Anayasa paketi yarın Meclis'te

Günlerdir tartışılan anayasa değişiklik paketini AK Parti yarın TBMM'ye sunuyor. Açıklamayı Başbakan Erdoğan yaptı.

Yerel Yönetim Sempozyumu'nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, anayasa değişiklik paketiyle ilgili gelişmeleri aktardı.

Türk milletinin 1982 Anayasası'nın değişmesi gerektiğini söylediğini belirten Erdoğan, ''Bu bizim keyfi olarak aldığımız bir karar değil,  milletimizin emri doğrultusunda biz bu kararı aldık. Diyor ki, '82 Anayasası değişmelidir'. Bunda hemen hemen yüzde 100 hem fikir mi, hem fikir'' dedi.

Erdoğan, tüm arkadaşlarını seferber ettiğini, partilerin, sivil toplum örgütlerinin, yerli, yabancı medya kuruluşlarının dolaşıldığını anlattı.

Erdoğan, bugün de bağımsız milletvekilleriyle görüşmeler yapılacağını belirterek, ''Yani bugün bu görüşmeler sebebiyle bir gün daha bunu erteleyelim istedik. Çünkü ay sonuna kadar bitirme ve Meclis'e verme kararımız var biliyorsunuz. Bundan dolayı arkadaşlarımız çalışmayı da yoğun bir şekilde sürdürüyorlar'' diye konuştu.

Dün 7 saat bir çalışma yaptıklarını, yapılan ziyaretlerin sonuçlarını aralarında tekrar değerlendirdiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Değerlendirmeler neticesinde son gelinen noktayı gördük ve arkadaşlarımız bugün de yine çalışmalarını sürdürecekler. Temenni  ediyorum ki yarın inşallah bunu Meclis Başkanlığına takdim ederler. Çünkü Türkiye'nin buna ihtiyaç duyduğunu biliyorum. Beklentilerin, arzuların bu yönde olduğunu gördüğümüz için bunu yapıyoruz.

Bizden öncekiler nasıl işi idare ettilerse, onlar nasıl risk almadan günlerini gün ettilerse, onlar nasıl değiştiriyor gibi yapıp değiştirmeden iktidarı devrettilerse biz de aynısını yapabilirdik. İdarei maslahatla ihtiyaçları, talepleri geçiştirebilirdik. Statükoya boyun eğer, ağır sorumlulukların, ağır yüklerin altına girmeyebilirdik. 'Böyle gelmiş, böyle gitsin' anlayışıyla yolumuza devam edebilirdik.

Ama o zaman vicdanlarımıza hesap veremeyecektik, milletin huzuruna çıkamayacaktık. Milletimizin huzurunda, başımız dik duramazdık. Biz bugün bu yükün altına giriyorsak, elimizi taşın altına koyuyorsak, risk alıyorsak, bunu ülkemiz için, milletimiz için, ülkemizin aydınlık geleceği için yapıyoruz.

22 TEMMUZ'DA BAS BAS BAĞIRDIK
Değişiklikle ilgili çalışmaları bugün başlatmadıklarını belirten Erdoğan, 22 Temmuz seçimleri öncesinde meydanlarda bas bas bağırdıklarını, hazırlıklarını yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu:

''Biliyorsunuz, 14 Mart 2008, kesinti oldu maalesef. Yoksa biz o zaman daha geniş çaplı bir çalışmayı yapmış, bitirmiş ve bütün siyasi partilerle, STK'larla medya, akademisyenler, aynen bugün olduğu gibi, bütün en geniş bazda bunu geniş tabana yaymak suretiyle halkımıza taşımanın gayreti içindeyken malum bir süreç yaşadık. Orada bir kesinti oldu, ama ön hazırlıklarımızı bitirmiştik ve o zaman da bütün muhalefete seslendik, 'Gelin bunu beraber yapalım, beraber bir komisyon oluşturalım, birlikte çalışalım, birlikte hazırlayalım.' Ne dediler, 'Sizinle beraber olmayız'.

Değişen bir şey var mı o günden bugüne, yok. Bugün ne diyorlar, 'sizinle beraber olmayız' diyorlar, ipe un seriyorlar. Birisi diyor ki, 'Getirin görelim, ama bugün yapmayalım, seçimden sonra yapalım' veya 'Meclise seçimden sonra getirelim' diyor, bir diğeri, 'Hayır bunları tek tek oylayalım' diyor. Bir defa referandum mantığına ters, böyle bir şey olmaz. Milletin vekilleri zaten bunu tek tek oyluyor, Parlamento'da bütün değerlendirmesini yapıyor, milletin huzuruna bunu hazır olarak getiriyor, ön çalışma bu Parlamento'da bitiyor, bittikten sonra da bunu adeta bir hap gibi, tablet gibi sunuyor. Yani, 'Biz bunu görüştük, bitirdik, size sunuyoruz ey milletim' diyor. Ama ne diyorlar, 'Hayır olmaz, bu AK Partinin kendi kendine hazırladığı...' Kardeşim sen benimle beraber çalışmazsan ne yapacağım, senin keyfini mi bekleyeceğiz.''

TÜRKİYE'NİN ROTASINI ELİTLER DEĞİL MİLLET ÇİZER
Salonda bulunanların, ''Demokrasi yerelde başlar'' sloganını özümsemesini, slogana sahip çıkmasını isteyen Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bu ülkenin, bu toprağın sahibi nasıl milletse, bu rejimin, Cumhuriyet'in de yegane sahibi millettir. Kimse bunu sahiplenmesin. Bu ülkenin rotasını elitler değil, millet çizer. Bu ülkeyi sırça köşklerinde, milletten kopuk efendiler değil, bizzat millet idare eder. Altını çiziyorum, bu ülkeye ve millete, çeteler, mafya, hukuk dışı örgütlenmeler değil, bizzat ve bizzat millet yön verir, millet istikamet verir. Bu ülkenin sahibi Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki Ali kardeşimdir, Edirne'nin Keşan ilçesindeki Ahmet kardeşimdir, Iğdır'ın Aralık ilçesindeki Ayşe kardeşimdir, Muğla'nın Milas ilçesindeki Fatma kardeşimdir.

Bu ülkenin 73 milyon vatandaşı hiç bir ayrıma tabi tutulmaksızın yaşadığı yere, rengine, diline, inancına, sosyal sınıfına, ekonomik gelirine bakılmaksızın bu ülkenin sahibidir. Bunda kimsenin tereddütü olmasın, olmamalıdır. 73 milyon vatandaşımın her biri bu ülkenin sahibi olduğuna göre, bu vatandaşlarımın her biri de bu ülkenin idaresinde söz sahibidir, karar sahibidir. Hala bu ülkede  göbeğini kaşıyanlar-kaşımayanlar tartışmasını yapanlar, daha çok tribünden AK Parti iktidarını izlerler. Çünkü biz bu ülkede 73 milyonunun her birini eşrefi mahlukat olarak görüyoruz, her birini aziz, saygın, devletin önünde kabul ediyoruz.''

Başbakan Erdoğan, CHP lideri Baykal ve MHP lideri Bahçeli'nin Güneydoğu Anadolu ziyaretlerine de değindi:

''Ben bugün mutluyum, çünkü artık Sivas'ın ötesine gitmeye başladılar. Bu demokrasimiz için güzel bir gelişme, ülkemiz için büyük bir
kazanç, milletimiz için büyük kazanç. Dedik, dedik, dedik ve oldu.''

Sayfa Yükleniyor...