Bahçeli: Karanlık bir dönemin arefesindeyiz

MHP lideri Devlet Bahçeli, demokratik açılımının Türkiye'yi çok ciddi risk ve tehlikelerle dolu puslu ve karanlık bir dönemin arefesine getirdiğini savundu. Bahçeli, Meclis'te gizli oturum yapılması fikrinin saygısızlık olduğunu söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, ''yaşanan gelişmelerin 'yi ciddi risk ve tehlikelerle dolu bir sürece getirdiğini'' savundu.

Devlet Bahçeli, açıklamasında şunları kaydetti: ''TBMM'nin kapalı oturumunda PKK'nın siyasi temsilcileri hazır bulunacak, bu yolla PKK, İmralı ve Kandil ne konuşulduğundan haberdar olacak, buna karşılık yegane muhatap olduğu iddia edilen Türk milleti karanlıkta bırakılacaktır. Bunun anlaşılabilir ve savunulabilir bir yönü olmadığını akıl ve izan sahibi herkes kabul edecektir.

Bu bakımdan, Türk milletinden kaçarak kapalı kapılar arkasında bölücülük gündemine hayata geçirmeyi hesaplayan Başbakan'ı dürüst ve namuslu olmaya davet etmek isteriz. Bu ayrışma, bölünme ve çatışma projesinin muhatabı değil mağduru olan Türk milletinin yaşanan gelişmeleri ve planlanan tezgâhları bütün yönleriyle görmesini ve anlamasını önlemeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.

AKP'nin bundan kaçma girişimleri, aslında çıktıkları dönüşü olmayan yolculuğun bir ihanet yolculuğu olduğunun kabulü ve itirafıdır.

MHP, TBMM Genel Kurulu'nun açık oturumunda milli hassasiyetlerimizi ilgilendiren her konuyu olduğu gibi bu konuyu da Türk milletinin huzurunda her yönüyle tartışmaya ve Türkiye'nin milli varlığına kastetmeyi amaçlayan bu hain suikastı teşhir etmeye hazırdır.

Milliyetçi hareket, bunun dışında Başbakanın yönlendirdiği Kürt açılımı sürecinin hiçbir aşamasında bulunmayacak, bu konuyu hiç kimseyle görüşmeyecektir.''

Bahçeli ''Başbakan Erdoğan'ın ısrar ve inatla sürdürdüğü bölünme modelleri arayışları Türkiye'yi çok ciddi risk ve tehlikelerle dolu puslu ve karanlık bir dönemin arifesine getirmiştir'' ifadesini kullandı.

''Bu yoldan dönüş yok'' sloganıyla etnik bölücülüğün emellerine hizmet yarışına girildiğini savunan Bahçeli, ''Başbakan ve arkadaşları, şimdi PKK, İmralı ve Kandil'in kılavuzluğunda ve ABD ile AB'nin himayesinde bu ihanet yolculuğunun yol haritasını topluma mal etmek için bir seferberlik başlatmıştır'' dedi.

''Bu amaçla, kamuoyunu baskı ve abluka altına almak ve bu yıkım projesine şartlandırmak için psikolojik hareket boyutlarına ulaşan bir kampanya yürütüldüğünü'' iddia eden Bahçeli, ''sözde demokratik açılım'' adı altında yapılmak istenenin, terörü siyaset sahnesine taşımak ve etnik bölücülüğe siyasi ve hukuki meşruiyet zemini ve statü kazandırmak olduğunu öne sürdü.

Bahçeli şunları kaydetti: ''Silahların gölgesinde, terör tehdidi ve şantajı altında yürütülen bu süreçte 'terör örgütü asla muhatap alınmaz' diyenlerin PKK'nın değişmeyen emellerini rehber edinmeleri ve siyasi pusula olarak sahiplenmeleri ibretle izlenmektedir.

Kanlı terörün yirmibeş yıldır yapamadığını şimdi AKP eliyle hayata geçirmek için başlatılan bu bölünme süreci, Türkiye'deki yıkıcı ve bölücü dinamikleri harekete geçirmiş, büyük bir aile olan Türk milleti arasında etnik husumet ve ayrışma tohumları ekilmeye başlanmıştır.

Başbakan ve yol arkadaşlarının Türk milleti önünde günah çıkarmak için sürdürdüğü tevil, inkar ve saptırma çabaları bu gerçekleri artık saklayamamaktadır.

Cemaat karşısında hizaya gelenlerin, bölücü dayatmalar karşısında hazırola geçenlerin, Kürtçe ezber sözlerle hangi mihraklara şirinlik yapmaya çalıştıkları çok iyi bilinenlerin sadakat ve ihanet üzerinde fikir yürütmeleri milli vicdanda aklanmalarına yetmeyecektir.

AKP sözcülerinin mübarek ramazan ayını bölünme modellerini pazarlamak için kullanmaları, iftar yemeklerinde bu yıkım projesinin tanıtımını ve reklamını yapmaları ibret ve esef verici bir durumdur.''

