İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon’un, Türkiye’nin Ankara Büyükelçisi Oğuz Çelikkol’la tokalaşmaması ve ardından Çelikkol'u alçak koltuğa oturmasıyla tırmanan Türkiye-İsrail gerginliği dinmiyor.
Yaşananları ntvmsnbc’ye değerlendiren uzmanlar, İsrail’in aldığı son tavrın diplomatik nezaket ile bağdaşmadığını düşünüyor.
Sürecin devamı ise Türkiye’den çok İsrail’in zarar görmesine neden olacak.
TÜRKMEN: İLİŞKİLER TAMİR EDİLMELİ
Eski Dışişleri Bakanı İlter Türkmen Türkiye ile İsrail arasında yaşanan son krizin hemen düzeltilmesi gerektiğini düşünüyor:
"Büyükelçi Oğuz Çelikkol’a oturması için gösterilen koltuğun kasten alçak tutulması terbiyesizliktir. Odada Türk bayrağının bulunmaması ise çok önemli değil, çünkü büyükelçiler bakanlığa çağrıldığı zaman bayrak konulmayabiliyor.
Son dönemde Türk dış politikasının en büyük başarısı, hem İsrail ile hem de Arap ülkeleriyle ilişkilerinin iyi olmasıydı... Yaşanan krizin aşılması ise iki devletin tutumuna bağlı.
İsrail’in Gazze’ye yaptıkları kabul edilemez, yine de eleştiriler ölçü dahilinde yapılmalıydı."
KARAN: İSRAİL HENÜZ DEVLETLEŞEMEMİŞ
Radikal gazetesi Dış Haberler Editörü Ceyda Karan’a göre yaşanan kriz İsrail’in devletleşememiş olmasının bir göstergesi:
“İsrail’in yaptığı son çıkış, son dönem yaşananları göz önüne aldığımızda beklenmeyen bir tepki değildi. Davos’tan bu yana baktığımızda İsrail genelde altan alan taraftı. Tayyip Erdoğan’ın çıkışı sonrasında 'yandık-bittik' diyenler de bu anlamda yanılmıştı. Zaman zaman bireysel çıkışlar olsa ama bunlar yumuşatılmaya çalışılmış ve İsrail’in devlet politikalarının bu yönde olmadığı söylenmişti. Ancak devam eden gerilim ortamında bu çıkışın beklenmedik olduğunu söyleyemeyiz. Bu İsrail devletinin bir tavır alması olarak değerlendirilmeli.
Bir tavır alma söz konusu ise de Türk büyükelçisine yapılanların diplomatik nezaketle bağdaşmaz. Bu tavrın, İsrail’deki koalisyon çekişmelerinden kaynaklandığı ve dışişleri bakanının aşırı sağcı olmasının bunda rolü olduğu yorumlarına katılmıyorum. Bu, İsrail politiklarını tanımamaktan kaynaklanıyor. Alınan tavır sadece aşırı sağcı dışişleri bakanına bağlanamaz. Bu İsrail’in devlet politikasının bir yansıması.
Tavrın ifade biçimi ise İsrail’in henüz devletleşememiş olduğunu bir göstergesi. İsrail henüz devletleşme sürecini tamamlayamamış, işgal koşullarında var olmaya çalışan bir devlet.
Yaşananlardan sonrasını düşünmesi gerekenlerse İsrailliler. Devletleşememiş olmalarını da düşünürsek, sürecin böyle devam etmesi ile İsrail’in varlığı tehlikeye düşer.”
- Etiketler :
- Haberler
