Bahçeli, 'Erdoğan’ı asarız'a kızdı

Partisinin meclis grubunda konuşan MHP lideri Bahçeli, "Meclis'i basarız Erdoğan'ı asarız" sloganı atanların hakkından kendilerinin geleceğini söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör eylemlerinin hesabının sorulacağı öncelikli adresin ''peşmerge reisi Barzani, bu zatın bulunduğu Irak Devleti ve ile Irak'ın işgalcisi ABD'' olması gerektiğini belirtti.

Bahçeli, özellikle son aylarda artan eylemlerin toplumda yarattığı haklı öfkenin ''hem açılımın sorgulanmasına, hem de AKP'nin gerçek yüzünün görünmesine vesile olduğunu'' savundu.

PKK'nın eylemleri ile İsrail arasında kurulmak istenen rabıtanın zamanlaması ve yönteminin ''son derece manidar ve kuşkulu'' olduğunu dile getiren Bahçeli, şöyle konuştu;

''Elbette ki bütün başka ülkeler gibi, siz suskun kalmışsanız, siz boyun eğmişseniz her yabancı devlet gibi İsrail'de ülkemize zarar verecek unsurlardan yararlanmak isteyecek ve belki de yararlanacaktır.

Bunları bizim belgeleriyle bilmemiz ve açıklamamız mümkün değildir. Ancak, özelikle İskenderun'da meydana gelen saldırıdan sonraki üstü örtülü ve kaçamak açıklamalar sorumluluğu yalnızca İsrail'e atarak, peşmergenin ve küresel gücün suçunu örtme arayışı ve sorumluları saptırma gayreti olarak dikkatimizi çekmiştir.

Başbakan Erdoğan ülkemizin nasıl geliştiğini, kalkındığını anlatırken bunun PKK eylemleri ile baltalandığından bahisle artan terör ve bölücü eylemlere yıllardan beri süren ucuz politikacı bahaneleri ile cevap arayışına girmiştir. Anayasa değişikliği ile terörün artması arasında illiyet kurmak ise ancak Başbakan Erdoğan'ın mantığı ile izah edilecek bir garabettir.

Başbakan'ın terörün kaynağını ve tırmanışının nedenini başka yerlerde aramasına gerek yoktur. Bizzat Başbakan Erdoğan ve hükümetleri bölücülüğe çanak tutmuş, bölünmeyi körüklemiş ve kardeşliği incitmişlerdir.

Başbakan'ın getirdiği noktada bölücülüğün aldığı cürete bakınız ki, hiçbir tahkikata maruz kalmadan özgürce suç işleyen bölücülük, İmralı canisinin resimlerini taşıyarak 'Meclisi basarız, Erdoğan'ı asarız', 'Kana kan, seninleyiz Öcalan' diyebilmişlerdir. Milliyetçi Hareket olarak, siyasi fikirlerine ne kadar karşı olursak olalım, bu ülkenin Başbakanına bu sözleri söyleyenlerin hakkından gelmek, muhatapları sussa bile bizim boynumuzun borcu olsun.''

1 Mayıs'tan bu yana terörle mücadelede şehit sayısının 25'e, yaralı sayısının ise 45'e ulaştığını anımsatan Bahçeli, ''Hükümet bölücülüğü siyasallaştırmaya uğraşırken, teröristin boş durmadığı, dilediği zaman, istediği noktaya saldırı yapabileceği konusunda inisiyatif kazandığı ve eylemlerini ülke sathına yayabildiği ortaya çıkmıştır'' dedi.

MHP lideri hükümetin ''başka coğrafyalarda sözde barışı ve huzuru aradığını iddia edip gezerken'' milletin ''ülkesinde şehidin ve saldırıların olmadığı bir tek güne hasret kaldığını'' dile getirdi.

‘EKSEN Mİ KAYDI, GÖREV Mİ ALDI’
Son günlerde ''AKP hükümetinin dış politikadaki tutarsızlıkların'' yalnızca milleti değil, uluslararası camianın da aklını karıştırdığını, ''eksen kayması'' tartışmalarının başladığını ifade eden Bahçeli, ''Bu konudaki tartışmalarda dile getirilen eksen kaymasından kasıt şayet hükümetin İran'a karşı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden çıkacak karara verdiği 'hayır' cevabı ise bize göre bu haksız bir itham olacaktır. Zira hükümetin İran kararı kendi içinde tutarlıdır'' dedi.

