Aktar: Sınır ve soykırım meseleleri çabuk çözülmez

Obama'nın ziyaretinin ardından Türkiye-Ermenistan sınırının yakın zamanda açılabileceği yönündeki yorumlar NTV'nin Yazı İşleri programında değerlendirildi.

Aktar: Sınır ve soykırım meseleleri çabuk çözülmez

NTV‘de Yazı İşleri programına konuk olan Vatan Gazetesi Yazarı Cengiz Aktar, Mirgün Cabas ve Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtladı.

Aktar, - Ermenistan sınırının yakın zamanda açılabileceği yönünde basında çıkan haberleri değerlendirdi. Aktar  “Ben bundan emin değilim. Dün akşam Başbakan Erdoğan ‘Biz dostumuz Azerbaycan’ı kızdırmayız’ dedi. Burada bir sıkıntı var. Zaten Ermenistan’la ilişkiler konusunda çıta çok yükseğe konulmuştu. Karabağ meselesi zaten söz konusu değil. Ermeniler bu konuyu kesinlikle konuşmak istemiyorlar.

Zaten bu konuyu Türkiye’nin konuşacak birikimi,  müktesebatı yok. Nihayet Dışişleri bunu anladı. Ermenistan’a ‘soykırım meselesini unutun, sınır açılsın, ticaret yapılsın’ deniyordu. Ondan da caymak zorunda kaldılar. Şimdi iş nerdeye geldi. Sınır açılacak, soykırım meselesinde komisyonlarla zevahir kurtarılacak. O komisyonlarda da ne olacak o da belli değil. Eğer bir şey olacaksa asgaride olacak. Erdoğan’da buna razı değil.

Sınırda Dağlık Karabağ’ın dışında kalan bölgeler konusunda Minsk grubunda zaten anlaşma olmuştu. Ermenistan bu kartı elinde tutuyor. Bu noktada ne Karabağ ne de soykırım sözcüğünün iki ülkenin dilinden düşürülmesi sorunlarının çözümü mümkün değil” dedi.

RUHBAN OKULU
ABD Başkanı Obama’nın Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasına yönelik sözleriyle ilgili soru üzerine Cengiz Aktar şu değerlendirmeyi yaptı: “Ne zaman ABD’li bir üst düzey yetkili bir Türk üst düzey yetkiliyle biraraya gelse ilk önce bu rahban okulu meselesi açılır. Dün Bakan Yazıcıoğlu ve Başbakan Erdoğan ‘bu konuda çalışma yok’ dediler. Oysa bu konuda dünya kadar çalışma var. Hatta tüm opsiyonlar belli. Ruhban okulunun açılması siyasi iradenin iki dudağının arasında.“

RASMUSSEN'E İTİRAZ
NATO Genel Sekreterliği konusundaki tercih hakkında Türkiye’nin yanlış bir strateji izlediğini belirten Aktar şunları söyledi: “Rasmussen olayında Türkiye İslam dünyasınını sözcülüğünü yapıyormuş gibi davrandı. Orada başka sorunlar var. Bir kere Rasmussen çapsız bir adam. 2006’daki karikatür konusundaki adımıyla da NATO için, Afganistan pakistan sürecinin olduğu nu da düşünürsek son derece yanlış bir isim. Ama Başbakan’ın adamlarının yanlışı burada. Yanlış noktadan itiraz etdildi. Rasmussen’in aday olabileceği geçen Ekim’de çıkmış, bunun üzerine çalışacağımıza, dini boyutunda çalışmamız çok yanlış strateji.  Dini yönden değil stratejik yönden Rasmussen’e itiraz edilmeliydi. Sarkozy aylardır atıp tutmuyordu fırsat bu fırsat deyip aldı sazı eline, hatırlatmalarda bulundu. Merkel de peşinden, Kuchner Fransa’da Türkiye’nin üyeliğine yakın tek bakandı. O da karşı çıkıyor. Burada bir zorlama var. Avrupa’nın hissiyatı ‘Türkiye kendi normlarını, ifade özgürlüğü üzerindeki normlarını dayatıyor’ şeklinde.  Bunlar küçümsenecek şeyler değil.”

Sayfa Yükleniyor...