Bahçeli: Daha çok yanak okşanacak

MHP lideri Devlet Bahçeli, ABD Başkanı Obama’nın 24 Nisan açıklamasından sonra Başbakan Erdoğan’ın “Türkiye el bebek gül bebek okşanacak bir ülke değil” sözleriyle ilgili olarak “Bu kafayla daha çok yanak okşanacak” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup toplantısında bir konuşma yaptı.

Bahçeli, ABD Başkanı Barack Obama'nın 24 Nisan açıklamasının kabul edilemez olduğunu söyledi.

''Soykırım kelimesi yerine, 'Büyük Felaket' ibaresini kullandığı gerekçesiyle, Obama'nın denge kurduğu, 'yi tamamen dışlamadığı yolunda bir sonuç çıkartmaya çalışılması abesle iştigaldir'' diyen Bahçeli, Ermeni literatüründe büyük felaketin, Nazilerin yaptığı Musevi katliamı olan ''holokost''un karşılığı, bununla eşdeğerde, vahşet anlamında kullanıldığını bildirdi.

Bahçeli, Ermeniler'in, 1915 olaylarının ''holokost''la eşdeğerde olduğunu göstermek ve Türk milletini Nazilerle özdeşleştirmek amacıyla bu terimi kullandıklarını ifade etti.

Bahçeli, ''Obama'nın açıklamasından sonra, Başbakan Erdoğan'ın derin bir güven kaybı yaşadığını gösteren, ', el bebek gül bebek okşanacak, aldatılacak bir ülke değildir' sözlerinin hiçbir değeri yoktur. Üstelik, yabancı bir devlet başkanının ağzından çıkmış bu sözleri doğru okumaktan ısrarla kaçarak, bunun siyaseten söylenmiş seçim vaadleri olarak yorumlanması ve kendince tevil ve mazur görme ve gösterme arayışı da Başbakan'ın aczini örtememiştir. Bu kafa ile gidilmesi halinde, daha çok yanaklar okşanarak, daha çok sırtlar sıvazlanarak, daha çok tıpışlanarak, daha nice pozitif enerjiler yüklenerek milli meselelerde yeni hezimetler karşımıza çıkacaktır" diye konuştu.

Bahçeli, şöyle konuştu: "Madem ki tarihi gerçekleri bilmediğini iddia ediyorsunuz; tarihin hakemliğini ortaya koyuyorsunuz, o halde Obama'yı İstanbul'da gezdireceğinize, Iğdır'a kadar götürüp Ermeniler tarafından katledilmiş millet evlatlarının anısına yapılmış anıtı ve toplu katliamların acılarını gösteren müzeyi gezdirseydiniz. Obama'nın yanında belki siz de acı gerçeklerle uyanırdınız.''

MHP lideri Bahçeli, Hükümetin, 24 Nisan öncesi Ermenistan'la ilişkiler konusunda giriştiği manevraların bir sonuç vermediğini görmesi ve Ermenistan politikasını Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda gözden geçirmesi gerektiğini söyledi.

Bahçeli, "Azerbaycan'ın değerli yöneticilerine ve kardeş Azerbaycan halkına seslenmek istiyorum: Türk milleti haklı davanızda her zaman Azerbaycan'ın yanında ve arkasında olmuştur, bundan sonra da Azerbaycanlı kardeşlerini hiçbir şart altında yalnız bırakmayacaktır. Azerbaycan halkının aleyhine ve zararına olacak herhangi bir adım atılmasına Türk milleti izin vermeyecektir'' dedi.

Bahçeli, ''Türkiye'de kendine karşı çıkanları gözdağı vererek, azarlayarak ve terör estirerek susturmaya ve sindirmeye çalışan Başbakan, sakat ve tehlikeli Ermenistan politikası karşısında demokratik uyarı ve eleştiri görevi yapan muhalefeti de 'çirkin ve yakışıksız yaklaşım ve siyasi rant peşinde koşmakla' suçlamaktadır. Bu suçlamalar tek kelimeyle haksız ve temelsizdir. Türkiye'yi ve kendine karşı çıkanları gözdağı vererek, azarlayarak ve terör estirerek susturmaya ve sindirmeye çalışan Başbakan, sakat ve tehlikeli Ermenistan politikası karşısında eleştiri görevini yapan muhalefeti de çirkin ve yakışıksız yaklaşım ve siyasi rant peşinde koşmakla suçlamaktadır. Eleştirilere tahammülü olmayan, muhalefetin önemini ve fonksiyonunu kavrayamayan Başbakan, bu yolla diktatörlük heveslerini tatmin etmeye, kendi vicdanını temizlemeye çalışmaktadır. Başbakan Erdoğan'ın burada unuttuğu diğer bir önemli husus da eğer gerçekten muhalefet bu haksız ve temelsiz ithamı hak edecek şekilde davranıyor ve siyasi rant peşinde koşuyorsa, Türkiye'nin çıkarlarına, onuruna ve haysiyetine uygun politikalar üreterek buna imkan vermemenin kendi elinde olduğu gerçeğidir. Gaflet yoluna sapanların, bunu yüzlerine vuranları ucuz klişelerle suçlamaya hakları yoktur, bu yolla kendilerini aklamaları da mümkün değildir. Başbakan'ın hiddetinden muhalefetin yanı sıra, Azerbaycan'ın da nasibini almış olması alışa gelmiş bir durum sayılamaz.''

