Bağış'tan Batı'ya fıkralı gönderme

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB ve ABD’nin Mısır’daki askeri darbe konusundaki tavrını bir fıkrayla eleştirdi.

Bağış'tan Batı'ya fıkralı gönderme

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, NTV canlı yayınında soruları yanıtladı.

Mısır’daki askeri darbeyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan Bağış, “İnşallah iç savaş çıkmaz, orta yol bulunur” diye konuştu.

Bağış, Mısır'ın tarihinde ilk defa halkın kabul ettiği bir anayasaya kavuştuğuna dikkati çekerek, "Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı vardı. Dün Sayın Başbakanımızın da vurguladığı gibi eğer o cumhurbaşkanından memnun olunmaz ise onu götürmenin yöntemi darbelerle değil sandıkla olmalıydı" dedi.

Demokratik rejimlerde seçimin önemine vurgu yapan Bağış, “Eğer cumhurbaşkanından memnun değil ise onu götürmenin yolu sandıkla olmalıdır. Muhalefetin kendi içinde dayanışması olamadı. Sandık dışı yöntemlerle iktidara gelmeye çalışıldı” ifadelerini kullandı.

'DARBE DEĞİL DE NEDİR?'
Avrupa Birliği ve ABD’nin darbeye ilişkin tutumunu da eleştiren Bağış, şu ifadeleri kullandı:

“Darbeye darbe diyemeyen bir dünyayla karşı karşıyayız. Bütün dünyanın gözünün önünde, demokratik bir yöntemle seçilmiş bir lider askerin zoruyla, tankların baskısıyla görevinden uzaklaştırıldı, istifa dahi etmedi. Ve yerine yine askerin seçtiği birisi metazori bir şekilde yemin ettirildi ve Cumhurbaşkanı ilan edildi. Bu darbe değil de nedir? Düpedüz darbedir. Maalesef, Tahrir Meydanı’nı ‘tahrik meydanı’ haline getirdiler. İnsanları birbirine düşürdüler. Bir Mursi gider, bin Mursi gelir.”

FIKRALI GÖNDERME
Bağış, AB ve ABD'nin tavrını eleştirmek için bir fıkrayı da hatırlattı: Hani meşhur bir fıkra vardır. Adamın biri gümrükte bir bavul dolusu kol saatiyle yakalanmış. Gümrük memuru kendisine 'Bu ne ' deyince 'Tavuk yemi' demiş. 'Tavuk kol saati yer mi ' diye sorunca da 'Ben önüne koyacağım, yer mi yemez mi o onun bileceği bir iş' demiş. Amerika'nın Avrupa'nın şu anda yaptığı, yani buna darbe dememekle inanın bana o fıkradaki saat kaçakçısından farklı değil."

Mısır'daki yaşananlara karşı tutumunu eleştiren Bağış, "Biz bu reformları AB standartlarında bir ülke olmak adına yaptık ama AB kendi değerlerini maalesef bu günlerde darbeye darbe bile diyemeden bir şekilde orta sahada top çevirerek canlı tutmaya çalışıyor" değerlendirmesinde bulundu.

MÜSLÜMAN KARDEŞLER
Müslüman Kardeşler'in geçmişine dikkat çeken Bağış, “Bu Mısır'da bu hareket yeni bir hareket değil. Bu 1910'lu yıllardan bu yana orada Müslüman Kardeşler'in oluşturmuş olduğu bir mekanizma var, bir güç var. Onlar da gerçekten ilk günden itibaren dünya ile daha barışık bir çaba içerisine girdiler. Çok acıdır ki bu yönetimin ilk işlerinden bir tanesi de Refah kapısını kapatmak oldu. Orda görüyoruz ki, aslında bu Mısır halkının önceliklerini değil başka birtakım ülkelerin, başka birtakım toplumların, başka bir takım uluslararası şebekelerin çıkarlarını gütme konusunda bir hassasiyet gösteriyor" ifadelerini kullandı.