Başbakan Erdoğan'ın ''hayır'' kararının gerekçelerini ''bir suçluluk duygusu içinde oylamanın yapılacağı gece, diğer ülke yöneticilerini arayarak ikna ve izaha çalışmış olmasının'' dikkat çektiğini belirten Bahçeli, ''Hükümetin uluslararası ilişkilerde yıllardır yaşadığı kayma yalnızca eksen değil, aslında merkez kaymasıdır ve bu merkez Başkent Ankara'dan yıllar önce uzaklaşmış, Erivan, Erbil, Brüksel ve Washington eksenine çoktan bağlanmıştır. Şayet AKP borazanlarının ve yöneticilerinin söyledikleri gibi AKP eksen kaymasına uğramamış ise o halde sadakat gösterme yarışına girdikleri küresel güçten yeni bir görev mi almışlardır, yeni bir rol mü çalmışlardır?'' diye konuştu.

SAHTE KAHRAMANLIK İDDİASI
''Bir yanda Irak'taki zulme göz yumarken, diğer yanda Filistin'deki mazlumlara sahip çıkıyormuş gibi sahte kahramanlık ve kuru tehditlere ise inanacak kimse kalmamıştır'' diyen Bahçeli, ''En yeni yetme devletlerin, en onursuz devlet adamlarının bile karşı çıkacağı, tepki göstereceği, tavır koyacağı meselelerde şayet karşısında küresel güçler varsa sessiz durulmuş, boyun eğilmiş, sorunlar göz ardı edilerek suskun kalınmıştır'' dedi.

Başbakan ve ekibinin ''sıkletine uygun bulduğu ülkeler için sahte çıkışlarda bulunduğunun; karşılığı olmayan girişimlerin ve sonuçsuz cevapların verildiğinin bilindiğini'' ifade eden Bahçeli, ''Davos'taki olay ile Mavi Marmara Gemisi'ne yapılan saldırıya karşı tepkiler bunlara örnektir. Ancak bunların hiçbirisi AKP hükümetlerinin uluslararası ilişkilerde bir milli karakteri olamamış, her çıkışın ardından yaşadığı ani iniş, bütün kahramanlık gösterilerini bir bir eriterek gerçek yüzlerin ortaya çıkmasına vesile olmuştur'' diye konuştu.

‘TÜRK DÜNYASI YARDIM BEKLİYOR’
Konuşmasına Kırgızistan'da meydana gelen olaylara değinen Bahçeli, Orta Asya'da Sovyet rejiminin körüklediği yapay ayrımların etkisinin sosyo kültürel bir derinlik kazandırdığını kaydetti. Binlerce yılın eseri olan ''Türklük şuuru ve kültürünün'' bu toplumlar arasında bağlayıcı olmaktan çıkartıldığını ifade etti.

Orta Asya ülkeleri ile ilişkilerde hükümetin tutumunu eleştiren Bahçeli, ''Türkiyemizi ayrıştırmayı hedeflemiş, milletimizi otuz altıya parçalamayı tekrarlayıp duran, ağzına Türk kelimesini bile almayanların bu coğrafyalarda 'Türk' kavramını savunmalarını beklemek zaten mümkün değildir. Nitekim milliyetçi olmayı Orhun abidelerine giden yolu asfaltlamak zanneden ilkel zihniyetlerin, bu ülkelere olan bağlarında 'Türk' kavramını zemin yapmalarını beklemek bize göre abesle iştigaldir'' diye konuştu.

Çatışmaların daha vahim olaylara neden olmadan bir an önce sona ermesini dileyen Bahçeli, şunları kaydetti;

''Yardıma muhtaçlar yalnızca Gazze'deki Müslümanlar değildir. Şehitler yalnızca Filistin'de bulunmamaktadır. Türk dünyasındaki din kardeşlerimiz de imdat beklemektedir.

Hükümet, başta Cumhuriyeti vatandaşlarımız ve Ahıska Türkleri olmak üzere, Kırgızistan'da muhtaç olan bütün soydaşlarımıza ve insanlara Türk milletinin yardım elini derhal uzatmalıdır.

Bu kapsamda, Cumhurbaşkanı Gül Güney Kore'ye yaptığı ziyareti yarıda kesmeli ve Azerbaycan, Kırgızistan, Türkmenistan, Kazakistan ve Özbekistan'ın Devlet Başkanları ile sorunu acilen ve kapsamlı olarak Türk dünyası çerçevesinde çözecek görüşmeleri başlatmalıdır.''

Sayfa Yükleniyor...