Atalay: Karşılama törenine izin yok!

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, teslim olan PKK’lılar için yapılan karşılama törenleriyle ilgili olarak ''Bu tür görüntülerin tekrar sergilenmesini kimse aklından bile geçirmesin. Müsaade ve müsamaha gösterilmeyecek” dedi.

Atalay: Karşılama törenine izin yok!

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, düzenlediği basın toplantısında ''Demokratik Açılım” süreci ve 34 PKK’lının teslim olmaları sırasında ortaya çıkan görüntülerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.


Cumhuriyet savcılarının, yasal işlemler için terör örgütü üyelerinin teslim oldukları Habur Sınır Kapısı’na güvenlik gerekçesiyle gittiklerini belirten Atalay, daha korunmalı bir yerde özel olarak düzenlenen bir ortamda işlemlerin yapılmasının temin edildiğini söyledi.

Teröristlerin ön işlemleri güvenlik birimlerince yapıldıktan sonra işlemlerin tamamen yargının denetiminde yürütüldüğünü ifade eden Atalay, ''Başka türlüsü düşünülemez de'' dedi.

DTP'NIN YAPTIĞI 'SORUMSUZLUK'
Atalay, 'ye gelen PKK'lı gruba karşılama töreni hazırlayan DTP'nin ''büyük bir sorumsuzluk örneği gösterdiğini'' belirterek, ''Sabrımızı sonuna kadar koruyoruz. Süreci 'sabote etmeyin' diye görüşmeler yaptık. Ama sorumsuzluk yapılmıştır'' dedi.

Görüntülerin tasvip edilemeyeceğini söyleyen Atalay, şöyle konuştu: “Acaba bunlar da davranışlarıyla, hükümet olarak büyük bir gayret ve iyi niyetle yürüttüğümüz bu süreci sabote etmek mi istiyorlar? Bu tür görüntülerin tekrar sergilenmesini kimse aklından bile geçirmesin. Bu konuda asla müsaade ve müsamaha gösterilmesi düşünülemez.

Çağrılarımıza uyarak evlerine dönmeye karar verenler, bu kurallara uymak zorunda olduklarını bilerek gelmelidirler. Çok hassas bir dönemden geçtiğimiz şu günlerde herkesi ve her kesimi bir kez daha sağduyulu ve sorumlu davranmaya davet ediyorum.”

'PROVOKASYONLARA GELMEYİN'
CHP ve MHP başta olmak üzere diğer muhalefet partilerinin süreci ''siyasi istismar'' konusu olarak kullandıklarını ifade ederek, ''Provokasyonlara, zihin bulandırma ve karalama kampanyalarına rağmen bu yolda kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Vatandaşlarımız, provokasyonlara itibar etmesinler'' diye konuştu.

Şehit ailelerinin tepkilerini de anlayışla karşıladıklarını, belirten Bakan Atalay, şehit ailelerini en iyi anlayan partinin AK Parti olduğunu söyledi.

Atalay, şöyle konuştu: ''(Savaşın hesabını soramayanlar şimdi adeta barışın hesabını sorarlar) diye bir söz var. Şimdi terörü bitiremeyenler 'Siz niye bitiriyorsunuz?' diye bize hesap soruyor. Bizden başkası terörü bitirmeye cesaret edemezdi. Süreci açık ve şeffaf olarak yürütüyoruz. Yapılanların siyasi propaganda aracı olmasını istemiyoruz.''

Atalay, şöyle konuştu: ''Silahı bıraksınlar eve dönsünler çağrısı yaptık. Bu çerçevede, terörün sona erdirilmesi yönünde hem içeride hem dışarıda çalışmalar yürütüyoruz. Başta komşularımız Irak, Suriye ve İran olmak üzere, Kuzey Irak ve ilgili bütün ülkeler olmak üzere yoğun bir diplomasi trafiği içerisindeyiz. Bu bir süreçtir. Gelişmelerin bir kısmını uygulamalarla göreceksiniz. Demokratik açılım süreci, birlik ve beraberliğimize, derin kardeşliğimize katkı sunacak şekilde devam etmektedir. Büyük kardeşlik ve kalıcı huzura her gün biraz daha yaklaşıyoruz.''

'HİÇBİRİ SUÇTAN ARANMIYORDU'
Çağrıya uyarak teslim olmak için ilk grubun döndüğünü anımsatan Atalay, grupta dördü çocuk 34 kişi bulunduğunu, bu kişilerin 26'sının Mahmur kampından gelen çocuk ve kadınlardan oluştuğunu, 8'inin ise Kandil'den geldiğini belirtti.

Devletin ilgili birimlerince yapılan araştırmalar sonunda bu kişilerin başka bir suçtan dolayı aranmadıklarının anlaşıldığını, sınırdan geçiş yapan grupla ilgili hukuki işlemlerin sınır kapısında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı savcılarınca yapıldığını anlatan Atalay, hukuki işlemlerin Habur Sınır Kapısı'nda yapılmasına dair kararı Başsavcılığın verdiğini, bölgenin de terörle ilgili suçlarda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın görev bölgesi içinde kaldığını kaydetti.

