Bahçeli: Bırak da yargı işlesin

Rüşvet ve yolsuzluk soruşturması ile ilgili konuşan MHP Lideri Bahçeli, ''Başbakan’a diyoruz ki, bırak da yargı işlesin, bırak da hukuk çalışsın, bırak da savcı ve hakimler görevini yapsın, bırak da akla senin gibi karalar ortaya çıksın'' dedi.

Bahçeli: Bırak da yargı işlesin

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin savcılara çamur attığını, yargı organlarına sataştığını savundu.

Yargının sadece işini yaptığını ifade eden Bahçeli, "Savcılar engellense de görevleri değiştirilse de gittikleri tatiller çarşaf çarşaf ortaya dökülüp itibarları linç edilse de hukukçular meşru sınırlar dahilinde görevini icra etmektedir" diye konuştu.

'BIRAK DA HUKUK İŞLESİN'
Erdoğan'ın, Ergenekon ve Balyoz soruşturmaları sürecinde, "Bırakalım yargı işlesin, bırakalım hukuk işlesin. Bırakalım, ak ile kara ortaya çıksın" dediğini anlatan Bahçeli, "Biz de Başbakan'a diyoruz ki bırak da yargı işlesin, bırak da hukuk çalışsın, bırak da savcı ve hakimler görevini yapsın, bırak da akla senin gibi karalar ortaya çıksın" ifadesini kullandı.

Başbakan Erdoğan'ın, Ergenekon soruşturması sürecinde yasama, yürütme ve yargının ayrı erkler olduğuna, bunların birbirine müdahale edemeyeceğine, emniyet güçlerinin yargının verdiği görevi yerine getirmesinden rahatsız olunmaması gerektiğine dair sözlerini hatırlatan Bahçeli, "Dün hayret eden Başbakan, bugün polislere dört bir koldan hücum etmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

Yeniden yargılama tartışmalarının da gündeme müdahale olduğunu öne süren Bahçeli, "Kumpasçılar hesap vermeden, kumpasın gayesi net olarak ilan edilmeden, TSK üzerinden PKK'ya ve İmralı canisine can simidi uzatılmasını tasvip etmeyiz, buna karşı da sonuna kadar direniriz" dedi.

Bahçeli, Erdoğan'ın bugünkü halinin dününü kökten yalanladığını dile getirerek, "Yargı kendisine dokununca birden bire ayağa kalkan, ortalığı velveleye veren Başbakan ile geçecek bir saniye bile israftır, vakit kaybıdır ve hepimizin omuzlarına yüklenmiş bir vebaldir. Türk milletinin selamete ve saadete kavuşması için Başbakan ve hükümeti sandık yoluyla gönderilmelidir" şeklinde konuştu.

'GAZETECİLER KENDİLERİNİ BAŞBAKANLARINA SUNDU'
Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın geçen cumartesi günü Dolmabahçe'de bazı gazetecilerle biraraya geldiğini anımsatarak, toplantının "ikinci ve adı konmamış sözde akil adamlar operasyonu için hazırlık ve alıştırma evresi" olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında kabahati yargıya yüklediğini belirten Bahçeli, şunları söyledi:

"Dolmabahçe'ye katılan değerli birkaç ismi dışarıda tutarak şunu söyleyebilirim ki yandaş olduğu kadar gazeteciliği ve yazarlığı da lafta kalan kuru kalabalık, yeni bir psikolojik harekatın failleri olarak kendilerini Başbakanlarına sunmuşlardır. Herkes sahibinin sesini huşuyla dinlemiş, tazimle onaylamış ve açıklamalara keramet yükleyerek takdir toplamıştır.

Başbakan'a bir cesur kalem çıkıp da, 'rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını niçin komploya bağlıyorsunuz, iddiaların araştırılmasından ve incelenmesinden niçin bu kadar korkuyorsunuz' diyememiştir. Eğer 47 kişi yerine, sadece 47 sandalye olsaydı ve Başbakan boş salona hitap etseydi bu kadar pişkin, bu kadar fütursuz olamazdı. Dahası yargının içine yuvalanmış örgütsel mantıkla, örgüt içi dayanışmayla darbe yapılmak istendiğini vurgulamıştır. Nasılsa kale boştur. Nasılsa Başbakan nereden vurursa vursun, top auta gitse dahi 'gol' diye sevinç çığlığı atacak yardakçılar etrafındadır."

Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın devletin tüm erklerini çökerttiğini ve çalışamaz hale getirdiğini öne sürerek, yargı, yürütme ve yasama krizi yaşandığını savundu. Bahçeli, "Bunun önüne geçilmezse hepimizi içine çekecek bir felaket önümüzde durmaktadır" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın bahsettiği "paralel örgüt" mensuplarının kararnamelerini kimin hazırladığını, atama ve tayin kararlarını kimin aldığını soran Bahçeli, "Koskoca Türk devletini çetelere, kaset imali yaptığı söylenen örgütlere ve paralel yapılanmalara peşkeş çeken Recep Tayyip Erdoğan nelerden ve ne hakla sızlanmaktadır  Suç sabittir ve suçlu AKP'nin Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bize göre gündemde yargı darbesi değil, iktidar darbesi ve ihaneti vardır" diye konuştu.

