Arınç: Ya doğru de ya da yanlış, topu taca atma

Başbakan Yardımcısı Arınç, Süheyl Batum'un açıklamalarıyla başlayan tartışmada, bir konuşmasını örnek göstererek kendisini hedef alan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na seslendi.

Arınç: Ya doğru de ya da yanlış, topu taca atma

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugün partisinin grup toplantısındaki konuşmasında kendisine atfen söylediği sözleri değerlendirdi.


Kılıçdaroğlu, Süheyl Batum'un TSK ile ilgili sözleriyle ilişkilendirerek, Arınç'ın, 2009 yılında Van'da yaptığı bir konuşmaya değinmişti.

Arınç, bu göndermeyle ilgili, ''Buna benzer bir hakarette bulunduğumu ifade etmiş. Sayın Kılıçdaroğlu ya hafıza kaybına uğramış ya da gerçekten topu taca atmak için benim konuşmalarımı saptırmak istiyor'' dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğu'nun, bugünkü grup toplantısındaki konuşmasına yanıt verdi. Arınç, bir gazetecinin, ''CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğu'nun sizin 2009 yılındaki konuşmanıza atıfta bulunarak bazı ifadeleri oldu, partisinden Süheyl Batum'un sözleriyle ilişkilendirerek... Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''...11 Mart 2009'da, yani belediye seçimlerinden önce Van'ı ziyaretimde yaptığım bir konuşmadır, Sayın Kılıçdaroğlu bunu hatırlatıyor ama çarpıtarak anımsatıyor. Benim orada söylediğim şudur; 'emekli orgenerallerin ses kayıtları var. Aman Allahım neler konuşmuşlar, neler söylemişler. Allah'a çok şükür ediyorum ki bunların zamanında, yani emekli generalleri kastederek, bir savaşa filan girmemiş, yoksa bunların savaşacak halleri yok. Askerlikten başka her şeyi yapmışlar çünkü siyasetle uğraşmışlar, darbelerle uğraşmışlar, memlekette kendi kafalarına uygun buldukları işleri yapmak için maalesef yasa dışı güçlerle bile iş yapmaktan çekinmemişler.'

Görüldüğü gibi meramını iyi ifade eden birisi olarak tanımlandığıma göre, burada TSK'nın bütününü değil, onun içinde bir şekilde görev yapmış, sayıları da beşi, onu geçmeyen birtakım subaylarla ilgili bir konuşma yapmışım. Bu kamuoyunda gerçekten doğru bir söz olarak algılandı. Pek çok siyasetçi, köşe yazarı ve gazeteci de daha sonra dinlemeler, telefon kayıtları, ifadeler, soruşturmalar, yeni deliller bulmalarına, Balyozlarla, Kafeslerle, bir başka şeyle, birtakım darbe ve cunta heveslilerinin planlar yaptıklarını ortaya koyunca herkes kendi köşesinde ne kadar doğru söylemiş diye benim konuşmama atıfta bulundu.

Oysa bugün Sayın Kılıçdaroğlu, aradan iki yıl geçtikten sonra kendi Genel Başkan Yardımcısının sözlerini ya eleştireceği yerde veyahut doğru söylemiştir' deyip tebrik edeceği yerde aynen şunu söylüyor, Sayın Başbakan'a hitaben: Bizi eleştirdiğin gibi kendini de eleştirmeyi bileceksin, eğer senin bir bakanın çıkıp da 'bu orduyla mı biz savaşa girecektik' der ve sen sesini çıkarmazsan sen orduya saygı göstermiyorsun demektir...

Sayın Kılıçdaroğlu'nu buradan açıkça eleştiriyorum ve bu konuşmasıyla gerçekleri saptırdığını söylemek istiyorum. Benim konuşmamın içeresinde 'bu orduyla mı bir savaşa girecektik' diye bir cümle yok. Emekli generaller ve bunların darbe, cunta heveslerini kendi konuşmamın içeresinde eleştirmişim ve 'iyi ki bunlarla zamanında savaşa girmemişiz' diye söylemişim.''

"BÜTÜNÜNÜ ELEŞTİRMEDİM"
Türk ordusunun neredeyse 1 milyona yaklaşan askeriyle, subayıyla, astsubayıyla büyük, güçlü bir kurum olduğunu dile getiren Arınç, ''Ve Sayın Koşaner'in son açıklamasıyla da Anayasa'nın kendisine verdiği ülkemizin savunması ve güvenliğinden sorumlu bir kurumudur'' dedi.

Arınç, ''Dolayısıyla ben, ordunun bütününü eleştiren bir tavır içinde olmadım, bu kurumun içerisinde görevlerini bir kenara bırakıp sivil siyasete müdahale etmek isteyen, hükümetleri devirmek isteyen, cunta kurma çalışmalarına katılan bir avuç insanı kastettim. İkisinin birbirinden farklı olduğunu, ilkokul talebeleri bile anlar Sayın Kılıçdaroğlu.

Size düşen eğer bir genel başkan olarak, eğer Türk siyasetinde yer tutmaya çalışan bir siyasetçi olarak yapacağınız şeyi bilmek isterseniz, ben size şunu söylemek istiyorum; Sayın Süheyl Batum'un sözlerini doğru buluyorsanız, mertçe, samimi olarak, dürüst olarak çıkın ve deyin ki 'benim Genel Başkan Yardımcım doğru söylemiştir. Evet, bu silahlı kuvvetler kağıttan bir kaplandır.' Yok eğer bunu demeyecekseniz, yani Batum'un sözlerini yanlış buluyorsanız o zaman bunu da aynı samimiyetle, dürüstlükle ifade edeceksiniz.

Sayfa Yükleniyor...