“Para ve kadınlar. Hayattaki hataların çoğunun nedeni budur. Görünen o ki sen bunların ikisine de bulaşmışsın.” ‘Slumdog Millioner’den (Milyoner Varoşçocuğu) alınan bu tek cümle belki de 66. Altın Küre’nin sürpriz filmi hakkında genel bir fikir verebilir. Pek çok eleştirmen senaryoyu Dickensvari bir öykü olarak nitelendiriyor. İzleyicilerin senaryodan etkilendiklerini söylemek mümkün, film Eylül ayında Toronto Film Festival’inde Seyirci Özel Ödülünü kazanmıştı. Film yalnızca hikayesiyle değil renkli ve hareketli sahneleriyle de öne çıkıyor, ‘Slumdog Millioner’in Trainspotting’in yönetmeni David Boyle’ın son filmi olduğunu söylemek bunun için yeterli bir kanıttır.
PARA HERŞEY DEĞİLMİŞ!
‘Slumdog Millionare’ kısaca, 18 yaşındaki Cemal Malik adlı gecekondulu bir yetimin hikayesidir. Katıldığı ‘Kim 500 milyar İster’ adlı yarışmanın Hindistan versiyonunda Cemal’in büyük ödülü (20 milyon ruple) kazanmasına bir soru kalmıştır. Filmin fragmanında bu bilgi verildikten sonra şöyle soruluyor. Bunu nasıl başardı;
a- Hile yaptı
b- Şanslıydı
c- O bir dahiydi
d- Bu onun kaderiydi
Fragmanın devamında ise cevabın d seçeneği olduğunu görüyoruz.
Ancak her şey o kadar da basit değil. Final gecesinde polis Cemal’i yarışmada hile yapmaktan tutuklar; nasıl olur da bir sokak çocuğu bu kadar şey bilebilir? Cemal, masumiyetini kanıtlamak için müfettişlere tüm hikayesini anlatır ve böylece seyirci de film boyunca onun hikayesine tanık olur. Yokluklarla geçen yaşamında kaybedilen bir aşk da vardır.
Yaşam hikayesinin her bir bölümü, yarışmada cevapladığı sorulardan birine karşılık gelmektedir. Cemal’i sorgulayan müfettiş, sonunda masumiyetine ikna olur ve final gecesine katılmasına izin verir ama hala yanıtsız bir soru vardır, hayatı yokluklar içinde geçen Cemal, nasıl olur da kazanabileceği büyük ödül için bu kadar ketum olabilir. Bu da final gecesi son soruda cevabını bulacaktır.
İnternet bloglarında, senaryonun genel izleyiciyi derinden etkilediği okumak mümkün. Altın Küre dışında şimdiye kadar 23 ödül kazanan Slumdog Millioner’in yönetmeni Danny Boyle, bol bol renkli ve hareketli sahneyle filmi kurgulamış. Pek çok eleştirmen bu kanıda…
ANTHONY QUINN: DICKENS’IN RUHU YANKI BULMUŞ
Anthony Quinn, İndependet’a yer alan eleştirisinde ‘Slumdog Millionare’ için şunları yazıyor; “Dickens’ın ruhu, Boyle’ın filminde yankı buluyor. Bu, çocukluğun eğlence ve kabusları, aşkı keşfedişi ve büyüyen bir şehre karşı duyduğu korkular hakkında antik ve romantik bir fabl. Dickens için bu şehir Londra’ydı burada ise Mıumbai.”
DİĞER BİRKAÇ SİNEMA ELEŞTİRİSİ DE ŞÖYLE
Warner Bros’un kucakladığı, Yönetmen Danny Boyle’ın filme bağımsız sinema dokunuşları eklediği duygusal ‘Slumdog Millioner’e kayıtsız kalmak pek de mümkün değil. (Kenneth Turan, L.A. Times)
İngiliz yönetmen Danny Boyle son filmi, muhteşem ses, renk ve sahnelerin bir karışımını sunan parlak ‘Slumdog Millionare’, çok derinlere inmiyor, baş döndürücü şekilde bir sahneden diğerine sıçrıyor. (Manohla Dargis, New York Times)
Basitçe söyleyeyim; şu an ne yapıyorsanız bırakın ve bu filmi izlemeye gidin. ‘Slumdog Millionare’ yönetmen Danny Boyle’ın yüksekten geri dönüşü ama daha da önemlisi bu film, modern sinemanın uzun zamandan beri yapmadığı ‘popüler’ filmler için bir mucize.
Bu güzel filmde Danny Boyle, alışılmadık bir hikayeyi ele almış ve son derece güzel bir film yapmış. (Philip French, Guardian)
SALMAN RUŞDİ SENERYOYU BEĞENMEMİŞ
Son olarak Hindistan asıllı olan ve İngiltere de yaşayan ‘Şeytan Ayetleri’nin tartışmalı yazarı Selman Ruşdi’nin senaryoyu pek de beğenmediğini belirtelim. New York Times’a verdiği demeçte Ruşdi, filmin son derece güzel görseller sunduğunu ama senaryoyu ikna edici bulmadığını söyledi.
- Etiketler :
- Haberler
