Atık yağlar dönüşüyor

Edirne'de, ev ve iş yerlerinden toplanan atık yağlar, geri dönüşüm işlemlerinin ardından endüstriyel yağ yapımında kullanılıyor.

Atık yağlar dönüşüyor

Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, Edirne'de ev ve iş yerlerinden çıkan atık yağların, ''Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği''ne uygun olarak toplandığını söyledi.

Kentteki ciğerci sayısının son yıllarda 50'ye ulaştığını ve bu durumun da ciğerin yapılışı sırasında daha fazla atık yağın oluşmasına neden olduğunu anlatan Tanrıkulu, Edirne'deki atık yağların sertifikalı yağ toplama firmalarınca 2010 yılından bu yana toplandığını kaydetti.

Tanrıkulu, 1 litre atık yağın, 1 milyon litre temiz suyu kirletebildiğini ayrıca yer altı sularına da zarar verdiğini vurgulayarak, ''Şu anda Edirne'de 3 firma yasal olarak atık yağ topluyor. 2010 yılında 25 bin 434 kilogram, 2011 yılında 44 bin 90 kilogram, 2012 yılında da 64 bin kilogram atık yağ toplandı. Bu veriler bize halkımızın bu anlamda gerçekten bilinçlendiğini ve her geçen yıl atık yağların tespitine ve toplanmasında bizlere yardımcı olduklarını gösteriyor'' diye konuştu.

Tanrıkulu, evlerde pet şişelerde biriktirilen atık yağların, bilgi verilmesi durumunda görevliler tarafından toplandığını belirterek, evlerde kızartma yağlarının lavabo ve kanalizasyonlara boşaltılmaması gerektiğini ifade etti.

Atık yağ geri kazanım firmalarında Kolza'nın Trakya Bölge Sorumlusu Ercan Akbalık, toplanan yağların endüstriyel yağ yapımında kullanıldığını bildirdi.

Atık yağların gres yağı, raylı sistemlerde kullanılan kalıp sabun ve temizlenmiş baz yağ olarak Avrupa'ya biyodizel yapımında kullanılmak için ihraç edildiğini aktaran Akbalık, yağların tortularının yakılarak imha edildiğini kaydetti.

Edirne'ye atık yağ toplamak için ayda 4 kez geldiklerini belirten Akbalık, ''Edirne halkı bu konuda çok bilinçli. Her gelişimizde yaklaşık 1 ton yağ atık topluyoruz'' diye konuştu.


Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süreyya Meriç Pagano ise, su ortamındaki yağın öncelikle suyun ışık geçirgenliğini engellediğini söyledi.

Işık geçirgenliği engellenen suda alglerin üreyemeyeceğini anlatan Pagano, ''Alg üremediği taktirde bunu tüketen diğer organizmaların da büyümesi ve çoğalması riske girdiğinden dolayı su ortamında ekolojik denge kökten bozulmaya başlar. Yiyeceği üremeyen bir canlı da üremeyeceği için su ortamında ister istemez kötüleşme olur ve zaman içerisinde ekolojik denge tamamen bozulmaya yüz tutar'' şeklinde konuştu.

Sayfa Yükleniyor...