MHP lideri Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın, muhalefet milletvekillerine hiddetlenmesinin nedeninin, Azerbaycan'la dayanışma amacıyla bir grup milletvekilinin Bakü'ye gitmesi olduğunu kaydetti.

Bahçeli, ''Muhalefet milletvekillerini kendisine biat eden kadrolu memurlar gibi gören, asgari siyasi nezaket dışına çıkarak Azerbaycan'lı bayan milletvekillerini, 'yalan-yanlış konuşarak ortalığı karıştıran fitne unsurları' olarak suçlayan bu kafa yapısının, sağlıklı bir hali yansıtmayacağı ortadadır'' diye konuştu.

BAŞBAKAN'A SORULAR
Türkiye Cumhuriyetini yönetme, devletin onurunu ve haysiyetini koruma yükümlülüğünü ve sorumluluğunu üstlenenlerin, bunun aksine hareket edeceğine ihtimal vermediklerini vurgulayan Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a şu soruları yöneltti: ''Ermenistan kara sınırını belirleyen 1921 Kars anlaşmasını açıkça tanımadan ve bunu resmi kayda geçirmeden; Türkiye'nin toprak bütünlüğünü sorgulayan iddialarını ve Ağrı dağını devlet amblemi olarak kabul eden yasal düzenlemelerini geri almadan Ermenistan'la diplomatik ilişki kurup kara sınırını açmayı düşünüyor musunuz? İlişkilerin normalleştirilmesi için Ermenistan'la mutabık kaldığınızı açıkladığınız kapsamlı çerçeve anlaşmasında Ermenistan'ın sınırı tanıdığı ve Türkiye'nin toprak bütünlüğünü sorgulayan düzenlemeleri geri alacağı yolunda açık ve doğrudan bir hüküm bulunmakta mıdır? Eğer bunlar olmadan böyle bir yola girmeyi kabullendiyseniz, iki ülke arasında çeşitli konuları ele almak amacıyla kurulması öngörülen ortak komisyonlarda, Türkiye'nin 1923 Lozan anlaşması ile tescil edilen Misak-ı Milli sınırlarını tartışmaya açıp yeniden müzakere mi edeceksiniz? Aynı şekilde müzakere masasında Doğu Anadolu topraklarının bir bölümünün Batı Ermenistan olup olmadığı da mı ele alınacaktır? Ağrı dağının Türkiye'ye aidiyeti ve bu nedenle Ermenistan'ın resmi devlet arması olamayacağı da mı Ermenistan'la müzakere konusu olacaktır? Türkiye'nin Ortak Tarih Komisyonu çalışmalarından tarihi gerçeklere ışık tutacak ve Ermeni tarafının da mutabık kalacağı herhangi bir sonuç çıkmasının beklemesi için makul bir neden bulunmakta mıdır? Sonuçsuz kalacağı baştan bilinen bir tarih komisyonu kurulması karşılığında sınırın açılmasını ve diplomatik ilişki kurulmasını Türkiye'nin çıkarları, onuru ve haysiyeti ile nasıl bağdaştırabiliyorsunuz?''

Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, ''Ermenistan, işgal altında tuttuğu Azerbaycan bölgeleri olan Fuzuli, Cebrail, Zengilen, Gubatlı, Laçin, Kelbecer ve Agdam'dan çekilmeden ve Azeri mülteciler topraklarına dönmeden, kara sınırını açacak ve diplomatik ilişki kuracak mısınız? Dağlık Karabağ sorunu, uluslararası hukuka göre Azerbaycan'ın kabul edebileceği bir çözüme kavuşturulmadan Ermenistan'la ilişkileri daha da ilerletmeyi düşünüyor musunuz?'' sorusunu yöneltti.

Erdoğan'ın bu sorulara vereceği cevapların Ermenistan'la sonuçlandırılan çerçeve anlaşmanın gerçek niteliğini ve Azerbaycan'ın bu süreçte dışlanıp dışlanmadığını ortaya koyacağını ifade eden Bahçeli, ''Bunu yapmayıp sis perdesini sürdürmek isterse, bu durumda AKP hükümetinin tam anlamıyla bir gaflet yoluna girdiği sonucuna varılması kaçınılmaz olacaktır'' dedi.

Sayfa Yükleniyor...