Aydınlar sağduyu çağrısı yaptı

Türkiye Barış Meclisi'nin çağrısı ile bir araya gelen aydın, yazar, akademisyen ve sanatçılar, Başbakan Erdoğan'ın "Sözün bittiği yerdeyiz" sözlerine karşılık, "Sözün bittiği yerde bizim sözümüz başlar" dedi.

Barış Meclisi, Kürt sorunundaki gelişmeleri ve son saldırıları değerlendirdi. Toplantıya BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, İşadamı Osman Kavala, gazeteciler Murat Çelikkan, Nuray Mert ve Aydın Çubukçu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda aydın, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Toplantıda ilk olarak konuşan Barış Meclisi Sekreteryası'ndan Hakan Tahmaz, bu toplantıyı savaşa "Dur" demek için planladıklarını, ancak savaşın dün Çukurca'da yaşanan saldırı ve hemen akabinde, Türk savaş uçaklarının Kandil'i bombalamasıyla daha da yükseldiğini söyledi. Türkiye'nin 30 yıllık acısından birkaç kez kurtulma fırsatı bulduğunu, ama bunun hem toplum hem de siyaset kurumu tarafından değerlendirilemediğini kaydeden Tahmaz, tüm çağrılara rağmen savaşın bir kez da devreye sokulduğunu söyledi.

Başbakan'ın "Sözün bittiği yerdeyiz" sözünü eleştiren Tahmaz, "Bu tehdit demokratik alanı, 'benim gibi düşünmeyeni düşman ilan ederiz' anlamına gelir" dedi.

KATIRCIOĞLU: BİZİM SÖZÜMÜZ BAŞLAMALI
Ardından konuşan Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu, "Sözün bittiği yerdeyiz" diyen Başbakan'a cevap vererek, "Sözün bittiği yerde bizim sözümüz başlamalı" dedi. Gerek 1970 gerekse 80 darbesinde siyasetin rafa kaldırıldığını ve sonuçlarının darbe olduğunu söyleyen Katırcıoğlu, bugün de bu yanlışa düşülmemesi gerektiğini kaydetti. Katırcıoğlu, Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloku vekillerinin de Meclis'e gitmesini ve barışın sesini, taleplerini orada dile getirmelerin istedi.

ÇELİKKAN: KÜRTLERSİZ ÇÖZÜMDEN VAZGEÇİLMELİ
Gazeteci Murat Çelikkan da, kendilerine dayatılanın sadece ölüm ve şiddet olduğunu söyledi. Başbakan'ın sözlerinin de bu anlamda değerlendirilebileceğini belirten Çelikkan, "Bu şantaja rağmen, savaş çözüm değildir. Barışın sesinin yükseltilmesi gerekiyor. Kürtlersiz çözüm arayışlarından derhal vazgeçilmeli. Muhatapları bellidir. Diyalog yolu açıktır" dedi.

MERT: TÜRKİYE MEZAR EVE DÖNÜŞMESİN
Gazeteci Nuray Mert de, bu gelişmelerin sinyallerinin seçim sonrasına dayandığını, BDP'nin YSK tarafından engellenmesiyle, daha da gerildiğini söyledi. Son günlerde yaşanan gelişmeleri ve bunun yansımasını "Ürkütücü" olarak değerlendiren Mert, "Sri Lanka örneği veriliyor. 'Bu kes Amerika da dur demeyecek' deniliyor. Kürt meselesi Ortadoğu'daki pazarlıklara katılarak, yok sayılmaya başlandı. Amerika 'dur' demese de bizim dur dememiz gerekiyor artık. Bu sesi güçlendirmeliyiz. Türkiye'nin bir mezar eve dönüşmesinin önüne geçmeliyiz" şeklinde konuştu.

ÇUBUKÇU: MEDYA HEDEF GÖSTERİYOR
Yazar Aydın Çubukçu ise, "Bütün bunlar kaç kez tekrarlandı ve tekrarlanacak. Kimse hatırlamıyor. Medyada 'katiller ortadan kalkarsa, Kürt sorunu kalmaz, zaten Kürt sorunu yok terör sorunu var' deniliyor. Bu şiddetli bir yanılgıdır. Bu bizi özgürlüklerimizden yoksun bırakmak için bir gerekçedir. Bu ülkenin tüm aydınları şu an bu savaşın hedefindedir" dedi.

ÖNDER: SAVAŞI KIŞKIRTIYORLAR
Son olarak konuşan milletvekili Sırrı Sürreya Önder de, savaş savunucularının hiçbir zaman bedel ödemediklerini söyledi. Ama en büyük bedeli her zaman barış gibi ulvi bir kavramı savunanların ödediğine dikkat çekti. Önder, "Haysiyet cellâtları, güvercin kasapları, savaşı bugün de kışkırtıyor. Bu ülkenin hafızası olan kardeşlerimiz bu cellâtların önüne atılmak isteniyor" dedi.

'ONURUMUZLA GİDECEKSEK GİDERİZ'
Kendilerine yönelik "Meclise dönün" çağrısına ilişkin ise Önder şunları belirtti: "İzzetimizle, onurumuzla gideceksek, gideceğiz. Haysiyetimizi, portmantoya astığımız zaman, bizim bizden beklediğiniz taleplerinizi de yerine getirmemiz mümkün olmayacak. 'Tükürdüklerini yalayacaklar' gibi bir zihniyetin çapulculuklarına asla gelmeyeceğiz. Bizim tarihimizde boyun eğmek yoktur. Hapishane ise başımız üstüne, ölümse ne yapalım" dedi.

BAŞSAĞLIĞI DİLENDİ
Konuşmasının sonucunda dün çatışmada yaşamını yitiren askerlerin acısını hissettiklerini belirten Önder, başsağlığı dileğinde bulundu.

Konuşmalarının ardından, Barış Meclisi Sekreteryası ile aydınlar, yazalar ve gazeteciler basına kapalı bir toplantı düzenledi. Toplantıda önümüzdeki günlerde neler yapılabileceği konusunun ele alındığı belirtildi.

Sayfa Yükleniyor...