Atalay, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) ilgili maddelerinde konuya ilişkin hukuki kuralların düzenlendiğini ifade ederek, ''Mevzuat bakımından, konunun hukuka aykırılığına dair bir iddiada bulunulamaz'' dedi. Siyasi parti liderlerinin, tamamen hukuk kuralları içinde gerçekleşen süreci sorumsuzluk örneği göstererek, siyasi istismar malzemesi haline getirdiklerini savunan Atalay, ''Bu yapılan tek kelimeyle sorumsuzluktur ve suçtur. Soruşturmanın gizliliğini ihlal etmeye teşebbüstür. Soruşturmanın içeriği hakkında hiçbir bilgisi olmadan anamuhalefet partisi genel başkanı konuyu çarpıtarak, vatandaşların kafasını karıştıracak yanlış ve yalan açıklamalarda bulunmuştur. Bu bir siyaset adamı ciddiyetiyle bağdaştırılamaz'' diye konuştu.

Ülkenin en önemli sorununu çözme konusunda muhalefetin hiçbir katkı sağlamadığını, yapılan her işe karşı çıktığını ve önyargılı davranmayı adet edildiğini savunan Atalay, şöyle devam etti: ''Bir muhalefet var, bu kadar olumlu gelişme içinde bugüne kadar 'Teşekkür ederiz. Bu da iyi olmuş' demeyen bir muhalefet var. Böyle bir şey olabilir mi? Sürecin başından beri muhalefet partilerine çağrıda bulunduk, ortak bir zeminde sorunun çözümünü aramak istedik. Bana verilen koordinatörlük görevi çerçevesinde elimden geleni yaptım, Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a diyalog kanallarını açık tutması için ısrarcı oldum, hiçbir polemiğe girmedim.

Muhalefet 'her gün ne bahaneler bulurum, hangi eksiği bulurum, nasıl baltalarım, nasıl sabote ederim, vatandaşları nasıl ajite ederim, nasıl provoke ederim ve nasıl zihinlerini bulandırırım' şeklinde yaklaşım sergiliyor. Vatandaşları tahrik edici konuşmalar yapılıyor. 'Silah bıraksınlar hepsini kucaklarız, icabında af çıkartırız' diyen muhalefet şimdi kendi ifadeleriyle taban tabana zıt bir tavır sergiliyor. Hiçbir konuda çözüm üretmeyen Sayın Baykal, baş tacımız olan şehit ailelerimiz ve gazilerimizin temiz duygularını istismar etme gayreti içine girmiştir. Şehit ailelerimiz ve gazilerimiz bizim mukaddes emanetlerimizdir. Onların incitilmesine asla müsaade etmeyiz. Şehitliğin ne demek olduğunu biz gayet iyi biliriz. Onlar bizim kadar bilmez. Onun derecesini, mertebesini ve şehit ailelerinin konumunu biz çok iyi biliriz.

Provokasyonlara, zihin bulandırmalarına ve karalama kampanyalarına rağmen ülkemizin ve vatandaşlarımızın hayrına olduğuna inandığımız bu yolda kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Halkımızın sağduyusuna güveniyoruz ve bu en büyük desteğimiz.''

'YENİ GELİŞMELER OLACAK'
Başka bir hükümetin demokratik açılıma cesaret edemeyeceğini, konuya bütün boyutlarıyla el atamayacağını belirten Atalay, yeni gelişmeler olacağını sürecin açık ve şeffaf olarak yürütüldüğünü söyledi.

DTP'ye seslenen İçişleri Bakanı Atalay, ''Teslim olma hadisesini bir zafer hadisesi ve şova dönüştürenlere bu tutumlarla çözüm sürecine hiçbir katkı vermediklerini, büyük bir zarar verdiklerini hatırlatıyorum. Teslim olan kişiler üzerinden siyasi kampanya başlatmak isteyenlere tekrar hatırlatıyoruz. Bu kişileri herhangi bir ad altında siyasi propaganda malzemesi yapmayınız. Hiçbir provokatif eylem ve davranışa izin vermeyeceğimizi tekrar ve son olarak açıklıyorum'' dedi.

Atalay, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ile 17 Ekim'de Atatürk Orman Çiftliği'ndeki makamında görüştüklerini belirterek, ''Görüşmede, 'bu şovları yapmayın, bu provokasyonları yapmayın. Süreci tıkarsınız, sürece zarar verirsiniz' diye kendilerini uyardık. Ahmet Türk de bu konuda çaba sarf etti ama önleyemedi'' dedi.

