPLANTIDA, TALAL SİLO'NUN AÇIKLAMALARI DA DEĞERLENDİRİLDİ

Ünal, toplantıda PYD ve DAEŞ ittifakının Rakka'da deşifre olması ile SDG Sözcüsü Talal Silo'nun yaptığı açıklamaları üzerinde durduklarını aktardı.

"Bu iki şey bölgede hangi oyunların oynandığını, bölgede 'DEAŞ ile mücadele' adı altında aslında ne yapılmak istendiğini deşifre etmesi açısından son derece dikkate değer." diyen Ünal, şöyle konuştu:

"Bence bu noktada birilerinin ısrarla 'cambaza bak' stratejisiyle Newyork'ta devam eden bir dava üzerinden ısrarla oluşturmak istediği tartışmaların bu iki temel stratejik konuyu göz ardı etmemesi gerektiği de dikkatlere sunuldu. Çünkü aslında uzunca bir zamandan beri bölgede oynanan oyunun bu iki olay adeta deşifresi mahiyetindeydi. Uzunca bir süre sistematik olarak içeride CHP ve HDP eliyle Türkiye'yi DEAŞ'ı desteklemekle suçlayanların aslında DEAŞ ile iş birliği yaptıkları ortaya çıktı. PYD ve YPG'yi bir terör örgütü olarak ısrarla görmeyen yine Cumhuriyet Halk Partisi'nin, 'PYD de partilerden bir partidir CHP ve HDP gibi' açıklamasının aslında Talal Silo tarafından nasıl çürütüldüğü ve PKK ile SDG'nin ilişkisi açık şekilde deşifre oldu."

"YAPILANLARIN NEYE VE HANGİ AMACA HİZMET ETTİĞİ SON DERECE AÇIK"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun katıldığı bir programda, "Biz stratejimizi başarılı bir şekilde uyguladık. Şimdi stratejimizin ikinci adımındayız." ifadesini kullandığını aktaran Ünal, şöyle devam etti:

"Stratejilerinin ikinci adımını da hem grup başkanvekilleri hem parti sözcüleri açıkladı. Yine salı günü birtakım belgeler açıklayacağız.' tarzında bir ifade kullandılar. Şunu söylemek istiyorum. Burada AK Parti iktidarı, AK Parti siyaseti bir devlet yönetme sorumluluğunu üzerine almış ve devletin yönetimi, iktidarın sorumlulukları, Türkiye'nin öncelikleri, Türkiye'nin sınır güvenliğinden Türkiye'nin hava savunma sisteminin kurulmasına, ekonomisinden taşeron yasasını bekleyen vatandaşımıza kadar Türkiye'nin önemli öncelikleri varken ısrarla Cumhuriyet Halk Partisi bir stratejiyle Türkiye'nin gündemini, siyasetin gündemini adeta yalanlarla, iftiralarla, ithamlarla rehin almaktadır. Bu yapılanların neye ve hangi amaca hizmet ettiği son derece açıktır. Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi'nin açıklayacağı belgelerin hiçbir şekilde bizim siyasetimizde yer almayacağını ve bu son olayda olduğu gibi alay-ı vala ile 'açıkladık', 'açıklıyoruz' dediler. Salı ortaya attıkları iddialarla ilgisi olmayan, ortaya artıkları iddiayı ispat eder nitelikte olmayan bazı belgeler paylaştılar. Bizde dedik ki bu belgelerin yeri mahkemedir. Anayasa 39, size ispat hakkı veriyor, siz birtakım hakaret ve iftiralarda bulundunuz, bundan dolayı sizin hakkınızda hakaret ve tazminat davası açıldı. İddialarınıza eğer bir ispat yeri arıyorsanız Anayasa size bu ispat hakkını veriyor, gidin bu belgeleri mahkemeye sunun dedik. Bugün bildiğim kadarıyla gittiler, belgeleri mahkemeye sundular. Eğer ellerinde belge varsa mahkemeler orada, savcılık orada, gitsinler ellerindeki belgeleri ilgili savcılığa sunsunlar. TBMM mahkeme değildir."

"TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNDE DAHA FAZLA YER ALMAMAYA DAVET EDİYORUZ"

Bir basın mensubunun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçen haftaki iddialarını devam ettireceği yönündeki açıklamalarını anımsatması üzerine Ünal, şunları kaydetti:

"Türk siyaseti birtakım iftiraların, ithamların, hakaretlerin havada uçuşacağı ve seviyenin bu kadar yerlere düşeceği bir siyaset biçimi değildir. Türkiye'nin daha acil bir gündemi var. Dolayısıyla ne siyasetin gündemini ne de Türkiye'nin gündemini Cumhuriyet Halk Partisi lütfen daha fazla bu tür iftiralarla, ithamlarla, hakaretlerle işgal etmesin. Bundan sonra da açıklayacağı belgelerle ilgili gitsinler mahkemeye başvursunlar. Stratejilerini biliyoruz. Stratejileri, her zaman olduğu gibi kafa karıştırmak, nefretten beslenmek, hakaret etmek ve kendi tabanlarını ve kendi pozisyonlarını tahkim etmek. Uluslararası alanda Türkiye'ye dönük oynanan oyunların içerideki maalesef kuklası ve oyuncağı durumunda kalmak. Bu hoş bir durum değil. Cumhuriyet Halk Partisi'ni bu tutumundan vazgeçmeye, vazgeçmeyecekse de artık bizim gündemimizde, Türkiye'nin gündeminde daha fazla yer almamaya davet ediyoruz."

Sayfa Yükleniyor...