Atalay: Devlet geçmişiyle yüzleşiyor

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Devlet kendisiyle bir anlamda yüzleşme, hesaplaşma içinde. Geçmişiyle bugünüyle... Geçmişte yapılan hataları telafi etme yönünde hesaplaşma içinde" diye konuştu.

Atalay: Devlet geçmişiyle yüzleşiyor

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, 38. Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada, insan hakları konusunda Mevlana, Yunus Emre ve Şeyh Edebali'den örnekler verdi.

Bakan Atalay, 'nin demokratikleşme ve insan hakları alanında sessiz devrim denilebilecek bir süreci yaşadığını anlatarak, büyük bir değişim ve dönüşümün gerçekleştiğini söyledi.

Söz konusu dönüşümde demokratikleşmenin en önde olduğuna değinen Atalay, "Bunun peşinde ekonomi, dış politika veya sosyal hayatı etkileyen diğer adımlar var ama demokratikleşme ve özgürlüklerin artması, ekonominin de dış politikadaki gelişmesinde ana motifleri olmuştur. Biz bu şekilde değerlendiriyoruz" diye konuştu.

Atalay, Türkiye'de hak ihlallerini gidermeye dönük adımlar attıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin bu konuda sorunları vardı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) çok sayıda davalar vardı, hala o dönemden kalma davalar var. Tabii bugün bir hükümet var, devlet kendisiyle bir anlamda bir iyi yüzleşme, hesaplaşma içinde. Geçmişiyle bugünüyle... Geçmişte yapılan hataları telafi etme yönünde hesaplaşma içinde. Hem Türkiye'de devlet çok değişti hem de toplum çok değişti ve bu değişim süreci de devam ediyor. Takdir edersiniz bu konulardaki değişim kısa sürelerde olamaz. Toplumsal, siyasal değişmeyi iyi yönetmek gerekiyor. Bunun stratejisini iyi kurmak gerekiyor, zamanlamasını iyi yapmazsanız, kırılmalara da sebep olabilirsiniz. Onun için biz başından başlayarak, iyi bir stratejiyle o sıralamayla bu değişimi sağlamaya çalışıyoruz."

İşkenceye karşı sıfır tolerans politikasını başarıyla hayata geçirdiklerinin altını çizen Atalay, şunları kaydetti:

"Şüpheli ve sanık haklarını geliştirdik, gözaltı koşullarını iyileştirdik. Terör dahil her türlü sorunun çözümünde daha fazla demokrasiyi, özgürlüğü ve çoğulculuğu esas aldık. Daima hukukun içinde olduk. Türkiye'de olağanüstü dönem olağanüstülükler, sıradışılıklar vardı, biz daima normalleşme dedik. Türkiye'yi normalleştirme yönünde çok adım attık. İfade özgürlüğü alanında özellikle son dönemde çıkardığımız yargı reformu paketleriyle ceza kanunu ve terörle mücadele kanununda önemli değişiklikler yaptık. Bu kapsamda şiddet ve tehdit içermeyen düşüncelerin özgürce ifade edilebilmesinin önündeki yasal engelleri ortadan kaldırdık. Bu kolay olmadı, epeyce çalışılan bir konuydu. Halen bu konuda almamız gereken mesafe var. Onu da doğrusu açık gönüllükle ifade etmek istiyorum."

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, doğrudan örgütlenme özgürlüğünü güvence altına alma ve sivil toplumu güçlendirmeye yönelik adımlar atıldığını belirterek, şöyle devam etti:

"AİHM standartları ışığında örgütlenme özgürlüğünü genişlettik. Özellikle dernek kurma vesaire vakıflarla ilgili mevzuatı çok değiştirdik. Demokratikleşmenin vazgeçilmez unsuru olan siyasi partilerin faaliyetlerini güvence altına aldık. Sivil toplum örgütlerinin önündeki engelleri kaldırdık. Sendikal hakları güçlendirdik. Bunların diğer bir bölümü hak arama özgürlüğünü güçlendirmek amacıyla ileri demokrasilerde mevcut bazı önemli kurumları ülkemize de kazandıran adımlardır. Daha iktidar olduğumuzun ikinci yılında hesap veren ve şeffaf bir yönetim anlayışının gereği olarak bilgi edinme hakkını getirdik. Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulunu oluşturduk. Kamu Denetçiliği Kurumunu kurduk, ombudsmanlık kuruldu ve işlemeye başladı. Bireyi devlete karşı koruma görevi içinde önemli bir kurum. Türkiye İnsan Hakları Kurumu'nu kurduk. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını getirdik ve o da 2012 yılında başlamış durumda."

Sayfa Yükleniyor...