'MISIR'IN İSTİKRARI BÖLGEDE KALKINMA DEMEKTİR'
Mısır’ın bölgedeki önemine dikkat çeken Bağış, “Biz Mısır halkını seviyoruz. Mısır’ın istikrara kavuşması demek o coğrafyada kalkınma demektir” dedi.

'TÜRKİYE'YLE KIYASLAYANLARI KINIYORUM'
ile Mısır'ın kıyaslanmasından duyduğu rahatsızlığı da dile getiren Bağış, şöyle konuştu: "Bugünün Mısır'ıyla bugününün 'sini kıyaslayanları da ben gerçekten gülerek hayıflanıyor hatta kınıyorum. Çünkü bugünün Mısır'ı 1960 Türkiye'sinin standartlarındadır her açıdan. Yani ekonomik gücü, asker-sivil ilişkileri, oradaki toplumun bilgiye olan ulaşabilme kapasitesi, gelir seviyesi, ülkenin zenginlik ve refah standartları açısından bakıldığında bugünün Türkiye'siyle karşılaştırmak hiç de mümkün değildir. Türkiye özellikle son 10 yılda muazzam reformlar gerçekleştirdi."

'3 MİLYAR İNSAN İÇİN UMUT OLDU'
Türkiye'nin "dik" bir duruş sergilediğini söyleyen Bağış, şunları söyledi: "Sayın Başbakanımızın dün ortaya koyduğu o dik duruş inanın bana sadece Türkiye'de o demokrasi sevdalılarının değil, sadece Mısır'daki kardeşlerimizin değil, sadece 1,5 milyarlık İslam aleminin de değil kendini Batı'dan izole edilmiş hisseden, koparılmış hisseden 3 milyarlık bir insanlık alemi için de çok büyük umut oldu. Çünkü darbeye darbe diyebilen ve dünyada hala vicdanlarıyla hareket edebilen, konuşabilen ve vatandaşına hizmet edebilen bireyler olduğunu gördüler. Zaten Başbakanımızın Mısır'a gittiğinde sabahın 2'sinde 20 bin Mısırlı genç tarafından karşılanmasının sebebi de buydu."

Bakan Egemen Bağış, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin Türkiye’den sığınma talebi olup olmadığı yönündeki bir soruya “Bize ulaşmış bir talep yok. Türkiye, sıkıntı yaşayan herkese kucak açmıştır” diye yanıt verdi.

AB SÜRECİ
Avrupa Birliği sürecinde reformların sürdüğünü belirten Bağış, “AB standartlarını yakalamak, üye olmaktan daha önemlidir. Üyelik kararını vermenin günü bugün değil, durmak yok reforma devam” şeklinde konuştu.

Türk vatandaşlarının Avrupa’ya vize muafiyeti olmadan gidebilmesi için yol haritası beklediklerini ifade eden Bağış, “Vatandaşlarımızın 2-3 yıl içinde AB ülkelerine vizesiz seyahatini sağlayacağız” dedi.

Bağış, fasıl konusunda Almanya'yla her hangi bir sorun yaşanmasını beklemediğini belirterek, "Bu saatten sonra Almanya’nın yeni bir sorun yaratacağını sanmıyorum" diye konuştu.

'UMUTLUYUM'
Bakan Bağış, bir soru üzerine, yeni Anayasa çalışmaları kapsamında TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in parti liderlerine yapacağı ziyareti değerlendirdi.

Egemen Bağış, “Ben umutluyum, çünkü önümüzde önemli bir fırsat var” diye konuştu.

Bağış, şunları söyledi: “Bu kadar yüksek bir temsil seviyesi varken en azından uzlaşılan maddeler Meclis’ten geçmeli. Gereksiz şeyleri anayasadan ayıklarsak, daha şeffaf bir anayasaya kavuşuruz.”

Bağış, çözüm sürecine ilişkin ise “Çözüm süreci insanların günlük hayatını etkileyen bir süreç. Çözüm süreci bir helalleşme sürecidir” şeklinde konuştu.

Sayfa Yükleniyor...