Ata: 3 generalin görevden alınması normal

BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata, ''3 generalin görevden alınmasının ülkede bir ilk olmasının yarattığı şaşkınlığı bir an önce bir tarafa bırakıp daha kararlı adımlar atmak gerekiyor'' dedi.

BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını da yanıtladı.

3 generalin açığa alınmasına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Ata, '''de demokratikleşme açısından, birçok kesim açısından, birçok kesimin beklentisi olduğu ve olumlu karşılanan bir olgu. Bu, 'de bir ilk olması belki şaşılacak bir durum, belki üzerine gidilmesi gereken bir durum olacaktır'' yanıtını verdi.

Türkiye'nin ''darbeler tarihine sahip bir ülke olduğunu'' belirten Ata, şunları kaydetti:

''10 yılda bir gerçekleşen darbeler bu ülkede demokratikleşmeye geçiş sürecini uzatmıştır. Ve bugün bu süreçle yüzleşmenin tartışıldığı günleri yaşıyoruz. Darbelerle yüzleşme iddiasıyla halkın oyuna gidildiği yakın tarihi yaşadık. Beklentimiz odur ki Türkiye, bir an önce demokratikleşmeye hizmet edebilecek adımları atabilsin.

Bir darbeler tarihi olan ülke için, demokrasiye geçiş sürecini tamamlayamamış olmanın sancılarını yaşıyoruz. 3 generalin görevden alınmasının ülkede bir ilk olmasının yarattığı şaşkınlığı bir an önce bir tarafa bırakıp daha kararlı adımlar atmak gerekiyor.''

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in istifa edip etmediğine ilişkin soru üzerine ise Ata, ''Eşbaşkanımızın ve Büyükşehir Belediye Başkanımızın yaptığı açıklama açıktır ve toplumdaki soru işaretlerini de karşılayabilecek düzeydedir. Ama bunun dışında medya kuruluşlarının yaptığı yorumlar bizim gündemimizde değildir.

O yorumları dikkate alıp, bunlara cevap verecek bir konumda da görmüyoruz kendimizi. Böyle bir gündemimiz de yok açıkçası. Sayın Başkanımız da eşbaşkanımız da kamuoyunu tatmin eden açıklamayı yapmışlardır'' dedi.

Ata, Abdullah Öcalan'ın açıklamalarına ilişkin bir başka soruya da şöyle karşılık verdi:

''Yapılan açıklama tabanımız tarafından yeterli görülmüştür. Türkiye kamuoyunu da aydınlatacak bir açıklamadır. Türkiye'deki tüm şahsiyetlerin olduğu gibi sayın Öcalan'ın da bu konuda yorum yapması, Türkiye'deki siyasal gelişmelere dair, siyasi aktörlere dair yorum yapma, eleştiri hakkını kullanma özgürlüğü vardır.

Bu konuda da kamuoyuna yansıyan bilgilerin ne eksiği ne fazlası bizde yoktur. Bu eleştirileri herkesin, her kesimin yapabilecek olması gibi Sayın Öcalan gibi Türk siyasi şahsiyetinin yapma özgürlüğü vardır. Partimizin gündemi demokratikleşmedir, atılacak adımlardır. Bunu da Türkiye'de birçok sorunun çözümü için temel anahtar olarak görüyoruz.''

KADINA YÖNELİK ŞİDDET
Ata, basın toplantısında, 25 Kasımın 50 yıl önce ''Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'' olarak ilan edildiğini anımsattı.

Türkiye'de Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığının 2010 yılı verilerine göre 7 ayda 226 kadının cinayete kurban gittiğini belirten Ata, şunları kaydetti:

''Aynı dönem içinde cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar kapsamında 478 kadın tecavüze uğramış, 722 kadın taciz edilmiştir. Aile içi şiddet kapsamında ise 6 bin 423 kadın şiddete maruz kalarak hastaneye kaldırılmıştır. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, cinsel saldırı suçlarında son 5 yılda yüzde 30 oranında artış gerçekleşmiş, 2005-2010 yılları arasındaki dönemde 100 binin üzerinde kadın cinsel saldırıya maruz kalmıştır. Yine aynı istatistiki verilere göre, kadınların yüzde 40'ı korktukları için şikayetçi olmamaktadır.''

Her yıl ortaya konulan bu tablonun yaşanan şiddetin açığa çıkarılması bakımından yetersiz kaldığını vurgulayan Ata, ''Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığa ilişkin devletin ulusal bir veri tabanının bulunmayışı, kadına yönelik şiddetle ilgili ulaşılan bilgilerin güvenirliğini de sorgulatmaktadır. Birkaç şiddet olgusunu kayıt altına almak şiddetle mücadelede ne yazık ki yeterli olmamaktadır'' diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...