'ÇOK VAHİM SORUMSUZLUK VE HEZEYAN ÖRNEĞİ'
''Başbakan'ın devletin terörle mücadele etmekle görevli kurumlarında tertiplenen iftar yemeklerini parti kongresine çevirmesi ve başlattığı bölünme süreci hakkında ulu orta siyasi konuşmalar yapması ise çok vahim bir siyasi sorumsuzluk ve hezeyan örneğidir'' görüşünü dile getiren Bahçeli, ''Bunun arkasındaki sinsi niyet ve emeller çok iyi anlaşılmalıdır'' ifadesini kullandı.

Bahçeli şunları kaydetti: ''Suçluluk telaşı içinde kıvranan Başbakan ve yandaşlarının bu bölünme projesini işportaya çıkarmaları ve toplumsal destek bulabilmek için siyasi ve ahlaki bütün ölçüleri kaybederek her yola başvurmaları kendileri bakımından hazin bir tecellidir

Bu amaçla milliyetçi hareketin ve ülkücülüğün fikri ve ahlaki çizgisinden saparak yollarını çok önceden ayıranlardan ve yeni arayışlara yönelenlerden medet ummaları ve bunu Kürt açılımına 'eski ülkücülerin' sürpriz desteği olarak kullanmaya çalışmaları, içine düştükleri çaresizliğin bir göstergesi olmuştur.

Türk milleti arasına etnik fitne sokmaya ve bu temelde bir ayrışma süreci başlatmaya çalışmanın adı siyasi bölücülüktür. Buna teşebbüs edenler tarihe 'siyasi bölücübaşı' olarak geçmekten kurtulamayacaktır.

Bu yolda ne pahasına olursa olsun sonuna kadar gideceğini açıklayan Başbakan'ın bilmesini isteriz ki MHP, Türkiye'ye çok ağır bir faturası olacak bu yıkım sürecini ne pahasına olursun durdurmaya azimli, kararlı ve hazırdır.

Herkes, vakit çok geç olmadan aklını başına toplamalı, Türkiye'nin geleceği ve kaderi üzerinde ölümcül bir kumar oynamaktan vazgeçme basiretini gösterebilmelidir.''

'TARİHİ BİR YANILGI VE GAFLET'
Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan teröre teslim olarak akan kanın durdurulamayacağını, etnik bölücülüğün taşeronluğunu yaparak milli birlik ve bütünlüğün korunamayacağını ve demokratikleşmenin bölücülüğün payandası olamayacağını artık anlamalıdır'' dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, MHP'nin, hangi etnik kökenden gelirse gelsin Türk milletine ortaklaşa vücut veren bütün vatandaşları büyük Türk milleti ailesinin ayrılmaz bir parçası olarak bütünüyle kucaklayan bir siyasi anlayışın sahibi olduğunu belirtti.

''Bin yıldır birlikte yaşadığımız, ortak kardeşlik hukuku ve akrabalık bağları geliştirdiğimiz Kürt kökenli kardeşlerimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit haklara sahip onurlu bireyleridir'' diyen Bahçeli, şunları kaydetti: ''PKK terörü ile etnik bölücülük hevesleri peşinde koşanlarla bütün Kürt kardeşlerimizin bir tutulması tarihi bir yanılgı ve gaflettir.

AKP hükümetinin bu konudaki yaklaşımının temel sakatlığı, etnik bölücülük sorununu Kürt kökenli vatandaşlarımızın tamamını ilgilendiren ve kapsayan bir sorun olarak takdim etmesi ve ayrıştırıcı bir zeminde çözüm arayışlarına girmesidir.''

''Bölücü terörün taleplerini tüm Kürt kökenli vatandaşlara yaygınlaştırmaya çalışmanın, PKK'nın bunların tümünün sözcüsü ve temsilcisi olduğu anlamına geleceğini'' vurgulayan Bahçeli, böyle bir yaklaşımın Kürt asıllı vatandaşların çok büyük çoğunluğuna yapılacak bir hakaret olacağını, buna da herkesten önce MHP'nin karşı çıkacağını belirtti.

GİZLİ OTURUM
AK Parti'nin önümüzdeki dönemde izleyeceği yaklaşım konusunda basına yansıyan bilgilerden TBMM'nin bu amaçla ''gizli oturum'' yapması üzerinde durulduğunun anlaşıldığını ifade eden Bahçeli şunları kaydetti: ''Böyle bir kaçamak yola sapma arayışının Türk milletine büyük bir saygısızlık olacağı, bunun siyasi ahlak ve dürüstlüğün asgari gerekleriyle bağdaşmayacağı çok iyi bilinmelidir. Bu konudaki temaslar koordinatör bir bakan tarafından kamuoyu önünde yürütülmekte, bölücülük tartışmaları gazetelerde ve televizyon ekranlarında çarşaf çarşaf yayınlanmaktadır. Başbakan Erdoğan ve arkadaşları park açılışı ve iftar yemeği gibi her vesileyle sahneye çıkmakta, hamasi sözlerle ve yaşlı gözlerle bu yıkım projesinin tanıtım kampanyasını kamuoyu önünde sürdürmektedir. Başbakan bu projenin 'milli birlik ve bütünlük, barış ve kardeşlik projesi' olduğunu iddia etmekte ve bunun muhatabının Türk milleti olduğunu söylemektedir. Bu durumda Başbakan konunun gizli oturumda, kapalı kapılar arkasında ele alınmasını isteyerek Türk milletinden neyi saklamaya çalışmakta, neden korkmakta ve utanmaktadır.''

Sayfa Yükleniyor...