'YENİDEN YARGILAMA SİNSİ BİR KURGU'
Milletin algısını başka yerlere çekme teşebbüslerinden en önemlisinin yeniden yargılama konusu olduğunu ifade eden Bahçeli, "Kumpasla yolsuzluğun ve rüşvetin üzeri kapatılarak, gündeme asıl mecrasından koparılmak üzere yeni baştan planlı bir müdahale yapılmıştır. Bu sinsi bir kurgudur" dedi.

TBB BAŞKANI'NA TEPKİ
Barolar Birliği Başkanı (TBB) Metin Feyzioğlu'nun yeniden yargılama konusunda inisiyatif almasını eleştiren Bahçeli, şöyle devam etti:

"Sormak ve öğrenmek isteriz ki Türkiye Barolar Birliği Başkanı, acaba Başbakan'a rüşveti ve yolsuzluk iddialarını hatırlatacak fazileti göstermiş midir? Ülkemizin şu anki ihtiyacı, Ergenekon'dan Balyoz'a, KCK'dan Şike Davası'na kadar yeniden yargılama imkanını tanımak mıdır? Madem TSK'ya kumpas kurulduğu zımnen kabullenilmiştir, önce bu kumpasın tarafları her kimse ifşa edilip mutlaka hakim karşısına çıkarılmalıdır.

2007 yılından beridir mağdur edilen, yıllarca cezaevinde süründürülen ve darbeyi aklından dahi geçirmeyen vatansever asker kişilerin bedelini kim ödeyecektir? Aradan yedi yıl geçtikten sonra 'pardon' demek, düne kadar darbe davalarının savcısı olmakla mangalda kül bırakmayan Başbakan'ı ve kumpas taraftarlarını kurtaracak mıdır Kurtardı diyelim, o halde TSK bunu nasıl içine sindirecek, hakkı gasp edilmiş, Silivri'yi, Hasdal'ı, Sincan'ı çilehaneye çevirmiş ve asıl darbecilerle hiç işi olmamış kahramanların ve ailelerinin yüzüne nasıl bakılacaktır?

Merak ediyorum, Türkiye Barolar Birliği Başkanı kanun değişikliğiyle avunurken bunları düşünmüş ve bu sorular üzerinde kafa yormuş mudur? Şimdi başta hükümet olmak üzere, malum çevreler bize; 'Ergenekon davası hataydı, Balyoz uydurmaydı, darbeciler masumdu' demeye mi çalışmaktadır? Yılların hesabını kim verecek, intihar eden subaylar nasıl geri gelecek, Türk ordusunun teröristlerle aynı kategoriye sokulmasını, genelkurmay başkanlarının terör örgütü kurmaktan ceza almasını kim nasıl izah edecektir?

PKK'lıları serbest bıraktırıp, Meclis'te Anayasa değişikliği için uzlaşanlar milli vicdana ne diyecektir  Sayın Engin Alan'ı 18 yıla mahkum edenler ve bu mahkumiyetten 56 gün sonra Anayasa'ya müracaatla tutuklu milletvekili sorununu fiilen çözmeyi akıl ederek PKK'nın önünü açanlar kime ne anlatmaya çalışmaktadır?

Başbakan Erdoğan ve hükümetinin gizli gündeminde, kumpası gerekçe yaparak İmralı canisini ve tutuklu PKK'lıları yeniden yargılayıp serbest bırakmak var mıdır? Tüm taraflara açık açık söylüyorum, kumpasçılar hesap vermeden, kumpasın gayesi net olarak ilan edilmeden, TSK üzerinden PKK'ya ve İmralı canisine can simidi uzatılmasını tasvip etmeyiz, buna karşı da sonuna kadar direniriz."

'ENGİN ALAN'IN ARAMIZA DÖNMESİ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ'  
Bahçeli, "İmralı, Silivri ve KCK arasında denge arayışları varsa ve mesela Sayın Engin Alan bölücülere karşı rehin olarak tutuluyorsa, er ya da geç bunun hesabını sormak bizim için namus borcu olacaktır" öngörülerinin gerçekleşmeye başladığını söyledi.

İstanbul milletvekili Engin Alan'ın baştan beri suçsuz olduğuna inandıklarını vurgulayan Bahçeli, "PKK'lıların serbest bırakılıp onun içeride kalması ise şerefsizce yazılan iğrenç bir senaryonun sonucudur. Biz hak ve hukukun yerini bulması ve milletvekilimizin aramıza dönmesi için tüm mücadelemizi yapmaktan geri durmayacağız" dedi.

Bahçeli, yeniden yargılamaya prensipte olumlu baktıklarını, ancak terör örgütünün aklanmasına, terör örgütü ele başının affına müsamaha göstermeyeceklerini, milletin aleyhine olacak her adımın karşısında duracaklarını kaydetti.

Sayfa Yükleniyor...