Bahçeli: Güvenli bölge acilen kurulmalı

MHP lideri Bahçeli, "Derinliği 30 kilometreyi bulan güvenli bölge acilen kurulmalı. Güvenli bölge olmazsa Fırat'ın doğusu ateşe verilmeli" dedi.

Bahçeli: Güvenli bölge acilen kurulmalı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'da halka hitap etti.

Bahçeli, "CHP Genel Başkanı'nın 'Bize mi saldıracaklar' diyerek aklamaya çalıştığı YPG, 22 Temmuz 2019 gecesi sınır ilçemiz Ceylanpınar'a bir kez daha roket atmış, 2'si çocuk olmak üzere 6 kişinin yaralanmasına yol açmıştır. CHP tehlikenin hala farkında değildir. CHP, HDP, İP aynı anda zillete düşmüşler, zihnen, fikren, siyaseten iflas etmişlerdir" dedi.

Bahçeli, Amasya Belediyesi önündeki mitingde yaptığı konuşmada, şehzadeler şehrinde bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

Amasya'nın, 'nin göz nuru, maziye açılan gönül kapısı olduğunu belirten Bahçeli, "İftiharla söylemek isterim ki 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi'nde tarihi bir duruş gösterdiniz. Emaneti ehline teslim ettiniz. Milliyetçi Hareket Partisine muazzam bir destek verdiniz. Üç hilali yükseltip huzuru ve umudu seçtiniz. Milli birlik ve kardeşliğin mesajını sahiplendiniz.  Hepinizle övünüyorum, hepinizle gurur duyuyorum" ifadesini kullandı.

"GÜNEY SINIRLARIMIZ BOYUNCA FİTNE EKİP ZEHİR BİÇMEK İÇİN ÇALIŞIYORLAR"

Terörle mücadeleye işaret eden Bahçeli, terör örgütlerinin hunhar eylemlerinin sonuç vermeyeceğini, sahnelenen küresel oyunların amacına ulaşamayacağını vurguladı.

Devlet Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:

"Yazılan bölgesel senaryolar yırtılıp atılacaktır. Kurgulanan ekonomik komplolar, planlanan veya tedavüle sokulan yaptırım tehditleri gene milletin azim ve kararıyla tesirsiz hale getirilecek, hiçbir baskı 'ye sökmeyecek, işlemeyecektir. Türkiye'nin sesi gür ve güçlü şekilde çıktıkça bundan ürken ve rahatsız olan ülkeler menfur arayış içine giriyorlar. Zalimler, hainler, iş birlikçiler dün olduğu gibi yine boş durmuyorlar. Muhasım odaklar egemenlik haklarımıza ve bağımsızlığımıza leke sürmek için kuyruğa giriyorlar. Güney sınırlarımız boyunca fitne ekip zehir biçmek için çalışıyorlar."

ABD'nin tavrını "tutarsız, çelişkili ve güvenilmez" olarak niteleyen Bahçeli, ABD'nin bu tavrı nedeniyle PKK/YPG terör örgütünün, Türkiye'nin sınırlarının dibinde yuvalandığının altını çizdi.

"CHP, HDP, İP AYNI ANDA ZİLLETE DÜŞMÜŞLER"

Muhalefeti eleştiren Bahçeli, şunları dile getirdi:

 "CHP Genel Başkanı'nın 'Bize mi saldıracaklar' diyerek aklamaya çalıştığı YPG, 22 Temmuz 2019 gecesi sınır ilçemiz Ceylanpınar'a bir kez daha roket atmış, 2'si çocuk olmak üzere 6 kişinin yaralanmasına yol açmıştır. CHP tehlikenin hala farkında değildir. CHP, HDP, İP aynı anda zillete düşmüşler, zihnen, fikren, siyaseten iflas etmişlerdir.

Özellikle CHP Genel Başkanı'nın, Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesinde dün yapılan CHP'li Belediye Başkanları Çalıştayı'nda yapmış olduğu konuşma amaçsız siyasetin çarpık bir numunesidir. Konuşmasının tek bir yerinde Türkiye'nin terör sorunundan bahsetmemiş, tek bir satırında karşı karşıya olduğumuz ağır tehditlerle ilgili görüş paylaşmamıştır. Bu durum CHP adına ayıptır, utanç vericidir."

"TERÖRLE MÜCADELENİN ARTAN MALİYETLERİNİ HİÇ HESAP ETTİNİZ Mİ?"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun izlediği politikanın, bu partiye oy veren vatandaşlara büyük bir haksızlık olduğunu ifade eden Bahçeli, "CHP Genel Başkanı'na Amasya'dan açık açık soruyorum. Terörle mücadele hakkında ne düşünüyorsunuz? Hangi plan, hazırlık ve önerilere sahipsiniz? 22 Temmuz 2015'ten bu tarafa kaç şehit verdiğimizden haberiniz var mı? Sarımsağın yüzde 89, salçanın yüzde 90, çocuk bezinin yüzde 40 zamlandığını söylüyorsanız da terörle mücadelenin artan maliyetlerini, bombaya, mermiye, askeri operasyonlara harcanan paraları hiç duydunuz, hiç hesap ettiniz mi? Sayın Kılıçdaroğlu, kuldan utanmıyorsanız, bari Allah'tan korkun." diye konuştu. 