Atalay, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, ''demokratik açılım süreci'' ve bazı terör örgütü üyelerinin teslim olmaları sırasında ortaya çıkan görüntülerle ilgili değerlendirmelerde bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. İçişleri Bakanı Atalay, bir gazetecinin, ''Yolunuzun ne olduğu açık değil. Yol ile ilgili detay vermediniz'' sözleri üzerine, ''Bizim yolumuz çok net: Demokrasinin standardını geliştirmek ve terörü bitirmek. Bunun için de pek çok şey uygulanarak devam ediyor. Bu bir paket değil, süreçtir. Sürecin birinci kısmı çok başarılı geçti'' dedi.

Avrupa'dan Türkiye'ye gelerek teslim olacak terör örgütü üyelerine de İstanbul'da karşılama töreni yapılmasının planlandığı ve Habur Sınır Kapısı'nda görevli hakim ve savcılar hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) inceleme başlattığı yönünde haberler bulunduğunun anımsatılması üzerine de Atalay, kesin olmadıkça gelişlere ilişkin tarih vermediğini söyledi.

'TESLİM OLMA ŞARTLARI BELLİ, ŞARTLARI HUKUK BELİRLİYOR'
Atalay, ''Teslim olma şartları belli, şartları hukuk, devlet belirliyor. Bu şartlarda gelenlere kapımız açık. Hukuki zemini belli. Bundan sonraki gelişmeler için herhangi bir tarih yok. HSYK ile ilgili konu, Adalet Bakanlığının alanı. İncelemeyle ilgili konunun hukuki boyutları değerlendirilir'' diye konuştu.

Konuya ilişkin yasal düzenlemeleri Kasım ayının ilk haftasında yapmayı planladıklarını ifade eden Atalay, yönetmeliklerin devreye konulacağını, Meclis'e gidecek yasaların da Kasım ayı içinde gönderileceğini belirtti. Bir soru üzerine, DTP'nin Meclis'te bulunan legal bir parti olduğunu anımsatan Atalay, şu an için DTP ile görüşme planı olmadığını ama gerektiğinde görüşebileceğini kaydetti.

Yurt içinde ve uluslararasında çok boyutlu çalışmaların devam ettiğini, Kuzey Irak ile yoğun çalışma içerisinde olduğunu ifade eden Atalay, Mahmur Kampı'na ilişkin Birleşmiş Milletlerden ziyade Irak hükümetiyle görüşmeler yapıldığını söyledi. Terör örgütü üyelerinin Türkiye'ye girişlerinde yapılan gösteriler üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Sil baştan düzenlemeler yapılabilir'' uyarısında bulunduğunun anımsatılması üzerine de Atalay, ''Bu ileri bir uyarıdır. Başka şeyler de var. Olayları bütünlük içinde ele aldığımızda uyarıdır'' dedi.

Atalay, Mahmur Kampı'yla ilgili Dışişleri Bakanlığına dün görüş ve talepler geldiğini, üçlü mekanizma içerisinde konunun 1 yıldır gündeme geldiğini anlatarak, Mahmur Kampı'yla ilgili bütün bilgilerin ellerinde olduğunu, bazı çalışmaların kurumlar arasında devam ettiğini belirtti.

'DTP LEGAL, İLLEGAL YAPILARLA GÖRÜŞMÜYORUZ'
Atalay, bir soru üzerine şunları söyledi: ''DTP bir partidir, legal bir kuruluştur. Biz illegal yapılarla görüşmüyoruz. Gizli görüşme diye de bir şey yok. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ile Cumartesi günü Tarım Bakanımız Mehdi Eker'in Atatürk Orman Çiftliği'ndeki makamında açık görüştük.

Görüşmede, 'bu şovları yapmayın, bu provokasyonları yapmayın. Süreci tıkarsınız, sürece zarar verirsiniz' diye kendilerini uyardık. Ahmet Türk de bu konuda çaba sarf etti ama önleyemedi. Biz, bu sürecin her boyutunu açık yürütüyoruz. Birileri kendince böyle mizansenler falan dizmesinler. Bu işi ciddiyetle, devlet ciddiyetiyle yürütmek istiyorum. Biz karanlık işler içinde değiliz, eskiden karanlıkta kalanları AK Parti hükümeti olarak aydınlatıyoruz. İstiyoruz ki muhalefet de sorumlu davransın. Muhalefetin Anayasa'da önemli bir yeri vardır, bunlara sorumlu yaklaşsın.''

''Teslim olanlar pişman olmadıklarını ifade ediyorlar'' demesi üzerine Atalay, ''Nereden biliyorsunuz? Dosyalar gizli. Yazılanların hepsi tahmin, dedikodu. Sayın anamuhalefet liderinin de bu manada söylediği dedikodu'' dedi.

Konuya ilişkin hukuki zeminin Türk Ceza Kanunu'nun 221. maddesi olduğunu, başka bir hukuki mevzuat bulunmadığını ifade eden Atalay, söz konusu maddede, hangi durumdakilerin nasıl geleceğine ilişkin tanımlar bulunduğunu söyledi.

Atalay, ''Teslim olacaklar buna uyarak gelecekler. Her şey hukuk içinde olacak, gelenler de hukuk içinde davranacak'' diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...