Arınç’a suikast mi yapacaklardı?

Güvenlik ve yargı çevrelerinden sızan bilgilere göre, yaklaşık 20 gün önce Ankara polisine, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Çukurambar semtindeki evinin çevresinde şüpheli araçların dolaştığı ihbarı geldi.

İhbar üzerine Arınç'ın evinin çevresinde sivil polis ekipleri görevlendirildi. Bu süre içinde aynı kişilerin farklı arabalarla evin çevresinde dolaştığı ve yakınlardaki bir pastanede sık sık görüldükleri belirlendi.

19 Aralık cumartesi günü aynı şüpheli kişilerin yine farklı araçlarla evin etrafında görülmesi üzerine polis operasyon düzenledi. Araçlardan birindeki kişinin Topçu Albay, diğerindekinin ise İstihkam Binbaşı olduğu anlaşıldı. İddiaya göre, Binbaşı, gözaltına alınırken bir kağıdı yutmaya çalıştı. Son anda ağzından çıkarılan kağıtta Arınç'ın evinin krokisi olduğu ileri sürüldü.

Savcılığın talimatıyla her iki subayın evlerinde arama yapıldı, bilgisayarlarının harddisklerine el konuldu. Araçlardan birinin Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na kayıtlı, diğerinin ise kiralık olduğu öne sürüldü. Subaylar çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece serbest bırakıldı.

Olayın "Arınç'a suikast" iddiasıyla basına yansımasından sonra Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir, sürpriz bir şekilde başbakanlığa geldi. Bülent Arınç'a, soruşturmayla ilgili bilgi verdi. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Arınç'ın bu bilgileri bakanlar kurulunda da paylaştığını söyledi.

Çiçek, ''Bu türde ayrımlara gitmeye gerek yok. Suçu kim işliyorsa, yargı onun üzerine gider. Suç işleme noktasında da kimsenin bir imtiyazı olamaz. Kim ne yapıyorsa, kanunlar çerçevesinde yapacak. Kim yetki kullanıyorsa, kanunlar çerçevesinde bu yetkiyi kullanacak. Kendisine Anayasa'nın ve yasaların vermediği bir görevi onun dışına çıkarak yapmaya çalışmak hukukumuz açısında kabul edilemez. Bu suç teşkil eder. Yargı makamları sıfatına, statüsüne bakmaksızın usulüne uygun olarak bu soruşturmaları yapar ve şu anda yapılan odur'' dedi.

Emniyet yetkilileri, askerler serbest bırakılsa da soruşturmanın devam ettiğini belirtiyorlar.