Türkiye'nin en önemli sorununun terör olduğunun altını çizen Bahçeli, "Türkiye ateşten gömlek giymişken, siz hangi yüzle konuşuyorsunuz? Mutfakta ateş varsa söner, söndürülür, bugün az yediysek yarın çok yeriz, bugün kaybettiysek kısa sürede tekrar kazanırız, peki ağlayan analara ne diyeceksiniz? Omuzlarda taşınan şehit naaşlarına nasıl bakacaksınız? Bekamız tahrip edildikten, vatan ve millet elden gittikten sonra neyin ekonomisinden, neyin gelir azalmasından bahsedeceksiniz? PKK-FETÖ ihanetinin açtığı derin yaraları, kazdığı dipsiz kuyuları nasıl kapatacağız? Bunu da soğan, patates, patlıcan istismarıyla mı tamir ve telafi edeceğiz?" dedi.

"MİLLİ BEKAMIZIN SOĞAN KADAR DA MI DEĞERİ YOKTUR?"

CHP'ye oy veren vatandaşlardan ellerini vicdanlarına koyup muhasebe yapmalarını isteyen Bahçeli, şunları kaydetti:

"CHP Genel Başkanı'nın konuşmasının nesi doğru, neresi düzgündür? Türkiye yalnızca Suriyeli sığınmacılara 35 milyar dolar harcamışken, terörle mücadelenin faturası günbegün ağırlaşırken, küresel tefeciler, ekonomik tetikçiler saldırdıkça saldırırken Türkiye'nin aleyhine konuşmak, ekonomide tezviratlar üretmek adamlık mıdır, ahlaki midir, millilik midir, haysiyetli bir tavır mıdır? Milli bekamızın soğan kadar da mı değeri yoktur? Bu Kılıçdaroğlu nereye koşmakta, kimlere hizmet etmektedir? PKK'ya diyet borcu varsa söylesin, kurtaralım, kendisine omuz verelim. FETÖ'nün boyunduruğu altındaysa 'imdat' desin, yardım edelim, elinden tutalım, düştüğü çukurdan çekip çıkaralım."

Türkiye'nin S-400 almasındaki sebebin, ülkenin güvenliğini sağlamak olduğunu dile getiren Bahçeli, Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölgenin tesisini isteyen Türkiye'nin varlığı ve egemenlik haklarının güvenceye kavuşturulması amacına işaret etti.

"Fırat'ın doğusuna F-16 olup uçacaksak, obüs olup patlayacaksak, bomba olup yağacaksak, ateş olup yakacaksak bunun icazetini de hiçbir yerden almayız, hiç kimseye de sormayız, sormayacağız." ifadesini kullanan Bahçeli, "Irak'ın kuzeyine pençemizi geçirdik. Hakurk'tan Kandil'e varıncaya kadar ne kadar hain varsa önümüze kattık, kaçtıkları yere kadar kovalamaya başladık, hepsini birden namlumuzun önüne dizdik. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla Suriye'nin kuzeyinde kurulmak istenen terör koridorunu kestik, bağlantılarını kopardık." diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN VAROLUŞUNA DİNAMİT KOYAMAYACAKLAR"

Bahçeli, dünyanın ABD'den ibaret olmadığını belirterek şöyle devam etti:

"F-35'ten mahrum olmak her şeyin sonu değildir. Küresel pakt, oluşum ve kuruluşlar kader değildir. Geçmişte kendi yolumuzu kendimiz çizmeyi başardık. Yine yaparız, yine başarırız, yine her zorluğun üstesinden geliriz. Çünkü biz Türk milletiyiz. Bilinsin ki Türkiye'nin varoluşuna dinamit koyamayacaklar. Türkiye'nin toprak bütünlüğüne kast edemeyecekler."

Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararına da değinen Bahçeli, Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun politika faiz oranını yüzde 24'ten yüzde 19,75'e çekmesinin sevindirici bir gelişme olduğunu söyledi.

"EKONOMİK SALDIRI DÜZENLEYENLERE DİRENMEK MECBURİDİR"

Üreten, yatırım yapan, istihdam oluşturan, Türkiye'nin büyümesine destek olan girişimcileri, firmaları, şirketleri, iş alemini faiz baskısından kurtarmak gerektiğini vurgulayan Bahçeli, şunları söyledi:

"Vatandaşlarımızı faiz ve kur baskısından korumak muhakkak sağlanmalıdır. Nitekim faiz çilesine son verilmelidir. Üretim teşvik edilmeli, çarklar dönmeli, fabrika bacaları tütmelidir. Ekonomik saldırı düzenleyenlere bütün imkanlarımızla direnmek mecburidir. Çiftçilerimizin sorunları vardır, halledilmelidir. Esnafımızın şikayetleri vardır, giderilmelidir. Emeklilerimizin, işçilerimizin, memurlarımızın, dar ve orta gelirli insanlarımızın talepleri imkanlar nispetinde karşılanmalıdır."

Bahçeli, Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile gücüne güç kattıkça bölgesinde huzur ve istikrar adası olarak yükseleceğini belirterek şunları kaydetti:

"2023 hedeflerinin gerisinde kalmanın bahanesi olamayacaktır. Ülkemiz daha güzel günlere, bugünden daha umutlu dönemlere ulaşacaktır. Sorun varsa, çözecek irade de vardır. Zillet değil millet yaşayacaktır. Zalimler değil mazlumlar kazanacaktır. Türkiye'de hiçbir insanımız aç ve açıkta bulunmamalıdır. Merkezi yönetimle mahalli yönetimler bunu teminle mükelleftir. Bizim belediyecilik anlayışımızın temelinde yatan da budur. İnsanımız huzur, barış, refah ve güvenlik içindeyse bizler rahat ederiz, vicdanen müsterih oluruz. Belediye Başkanlarımızın kapıları paylaşmanın, bölüşmenin, kardeşçe muamelenin, hayırsever ve yardımsever ahlakın merkezi olmalıdır."

Sayfa Yükleniyor...